Yeni bir ümit, yeni bir milat

O dönemi bilimsel olarak irdelerseniz biz turizmcileri ilgilendiren hemen her konuda belki de döneminin en fazla artıları ile dolu olduğunu görürsünüz.

 

Turizmciler ve turizm yatırımcıları o dönemde bakanlık içerisine girdiklerinde, daima “kendilerinden” olan kapılar, duvarlar ve daha çok çözüm odaklı çalışanlarla karşılaşıyorlardı.

 

Ankara’nın gri ve soğuk havası bakanlık koridorlarında daha sıcak daha da masmaviydi...

 

Sayın Koç, meslekten biri değildi ama memurundan, şube müdürlerine, daire başkanlarına, genel müdürlerine kısaca yıllardır turizmin sorunları ve ihtiyaçları içerisinde kavrulmuş, bürokrat ve teknokratlarına olağan üstü yetkiler vermiş onlara sonsuz güvenmişti.

 

Ve bunun doğal sonucu olarak belki de turizmin, Cumhuriyet döneminin ilk ve tek çok önemli stratejik planının hazırlanıp sonuçlandırılmasını sağlamıştı.

 

“Türkiye Turizm Stratejisi 2023” adı altında hazırlanan ve 28.02.2007 tarih 2007/4 sayılı Yüksek Planlama Kurulu Kararı ile Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren bu proje Türk turizminin ilk kez bir devlet politikası olarak benimsenmesinin yolunu açan bir çalışmaydı. 

 

Turizmin olmazsa olmazı ve dünya turizm literatürünce kabul edilen en önemli ürünü “turizm yatağı” en fazla bu dönemde artış göstermiş, ülkenin dört bir tarafında turizm çeşitliliğine ev sahipliği yapabilecek onlarca yer “turizm merkezi ve turizm bölgesi” ilanları ile taçlandırılmıştı.

 

Bu dönemde turizm adına sürekli üretim vardı; sorun önce çözülüyor bürokrasi arkadan geliyordu.

 

Yaklaşık beş buçuk yıl süren bir sonraki dönemde;

 

 “Bakanlığın adının içerisindeki “Kültür” ön plana çıkmış gerçekten önemli işler yapılmıştır ama “Turizm” adına hatalı istatistiki rakamların telaffuzu ile World Tourism Awards’ın (hangi kriterleri baz alarak belirlediği bilinmeyen) layık gördüğü “Avrupa’nın En İyi Turizm Kuruluşu” ödülü ile övünmekten ileri gidilemedi. 

 

“Türkiye Turizm Stratejisi 2023” içerisinde 2007 / 2013 Eylem Planı’nı da içeren ve neler yapılacağının açık seçik belirlenmesine rağmen, ne yazık ki o günden bu güne ne bir eylem, ne bir plan görüldü.

 

 

Çalışanlarının ve bürokratlarının çok büyük bir bölümü yine aynı kişilerdi belki ama, malum zihniyet nedeniyle üzerlerine inen “ağır bürokrasi çarkı” geri gelmiş olsa gerek aynı koridorlar yine Ankara’nın havası gibi soğuk ve gri’ ye dönüşmüştü...

 

İlan edilmiş turizm merkez ve bölgelerinin göz ardı edildiği, Turizm yatırımlarına bir takım çevrelerin etkisi ile “Beton” gözü ile bakılan bu dönem kim ne derse desin tamamıyla kaybedilmiş yıllar olarak tarihe geçecektir.

 

Şimdi yeni bir milat başlıyor, çiçeği burnunda bakanımız, tanıdığım sayın Ömer Çelik, zeki, akıllı, etki altında kalmayan radikal kararları almada herkesin üzerinde birleştiği son derece kararlı ve başarılı bir kişiliktir.

 

Bu nedenle, Sayın Ömer Çelik’in her dönemin vaz geçilmezleri, biat kültürünü amaç edinmiş etrafını çevirecek kişi ve kuruluşları ayrıştırabilecek, daha koltuğuna oturduğunun on dördüncü gününde “şahsına” Yılın Turizm ve Tanıtım Ödülü’nü verebilecek kadar işi (!)  ileriye götürebilen zihniyetin yanıltıcı fikir ve eylemlerine ödün vermeden, gerçekleri görecek bir Turizm Bakanı olacağına inancımız sonsuzdur.

 

Bu milatta biz turizmcilerin Sayın Bakanımızdan beklentilerimiz; 

 

Türkiye’nin dünya ülkeler turizm sıralamasında yedinci, sekizinci sıraya yükseldiği gibi gerçeği yansıtmayan!  bilgilere itibar etmeden, dünyada turizm yapılabilirlik açısından tartışılmaya imkan tanımadan birinci sırada olan ülkemizin ulaşacağı “gerçek turist sayısı ve gelirleri” ile anılır hale getirilmesinin sağlanmasını,

 

Sektörün sorunlarını, beş yıldızlı otellerin büyülü salonlarında sürekli kendi kişisel sorunlarını ülke turizmine endeksleyen “değişmeyen” konuşmacıların anlattıklarına göre değerlendirmemesini, 

 

Asıl olan gerçekleri, salonlarda değil;

 

Her kategorideki otellerin Lobilerinde, Mutfaklarında,

 

İnsan odaklı mesleğimizin en önemli figürü ve başrol oyuncuları olan

Profesyonellerimizin arasında,

 

Acentelerimizin Bürolarında,

 

Turlarda turiste tarihi kültür miraslarımızı anlatan rehberlerimizin yanı başında,

 

Kısaca bir bilim dalı olan turizm mesleğinin mutfağından yetişmiş gerçek turizmcilerle bizzat sahanın içerisinde yaşamasıdır. 

 

Ümit ediyor ve diliyoruz..

serdar@hiltonbodrum.com