Yaz aşkları
Malum sezon bitti, şimdi kapı kapı fuar dolaşıp 2012’yi satmanın vakti.
Tüm sektör, artan terör olayları, doğal felaketler, global ekonomik kriz vesaire bilimum bela önümüzdeki sezonu ne şekilde etkiler odaklanmışken, bendeniz biraz melankolik takılma ve biraz da romantizm yapma taraftarıyım. Öyle ya, adına Turizm dediğimiz o menem şey sadece rakamlardan muhtelif olsaydı AŞK ismini verdiğimiz o nevi şahsına münhasır hissin tarifi üzerinden nasıl pazarlardık ülkemizi ?
AŞK SEZONU
Aşk’ın sezonu var mıdır ?.
Sanırım bu sorunun cevabı herkes için farklı olacaktır. Aşkın sezonu ya da mevsimimi olurmuş canım, diye höykürenlerden, sen hiç aşık oldun mu hocam diye soranlara kadar farklı görüşlerle muhatap olunması kuvvetle muhtemel hassas bir konu.
Ama yinede mevsimsel AŞK aktivitelerini kıssadan bir irdeleme çabası ilginç olabilir.
Öyleyse deneyelim;
Sonbahar’da AŞK, el ele tutuşmuş çiftlerin kuru ağaç yapraklarına basarak uzun ve sakin bir yolda romantik yürüyüşleri şeklinde betimlenir. En azından ucuz kartpostallarda bu böyledir.
Kış romantizminin görsel tarifi ise şömine başında sıcak şarap içen sevgililerden ibarettir. Zira kara kış’ın ortasında bundan daha güzelini ve daha romantiğini hayal etmek pek mümkün değildir birçoğumuz için.
Baharda ise AŞK başkadır. Tüm evrende olduğu gibi bir yeniden doğuş yaşanır insanın zihninde ve bedeninde. Asli görevi kan pompalamak olan kalbimiz ise bu dönemlerde ikinci bir olayı kendine görev edinir, ritmi olabildiğince hızlandırmak.
Delice çarpmak, kan yerine adrenalin ve bilimum AŞK kimyasallarını beyne ve ardından tüm vücuda pompalamak.
Eminim bahar’da aşık olma deneyimini yaşamış olanlar beni en iyi anlayanlar olacaklardır.
PEKİ YA YAZ AŞKLARI ?
Peki ya YAZ aşkları.
Kimisi için okullar kapandıktan sonra gidilen Foça’daki yazlıkta tanışılan hoş kız ya da yakışıklı oğlandır.
Kimisi için, dilini bile pek konuşamadığı ama kıra döke üç beş yabancı kelime ile anlaşmaya ve bunun yanında işaretlerle kendini ifade etmeye çalıştığı mavi gözlü sarışın güzele kendini kaptırma aktivitesidir.
Bazıları için ise heyecanlı bir yaz macerasından başkası değildir ne yazık.
Mutlu sonla tamamına erdiği de olur, hüsran ve pişmanlıkla bittiği de.
Ama YAZ AŞKLARI başkadır. Kumsalda güneşlenirken de startı verebilir, akşam dans etmek için gidilen gece kulübünde de.
Çalıştığı otelde buzlu kola istemeye gelen İskandinav güzel ile o dakika evlenmeye karar veren bıyıkları yeni terlemiş yağız barmenin, bu inanılması güç anlık kararı almasındaki etken unsurları araştırmak ya da ders olarak okutmak üniversitelerin işi olmalıdır.
Hiç antrak almadan, bilfiil 16 saat çalışmaktan mı, yoksa güneş çarpmasından mı bilinmez birçok meslektaşımız tarafından adet haline getirilen bu ilginç durum bir de kapı komşumuz Yunanlılarda mevcutmuş.
İskandinav güzeller aynen böyle söylüyorlar.
OTEL AŞIKLARI
Oteldeki mesai arkadaşına çıkma teklif edenler ise, bu faaliyetlerin neden YAZ sezonlarında tavan yaptığına şu şekilde bir açıklama getiriyorlar ‘’ çünkü YAZ’IN AŞK BAŞKADIR’’.
Mesleği otelcilik olup da, sırtında çanta Bodrum, Fethiye, Marmaris ya da Antalya kapı kapı dolaşanlar, her uğradıkları limanda mutlak bir aşk edinmişlerdir. Temiz hava, bol gıda, cennet muadili memleket ve hele bir de sezon yaz ise, ey AŞK lütfen bir an önce bul beni.
Ama Turizmcinin aşkı başka olur. Ya gönlünü kaptırdığı ecnebi ile evliliğe kadar uzanan ve ne yazık çoğu hüsranla son bulan uzun yola adımını atar, ya da yerli malı yurdun malı benim halimden en iyi o anlar mantığı dahilinde kendine bu topraklardan bir meslektaş sevgili edinir. Eminim arkadaş çevrenizde benzer çiftler vardır. Bodrum’da yaşanan fırtınalı bir AŞK sonrası evlenmeye karar veren turizmci çift şimdilerde aşklarının meyvesini okula yazdırma heyecanı içerisinde, hatırlayın.
Yaz aşkları başkadır. Aşkı güney sahillerinde yaşıyorsanız eğer daha da başkadır. Yaz aşkları unutulmaz, unutulamazdır ve her zaman için bir farklılığı olacaktır hayatınızda. Zira kodları zihninize ve kalbinize çoktan işlemiştir, bir daha asla silinmemek üzere.
Benimde silinmesini asla istemeyeceğim birkaç kodum mevcut zihnimde ve yüreğimde. Bu kodların sahiplerini hatırladıkça, andıkça onları saygı ve sevgiyle anmak istiyorum. Z,B,P ruhuma kattığınız tüm güzellikler adına önünüzde saygıyla eğiliyorum. Ama sadece birinizle çocuğumu ilkokul kaydına götürmek istiyorum !
Bu Makale 08.11.2011 - 18:52:32 tarihinde eklendi.