Ulusal Kutlama: 2023 Turizm Stratejisi bugün resmen 8 yaşını doldurdu!
2023 Türkiye Turizm Stratejisi’nin ulusal turizmde önemli bir kilometre taşı olduğunu tekrar tespit etmek gerekir. Zira; Anadolu’nun müstesna değerlerini bir mega proje olarak geliştirerek, ülke ekonomisinde yepyeni bir endüstri oluşturulması hamleleri, düşe kalka gelişerek 2000’lerde önemli hacimlere ulaşmıştır.
Bu atılım paralelinde bir kamu-özel işbirliği projesi olarak “2023 Stratejisi” ile, çağdaş ve planlı bir gelişme hedeflemiştir. 10 yıl öncesi konjonktüründe bu konuya çok önem verilmiş ve yasal gereği de yapılmıştır.
Detaylara boğulmadan ve ana fikri koruyarak, söz konusu stratejik atılımın temel karakterini vurgulamakta yarar var. Öncelikle “gelişen turizmin planlama aracıyla dizginlenerek yönetilmesi” gözetilmiş ve bu konuda yöntem olarak da “prensipleri belirlenen esnek bir çerçeveye oturtulması” tercih edilmiştir. Yani bir anlamda geleneksel “göç yolda düzelir” modelinin ülke koşullarına uygun yol planı yenilikçi bir kalıp olarak tasarlanarak resmen yürürlüğe sokuldu. Fakat bu yasal atılımın “neden sekteye uğradığı” ayrı bir konu!
2023 Stratejisinin ana kalıplarını ve üç döneme bölünmüş olan “eylem planları” kurgusunu, bugün tekrar gözden geçirince, bu yaklaşımın ne kadar tutarlı ve uygulama kabiliyetine sahip olduğunu yine görebiliriz. Fakat uygulamada 7 yıllık 1.Eylem Planı verimsiz bir şekilde geçirilmiş ve 2014 başında devreye girmesi gereken 2.dönemde ise, hiç hazırlık yapılmamış ve stratejinin boşa çıkmasına göz yumulmuştur. Bugün ise, sadece 2023 hedefleri açısından kulağı çınlatılan stratejide, 2013 ötesine bir türlü geçilememektedir.
Bu ifadeyi kasten kullanıyoruz, çünkü söylemlerde hep bahsedilen 50 milyarlık yıllık dış gelir stratejinin 1.Eylem dönemi sonu hedefidir ve 2013 yılı için öngörüldüğü halen idrak edilmemiştir. 2023 hedefi ise 86 milyar dolardır ve henüz gündeme bile gelememiştir. Kamu açısından bakanlıkta “gerekli birimin bir türlü kurulamaması” ve özel kesim açısından da “stratejik atılımın işlevi ve önemi” bir türlü idrak edilerek sahip çıkılamaması sonucunda, ortaklığı öngörülen tarafların “stratejide buluşması” da gerçekleşememiştir.
2023 STRATEJİSİ 8 YILDIR UYGULANSAYDI NELER DEĞİŞEBİLİRDİ?
Kanımızca, turizmin öne çıkan makro güncel sorunları itibariyle, (a) Öncelikle çok zayıf olan Ar-Ge alanında ciddi veriler üretilerek, bugün 1,5 milyon olduğu sanılan ulusal yatak kapasitesinin gerçekte 2,5 milyonun üzerine çıktığı izlenebilir ve “iç turizme önem verilmesi” atılımı etkili şekilde devreye sokulabilirdi. (b) En kritik örgütsel politika olarak tarif edilen “yerel konseyler zinciri” ile gelişecek Anadolu destinasyonları, önlerini görebilirdi. (c) Hayati önem taşıyan “pazarlama” konusunda çok tutarlı boyutlara erişilebilirdi.
Bugün ise halen eski bakış açısıyla turizm sadece “dış turizm” olarak değerlendirilip, ulusal ekonomik etkisi olan 2,5 katsayısı ile çarpan etkisi dikkate alınmamakta ve gerçekte milli gelirin %10’unu oluşturan turizm endüstrisi, hala %3 olarak algılanmaktadır. Devlet yıllardır “yönetimde yerele yetki devri ve yönetim ile sivil toplum modeli” kavramlarında kararlıyken, turizmcilerimizin hep bakanların peşinde gezerek “vaat ve taviz koparmak” yönündeki geleneksel alışkanlık ve zihniyet yöntemlerinde ısrarcı olduğunu görebiliriz.
Kurgulandığı şekliyle uygulamaya geçebilecek bir “stratejik atılım süreci” ile 2013 itibariyle 30 yerine 50 milyara erişilebilmesi ve bugün karşılaşılan ulusal turizm sorunlarının göreceli ağırlığının ne olacağı?” gibi konular, elbette cevaplanamaz. Fakat İstanbul’da 2010 Kültür Başkenti vesilesiyle 6 yıl önce devreye sokulacak bir “turizm konseyinin” bugün mega kentin turizm gelişmelerine geniş çapta derman ve kılavuz olabileceği aşikârdır. Turizmde elbette birşeyler yapılıyor ama, programlı hedefler ve katılımcı takip yoktur.
Muğla Valiliği yönergesiyle 4 yıl önce ilk kez kurulan “il turizm konseyi” sadece toplantılara konu olabilmiş ve ilçelerde kurulması beklenen alt konseylerin ismi dahi gündeme gelmemiştir. Bugün çeşitli yörelerde arayışa girilerek “platform atılımı” olarak gerçekleşen atılımlarda, resmen görevli il turizm müdürlerinin “konsey öncüsü” olarak davrandığı hiç görülmemiştir. Internet ortamında takip ettiğimiz şekliyle, tüm illerde turizmi geliştirmek uğruna çeşitli arayışlar sürmekte, fakat “stratejik konsey modeli” halen hiç uygulanmamaktadır.
2010 yılından itibaren “araştırmacı yazar” kimliğimizle konunun boyutlarını ve önemini piyasaya anlatarak ilgilileri uyarmak açısından, stratejinin fiilen medya savunucusu olarak “avukatlığını” üstlendiğimiz son 5 yıl boyunca, her yönden sürdürdüğümüz makale ve yorumlarımız, hala aynen geçerlidir. Fakat bugün iki konunun altını çizmek gerekiyor: (1) Yasal bir süreç olduğundan, iptal edilmediği sürece stratejinin hala 9 yıllık ömrü bulunmaktadır. (2) Konseylerin örneği nerede var? Sorusuna nefis cevaplar bulmuş durumdayız!
AVUSTURALYA TURİZM KONSEYİ UYGULAMASINDA ÖNE GEÇEN ÜLKEDİR!
Yıllardır Stratejik çerçeveyi anlatarak, yenilikçi örgütlenme modeli olarak konseylere örnek verebilmek için Barcelona örneğini sergiledik ve UNWTO’nun DMO Modelini anlatmaya gayret ettik. Fakat bu zor ve çetrefil konunun ABD ve Avrupa çapında da (her nedense?) yıllardır beklenen gelişmeleri gösteremediğine şahitlik ettik. Fakat internet ortamında yeni keşfettiğimiz, dünyanın öteki ucundaki örnekler, çok çarpıcıdır. Bu konuda Avusturalya eyaletlerinde TİC ile biten “Tourism Industry Comission” örgütleri büyük atılımlardadır!
Web sayfalarından incelemeye başladığımız söz konusu sivil toplum modelleri DMO yaklaşımının nefis ve etkili uygulama örneklerini, son 5 yıldır başarılı bir şekilde geliştirmiş durumdalar. Henüz küresel yankılar bile bulamamış yenilikteki bu gelişmeyi hemen özetleyerek, meraklılarına da web adreslerini vermekle yetinip, konseylere somut örnek konusunu da cevaplama mutluluğunu duymaktayız. Melbourne merkezli olarak 17 kişilik profesyonel kadrosuyla ve 6 branşta komisyonu olan QTIC, Queensland eyaletinin turizm konseyidir.
Söz konusu STK dışında Avusturalya da faaliyete geçmiş olan: Victoria, Güney ve Batı Avusturalya, New South Wales gibi diğer eyaletlerde de paralel konseyler olduğu tespit edilmiştir. Bunun ötesinde de, benzer kurumların Hong Kong ve Yeni Zelanda ile birlikte Kanada ve Karayipler’de de faaliyete geçtiği görülüyor. QTIC’in kısa vizyonu: “Queensland’in turizmde sesi” ve misyonu da “Eyalet turizm endüstrisini geliştirmek ve yönlendirmek” olarak ifade edilmiştir. Yerel seçim sloganı ise: “Her oy turizmde bir iş yaratır” şeklindedir.
Konsey konusunu öncelikle Antalya yerelinde işleme gayreti sürdürdüğümüz 2010 yıllarında, Akdeniz Üniversitesi çalışmalarımızda, ülkelerinde “DMO Master Programı vermeye başlamış fakülteler” ötesinde, POYD’un hibe fonu alarak Turizm Fakültesi’ne “arama konferansı ve kümelenme yaklaşımıyla Antalya turizmi” raporu hazırlatmasına da tanık olduk. Fakat 3 yıl öncesinde kalan bu raporun sonuç cümlesi “Antalya’da turizm üst kurulu gerekiyor” şeklinde sonlandırılarak, Stratejik Yasal Konsey’den bile bahsedilememiştir.
Sonuç Olarak: 02.03.2007 tarih ve 26450 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, Devletin ilk ve tek turizm planlama ve politika belgesi olan 2023-TTS, 8 yılını tamamladığı bu günlerde, hala geleceğinin ne olacağı bilinemez bir konumda ve bitkisel hayatta yaşamını sürdürmektedir. Dileğimiz, en seri şekilde 2.Eylem Planı paralelinde güncellenerek 9 yıl boyunca Ülke turizmine kan ve yön verecek bir konuma oturtulmasıdır. Ülke turizminin son yıllarda geçirmekte olduğu badireli günler, bu ihtiyacı katmerli şekilde teyit etmektedir.
zafer@cengiz.gen.tr
İLGİLİ ADRESLER:
2023-TTS:
http://teftis.kulturturizm.gov.tr/TR,14577/turkiye-turizm-stratejisi-ve-eylem-plani.html
Queensland Tourism Industry Council (QTIC) Web:
https://www.qtic.com.au/
Bu Makale 11.04.2015 - 09:19:28 tarihinde eklendi.