Zafer Cengiz

TURİZM KONSEYLERİ: Vitrinde Kuruluyor Mutfak Bomboş!

Son 25 yıldır Araştırmacı Yazarlık misyonumuzla, Türk Turizminin öncelikli konularında ‘analiz-sentez-yorum’ yöntemiyle sürdürmekte olduğumuz “makro görüşler” kapsamında, Turizm Konseyleri özel bir yere sahiptir. Zira; 2023 Stratejisi’nin inşasında “öngörülen projelerin gerçekleştirilmesi için gerekli örgütlenme modeli eksik” şeklinde eleştirdiğimiz çalışmalara, son kesitte konsey modeli entegre edilmiştir. Burada temel amaç, bölgesel turizm gelişmelerinde tüm yerel aktörlerin aktif paydaş olarak “çağdaş-örgütsel” aktivasyonudur.
 
Devletin Turizm Politikasında en geniş çaplı Çerçeve Planı olan 2023 Stratejisi, Ülkesel düzeyde gerekli yasal ve kurumsal altyapı revizyonu paralelinde, Anadolu’da geliştirilecek destinasyonlarda öngörülen bütünsel-örgütlenme prensipleri de net bir şekilde hükme bağlanmıştır. 1.Eylem Planı Md.10: “İyi Yönetişim” ilkesi çerçevesinde ulusal, bölgesel, il ve noktasal düzeyde turizm sektörü ile ilgili kamu, özel sektör kuruluşları ve STK’ların karar verme süreçlerine katılımlarını sağlayacak konseyler bazında kurumsallaşmaya gidilmesi” ! 
 
Bu kapsamda belirlenen ve prensip örgüt şeması bile verilmiş olan Konsey Modelinde, Valilikler desteğinde her ilde sürdürülecek olan ‘noktasal konseyler’in, iller çapında bütünleşmesi ve bunların Ankara’da “Ulusal Turizm Konseyi” oluşturması kurgulanmıştır. Fakat Kamu cephesinde bir türlü kurulamayan, 2023 Stratejisi uygulama birimince gerekli koordinasyonu gerçekleştirilememesi ve Özel kesimce de hiç ciddiye alınamayan bu süreç, son 7,5 yıldır dondurulmuş olarak tekrar (ihtiyaçlar paralelinde) gündeme gelmeyi beklemektedir. 
Ayrıca 2007’den itibaren Antalya odaklı olarak ısrarla üzerinde çalıştığımız Konsey Projesini, yurt çapında internet üzerinden yakın takibe aldığımızdan, bugün arşivimizde ‘15 kadar Konsey dosyası’ mevcut. Geçen haftaki piyasa haberine göre ‘İzmir Valiliği’nin de bu konuda adımını’ öğrenince, bu kapsamda detaylı bir durum değerlendirmesi ve yorum katkısı verebilmek üzere, bu makalemizi kaleme aldık. Amacımız, konuya brifing üslubuyla yaklaşarak, Stratejik gelişmelerde doğruları bulmak üzere piyasanın dikkatlere sunmaktır. 
TURİZM KONSEYLERİNİN YAKIN TARİHİ VE GELİŞMELER 

Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından çalışmaları sürdürülen 2014-2018 2.Eylem Planında, bu hassas konuya nasıl yaklaşılacağı (henüz) meçhuldür. Fakat, Stratejide öngörülen bu modelin son yıllarda birkaç ilde “Valilik inisiyatifi” kapsamında devreye alındığı görülmektedir. Turizmde oluşan örgütsel boşlukların ihtiyaç baskıları ve mevcut Stratejik gerekçeyi birleştiren ve bu konuda yetkisel atakla yayınladıkları “konsey-yönergesi” ile hareket eden Valilerimize öncü olarak, Muğla’da 2011 ve Bolu’da 2012 uygulamaları gerçekleşmiştir. 
 
Turizmin Başkenti sıfatıyla ilk olarak 2007’de Antalya’da ele alınan Konsey yaklaşımı, bu dönemde yıllık uzun bir Valilik görevi yürüten ve söylemlerinde turizme ateşli destekler veren Sn.Yüksel tarafından, Turizm Konseyi aylık toplantıları yürütülmesi paralelinde, “Antalya Turizm Master Planı” atılımı ile hemen zirveye erişmiştir. Ancak, daha idrak edilmeyen 2023 Stratejisi ve Master Plan Projesini masaya yatırınca ortaya çıkan “yetkisizlik” gerçeği ile, bu kıvılcımların saman alevi gibi sönmesi ve tekrar yakılamaması yaşanmıştır. 
 
Bu dönemde Kent Konseyi görüşü olarak kaleme aldığımız Master Plan Raporumuz ise, halen güncelliğini koruyarak tekrar ısıtılmak üzere uygun yerel-gündem oluşumunu, hasretle beklemektedir. Zira, en gelişmiş turizm piyasası olarak Antalya’da %80 düzeyinde olan Alanya-Manavgat-Kemer alt-bölge ağırlıklı yapıda, Antalya Merkez olarak yönetsel ağırlığını devreye sokamamıştır. En yalın ifadeyle, hem hiç kimse ‘ateşten gömlek’ olan turizmi görev olarak üstenememekte, hem de yerel koordinasyon bakışı oluşamamaktadır. 
Antalya yerelinde oluşan bu durgunluk üzerine, Strateji konularında Ülkesel çapta ele aldığımız yazılarımız paralelinde, gelişen fırsatlarda yine Konsey konusunun altını çizmeye çalıştık. Bu kapsamda arşivimizden seçtiğimiz kritik linkleri aşağıda vererek, “İzmir Zirvesi” gibi çok özel bir duruma dikkatleri çekmek isteriz. En uzun Turizm Bakanı rekortmeni Sn.Günay’ın İzmir yerel yönetimleri ile oluşan zirve muhabbetlerinde, olaya (bu sıcak ortamda) tarafları Konsey Bakışlı yorumlar ve uyarılarla hizaya getirmeye gayret etmiştik. (2*) 
 
Bundan sonra, 2012 yılında Konsey Derneklerine ‘hibe projesi’  vesilesiyle tekrar Ulusal önemine dikkat çektiğimiz (3*) ve tüm dünyanın hayranlığını kazanmış olan Barcelona Modeli detaylarını işlediğimiz (4*) piyasa makalelerimizde, çok ilginç detaylar mevcuttur. Bu dönemde ise, “Gelecek Turizmde Hibesi” ile yurt çapında harcadığımız yoğun gayretlerle 30 kadar yerel yönetimin dikkatini çektiğimiz ‘100 bin liralık Hibeyi değerlendirip Konseyini Kur’ Kampanya atılımını üşenmeden denedik. Burada tespit ederek Proje desteği vermeye gayret ettiğimiz yörelerde sonuç ‘fiyasko’ oldu.  
 
Bu atılımda Türk Turizminde gerekli Konsey oluşumlarını tespit etmek üzere geliştirdiğimiz ‘ihtiyaç etüdü’ çalışmamız kapsamında, 4 yıl içinde 170 adet Konsey ihtiyacı programının ise, halen iki yılı tüketilmiştir. En kötüsü de, bu detayları gündeme getirebilecek bir ‘ulusal aktif gündem’ bile oluşamamasıdır. Halen, bu vesilelerle uzmanlık portföyümüze eklenmiş olan DMO konusunda küresel gelişmeleri takip ederek, bu konudaki teorik ve pratik uygulamalarda görüş bildirme etkinliklerimizi de sürdürmekteyiz. Ancak ‘Türk Turizmine reçete’ olan Konsey Modeli hala belirsizliktedir. 

TURİZM KONSEYLERİNDE GÜNDEME GELEMEYEN KRİTİK DETAYLAR 

Turizm Konseyi örgütsel şemasında öncelikle, yerel turizm etkinliklerinin bütünsel bir şekilde koordinasyonu işlevi bulunmaktadır. (5*) Buradaki koordinasyon fonksiyonu ise, konuların masaya yatırılarak üzerinden geçilmesi ve ilgili kuruma görev olarak havale edilmesi değil, Yatırım-İşletme-Pazarlama süreçlerinin her konuda ve boyutta uyumlu bir plan ve uygulama çerçevesinde ele alınarak, “sürekli bir takip ve yönetim projeleri demeti” halinde kurgulanıp, uygulanabilir hale getirilmesidir. Turizm gibi çok sektörlü, yaygın ve karmaşık bir konuda bu düzen gerçekten zordur. 
 
Bugün herkes turizme taraftar ve yaygın gelişmelere de çok istekliliklere rağmen, bölgesel atılımlara geçilememesi ve gelişmelerde planlı disiplinli ortamların oluşturulamaması, çelişkiler içinde diğer önceliklerle ana fikrin ve dizginlerin elden kaçırılması gibi gerçeklerin ardında, hep bu karmaşalı sürecin yokluğu ve eksikliği yatmaktadır. 2023 Stratejisinde detaylı işlevsel tarifler yer almasına rağmen, örgütsel tariflerde eksiklik ve aksaklıklar bulunmaktadır. Sadece “Vali yetkisinde Konsey kurulur, sekreterliği de İl Turizm Müdürü yürütür” tarifiyle, amaçlara ulaşmak mümkün değildir. 

Nitekim çeşitli boyutlarıyla son 7 yıldır piyasada fiilen yaşanan tecrübeler, bu görüşü açık bir şekilde desteklemekte ve Bakanlıkça çıkartılması söz konusu olan uygulama yönetmeliği boşluğu da, bu eksikliklere çeşniler katmaktadır. Daha “yönergesiz” dönemde bile yapılan toplantıların, sadece il bürokratlarının görev gereği katılımlarıyla sürdürülebilen bir sohbet toplantısına dönüşmesi, piyasadan beklenen katılımcıları hemen olayın dışına itmiştir. Aynı sürecin “yönergeli” olarak sürdürülmesi ise, sadece söz konusu ilişkilerin ve uygulama sürecinin yazılı talimata bağlanmasından ibarettir. 
 
Bu bakımdan, Turizme Stratejik Destek heyecanları içinde ve gereğince irdelenmeksizin oluşturulan ve sürdürülen bu modellerin, hem uygulama sürecinde tavsaması ve (en önemlisi) gerçek Konsey Modeli uygulamalarına engel teşkil etmesi gibi bir fiili durum oluşmuştur. Söz konusu ikilem ve yöntem detaylarının Bakanlık Yönetmeliğinde açıklığa kavuşturulacağı muhakkaktır. Fakat anılan sakıncaların dikkate alınmaksızın başlatıldığı sıcak-konsey kuruluşlarında harcanan sinerji ve söylemler nereye oturacaktır? Çok iyi niyetlerle bile olsa, kurulan bu vitrinler heba edilecektir. 
 
Son yıllarda heyecanla ve gelişme ümitleriyle beklediğimiz Konsey gündeminin henüz pişmemiş olmasına rağmen, İzmir Valimizin de başlayan bürokratik sürece katılması nedeniyle kaleme aldığımız bu makalede, ancak durumu tüm çıplaklığıyla ortaya koyabiliyoruz. Bakanlığımızca yürütülen Strateji ve Yönetmelik detaylarında kaleme alınacak olan “gerekçeli teknik rapor” kapsamında, elbette bu ince detaylar da devreye alınabilecektir. Bu aşamada mutfağın boş olmasına rağmen, vitrinlere yansıyan ciddi sakıncalar devrededir. 

SONUÇ: Türk Turizminin sağlıklı gelişme perspektifinde hayati önem taşıyan Stratejik Yönetim ve Örgütsel Performansta çok kritik olan “bölgesel turizm yönetimi” açılımlarında, çağdaş yönetişim ve katılımcı demokrasi ilkeleri paralelinde, “Kent Konseyleri Modelinin esas alınması” hususunu, önemle öneriyoruz! 


zafer@cengiz.gen.tr 
 
(1*) http://www.turizmguncel.com/?tg=makale&i=67 TURİZM KONSEYİ ve YEREL ÖRGÜTLENME (20.03.2010) 
(2*) http://www.turizmguncel.com/index.php?tg=makale&i=365 TURİZM KONSEYİ ve İZMİR ZİRVESİ (30.10.2010) 
(3*) http://turizmguncel.com/makale/-turizm-konseyi-makro-orgutlenmesi-turkiyenin-cagdas-ilacidir-m952.html (05.07.2012)
(4*) http://turizmguncel.com/makale/turizm-konseyi-modeli-ve-barcelona-ornegi--m968.html (27.07.2012) 
(5*) http://www.turizmguncel.com/makale/turizm-konseyleri-beklenen-yaygin-ve-ozgun-ortak-akil-uygulamasi--m999.html (18.09.2012) 
 

Bu Makale 15.08.2014 - 18:50:35 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Zafer Cengiz 14.08.2014 - 02:31

    Değerli ve analizci yorumunuza teşekkürler Serdar Bey.. Fakat bu konuda dikkate alınması gereken en kritik unsur: Devletin Turizm Politikası çerçevesi olan 2023 Stratejisinin ve kapsamındaki Turizm Konseyleri örgütlenme Modelinin, RESMEN Bir YASA Hükmünde ve halen de (uygulanmamış olmasına rağmen) geçerli olması gerçeğidir. Yasaları bilmemek Anlamamak mazeret olamayacağına ve aradan geçen 7Yıl gibi bir süreç olmasına rağmen oluşan fiili durumu ancak Basiret Bağlanması ile açıklayabiliyoruz. Ayrıca, geleneksel İmece Usulu ile tüm turizm paydaşlarını bir araya getirecek, yıllardır kördüğüm haline gelmiş olan turizm mekanizmasında ayıkla pirincin taşını ortamılarını oluşturacak Modelin, hiç kimseye zararı olamayacağı da açık bir husustur STK larımızın konuya duyarsızlığı ve sırt dönmesi ise, Devletin işine karışmama ve veya aralarındaki ezeli rekabet ve post çelişkileri ile açıklanabilir. Herkes turizm pastasını kenince didiklemekte olsa da, düzenli bir sofra disiplini için hiç gündem oluşamıyor Çözüm ise, tamamen Sivil Toplum birlikteliğine dayalı bir Konseyler Zinciri oluşturularak, herkesin keni yöresindek turizm sorunlarını dayanışma ve uzlaşma kültürü içinde ele alarak çözebilmesidir. Model ve yasala gayet BASİT Net ve açıktır, fakat kafalar (zihniyet çelişkileriyle) çok karışıktır. Bu anlamsız süreç de kısa zamanda aşılarak mutlaka düze çıkılacaktır, halen görünürde başka altenatif de yoktur

  • Serdar Sağlamtunç, FCSI 12.08.2014 - 12:06

    Zafer Bey, Kapsamlı ve yön gösterici çalışmalarınıza bakınca neden bunların yetkili kamu ve özel sektör temsilcileri ve hele daha önemlisi STÖ tarafından ele alınmadığını düşünmeden edemedim. Bazen konuşursunuz ama sözlerinizin etkisi karşınızdakilerin anlama yetileri ile kısıtlıdır. Turizm konusunda ne yapılsa herhalde bu kapsamda ele alınmakta ve sonuç dön dolaş aynı yerde pinekle. Kent Konseyleri çalışmalarının UNDP ve İçişleri Bakanlığı tarafından desteklenmesi ve UCLGMEWA çalışmalarına yerel her kesimin katılması ile neden bir sinerji yaratılamadığı sorgulanmalıdır. Bana göre sorun sistematik yani ele alış ile doğrudan ilintilidir. Bu kadar fazla çalışma ve bu kadar farklı fikir ile görüşün olduğu yerde bir sonuç elde etme olasılığı SIFIR dır. Dikkat ederseniz Osmanlıdan başlayan kafa karışıklığı tam da budur. Her iş ortaya karışık şeklinde mönüye girmiştir. Bunun başarı şansı olmadığı artık anlaşılmalıdır. 21.YY koşulları yaşarken 100200 yıl önceki bağnazlıkla işleri halledeceğini zannetmek saflık değilse farklı bir tanımdır. O halde ortak dil kullanmak ve kafa karışıklığını ortadan kaldıran öncelikli hedef belirleme modeline geçmek gereklidir. Artık eski kafayı boyayarak yenileni modelini terk etmek ve güncel modeller üretmek gerekli. Bunun için projeleri ayakları yere basan ve kolay kavranan tarz ele almak gerekir. Birden zıplamak hevesini bırakarak her basamağı özeye bezeye teker teker kurgulamalı ve tırmanışa geçmeliyiz. Yoksa ortaya atılan bu kadar görüş, fikir ve proje olmayan ham bilgiler bugünkü işlemeyen bir modeldir. Gerçekler basittir ve uygulaması kolaydır. Onları karmaşık hale getiren basiretsiz görüş ve davranışlardır. Bu konuda saflaşmak ve ileriye götürücü modeller üzerinde anlaşarak o yolu takip etmek en kısa yoldur. Ne dersiniz?

Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.