Vicdan ile cüzdan...
Eskiden seyahate çıkacak olanlar gidecekleri ülkeyi, şehri ,yöreyi veya oteli size sorarlar, eğer oralara gitmişseniz sizden bilgi alırlardı. Şimdilerde ise aramaların ve soruların şekli değişti. Sorular gidilecek yerden çok gidilecek acenteyle ilgili olmaya başladı.
'Şu acenteyle gidersem başıma birşey gelir mi? Acaba bu acente turu kaldıramazsa paramı geri alabilir miyim? Şu acente gerçek mi? Bu acente güvenilir mi?' gibi sorular şu sıralarda sıkça sorulmaya başladı. Gerek turizmciler gerekse TÜRSAB sanırım şu günlerde bu tür sorulara cevap vermekle meşguldür.
Yine bir bayram tatili yaklaşıyor. Hele bir de aradaki günler tatil ilan edilirse epey uzun bir bayram tatili olacak... Şeker Bayramı'nda özellikle yurt dışı turlarında umduğunu bulamayan turizmciler bu Kurban Bayramı'ndan çok şeyler bekliyor. Görüştüğüm bazı turizmci arkadaşlarım bu yılın son şansını hem iyi değerlendirmek istiyor hem de geçmiş yıllarda yaşanan bazı olumsuz durumları bu sene yaşamak istemiyorlar.
Görüşmelerimden ben bu bayramda bazı acentelerin kişi bazında beşbinlere onbinlere ciro bazında da beş, on milyon eurolara erişecekleri intibasını edindim. İnşallah her şey yolunda gider hiçbir olumsuzluk olmaz, bu sınav da iyi verilir. Ayrıca da iyi geçecek birKurban Bayramı, zor geçeceği düşünülen kış ayları için turizmcilerin elini mali açıdan biraz olsun kuvvetlendirir.
Sanırım buraya kadar yazdıklarımda ve temennilerimde hemen hemen herkes benimle aynı ortak düşünce içindedir. Ancak sektörü sadece temennilerle yönetmenin faturalarını geçtiğimiz yıllarda nasıl ödediğimiz hala hafızalarımızda tazeliğini koruyor. O nedenle ben işi biraz temenniden çıkartarak reeli yani gerçek durumu yazmak istiyorum. Bundan sonra yazacaklarım bazılarını biraz rahatsız edebilir. Ama birileri de bunları cesaretle çıkıp söylemeli, cesaretle yazmalı diye düşünüyorum.
Kimse alınmasın ama geldiğimiz noktada seyahat acenteliği mesleği kanunundaki eksikleri ve yetersizlikleri en iyi şekilde kullanan uyanık acenteler ile denetleme ve önlem alma görevini yeterince yapamayan kurumların dans ettiği arena gibi oldu. Acı ama maalesef geldiğimiz nokta bu.
Yine bir Kurban Bayramı arifesindeyiz ve yine sorunlar geçmişte ne ise aynı şekilde karşımızda duruyor. Yani değişen hiçbir şey yok. Ne yıllardır konuşulan tur operatörleri ile ilgili yasa değişikliği ne de teminatların güçlü olmasıyla ilgili bir gelişme var ortalıkta. Eski tas eski hamam misali her şey aynı yine bu bayramda da.
'Her şey aynı olunca da haliyle bizede buradan bu bayram acaba bu sektör yine gol yiyecek mi? Yeni testi veya testiler bu bayramda da kırılacak mı?' diye bir takım soruları sormak mübah gibi geliyor. Bunları sormakta haklı olduğumu düşünüyorum.
Cevap olarak bana birileri ‘’Hayır haklı değilsin. Kırılacak testiler kırıldı, artık testi falan kırılmaz’’ diyebilir. Ben de bu cevaba hiç şaşırmam. Çünkü bu noktaya gelmemizdeki en önemli sebeplerden birisi, geçmiş senelerde yaşanan birçok olumsuzlukta hep acentelerin suçlu gösterilmesi değil midir? 'Sorun olan acente sektörden gider, problem çözülür' mantığı hep kamuoyuna empoze edilmedi mi? Kurumların ihmallerinin, kontrolsüzlüklerinin, hakimiyetsizliklerinin, yetersizliklerinin, denetimsizliklerinin kısacası kusurlarının üstü hep örtülmedi mi? Gerçekler hep saptırılmadı mı?
Şimdi geldiğimiz noktada ve yine bir bayram öncesinde ben buradan ilgililere, sorumluluğu olan herkese ve benim haksız olduğumu düşünenlere soruyorum: Geçen seneki Kurban Bayramı'ndan bu zamana kadar neredeyse bir sene geçti. Bu geçen süre içerisinde geçmişte yaşanılanlardan ders alarak ne gibi önlemler aldınız? Neleri değiştirdiniz? Olumsuzlukların yaşanmaması için ne gibi adımlar attınız? Bu sektörün yine bir bayram travması yaşamaması için hangi planlamayı yaptınız? İşini doğru dürüst yapanları koruyacak, kollayacak en önemlisi haksız rekabeti önleyecek neler yaptınız?
Ben size buradan söyleyeyim. Bildiğim kadarıyla 'HİÇBİR ŞEY YAPMADINIZ.'
Eğer yaptığınız birşeyler var da bizim haberimiz yoksa bir an önce çıkıp anlatın biz de bilelim, lafımızı geri alıp özrümüzü dileyelim.
Eğer yoksa - ki olmadığını biliyorum; beyler, bu bayramda yaşanabilecek yeni bir olumsuzluğun vereceği zararı bu sektör artık taşımaz bilesiniz. Bu kez adama biraz ciddi hesap sorarlar. 'Ülkemiz için önemli bir sektörün bu bacağını, yaşadığımız bunca olumsuzluklar daha hafızalarımızdan silinmemişken, tatilcilerin kaderini acente sahiplerinin yine ‘’vicdanı ile cüzdanı ’’ arasında yapacağı tercihe niçin bıraktınız, neden önlem almadınız?' diye... Emin olun çok ciddi sorarlar bilesiniz.
Testi kırıldıktan sonra ortaya çıkıp 'Onu kapatacağım, buna ceza vereceğim' gibi göstermelik sözlerle bu işi geçiştirmeyi planlıyorsanız artık bu laflara karnı tok bu milletin bunu da bilesiniz.
Bütün bu anlattıklarımın ışığında benim size naçizane bir tavsiyem olacak; "Beyler daha yolun başındayken, bu bayram bir ilki yapın testi kırılmadan yetkiniz dahilinde mevcut yasayla alabileceğiniz tüm önlemlerinizi şimdiden alın." Alın ki sonradan ortaya çıkıp söylediklerinizin bir anlamı olsun...
'Sen neden böyle konuşuyorsun, bunları neden yazıyorsun, bildiğin duyduğun bir şeyler mi var ?' diye sorabilirsiniz. Ben de size 'Bendeki akıl, bendeki kulak, bendeki göz sizde de var.Duymak isterseniz duyar, görmek isterseniz görürsünüz, bundan sonrası sizin aklınıza kalmış diyorum. Daha başka da birşey demiyorum.’’
Bu Makale 16.09.2012 - 10:43:57 tarihinde eklendi.