TÜRSAB genel kurulunda neler yaşandı?
Bir TÜRSAB genel kurulu daha geride kaldı. Türkiye’nin dört bir yanından İstanbul'a gelen seyahat acentesi temsilcileri, kullandıkları oylarla kurumu üç yıl yönetecek ekibi seçti. Bol tartışmalı, kavgalı ve gürültülü genel kurulda Bağlıkaya zaferle çıkarken, muhalefet beklediği sonuçları alamadı.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliğinin 25. olağan genel kurulu tamamlandı. Sert tartışmaların, yaşandığı genel kurulda HURSAD ve MÜSİAD ile tepki oylarını arkasına alan Ali Bilir önderliğindeki muhalefet kaybederken, Bağlıkaya bir kez daha TÜRSAB’ın yönetim kurulu başkanlığına seçildi. Peki genel kurulda neler yaşandı? İşte kısa bir özet.
1.
TÜRSAB’ın 25. olağan genel kurulunda oy kullanan delege sayısı 2019 yılındaki sayılarla benzerlik gösterdi. Bir önceki genel kurulda 3 bin 998 oy kullanılırken, bu yılkinde 3 bin 876 oy kullanıldı.
2. Bir önceki genel kurulda Bağlıkaya ve ekibi 2 bin 510, muhalefet ise 1464 oy almıştı. Bu genel kurulda ise
Firuz Bağlıkaya 2 bin 302, muhalefet ise 1574 (Ali Bilir 1193, Yaylacıklar-Korkmaz ittifakı 328, Eyüp Kartal 53) oy aldı.
3. TÜRSAB delegeleri acentelerin yok sayıldığı, küçümsendiği, destekten yoksun bırakıldığı bir dönemde muhalefetin en önemli argümanı olan “Devletin bakanı ile kavga edilmez. Biz bakanla konuşarak tüm sorunları çözeceğiz.” söylemini satın almadı. Bilindiği üzere
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy genel kurul öncesi tüm muhalefet adaylarıyla Bakanlıkta görüşmüştü.
4. Pandemi döneminde destekten yoksun bir şekilde müşterilerin iptal/iade talepleri ile baş başa bırakılan acentelerin tepkisinin sandığa yansıdığı görüldü. Bu nedenle muhalefetin arkasındaki bakan desteğinin ona yarardan çok zarar getirdiği, hatta Bağlıkaya’nın elini güçlendirdiği söylenebilir.
5. Son 3 yılı başkan yardımcılığı olmak üzere, iki dönemdir Bağlıkaya’nın ekibinde bulunan ve seçime 3 ay kala adaylığını açıklayan Ali Bilir’in seyahat acentelerinin güvenini kazanamadığı görüldü. Ali Bilir’in aldığı oylarda
Hac ve Umre Seyahat Acentaları Derneği (HURSAD) ile
Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) önemli rol oynadı. Bilir ve ekibi 2 binin üzerinde oy almayı hedefliyordu. Bilir’in aynı zamanda tepki oylarını da topladığı düşünülüyor.
6.
Kültür ve Turizm Eski Bakanı Bahattin Yücel başkanlığındaki divan heyeti, kimi itirazlara rağmen, müsamahakar bir yönetim sergiledi. Zaman zaman zorlanan heyet, başta aleyhtekiler olmak üzere, tüm konuşmacılara söz hakkı tanıdı. Yanılmıyorsam lehte 2-3 aleyhte 5-6 konuşma yapıldı.
7. Alışık olunduğu üzere, TÜRSAB genel kurulunda yine kargaşa ve kaos yaşandı, zaman zaman gerginlik had safhaya çıktı. Olay çıkaran isimlerin, daha önceki genel kurullarda olay çıkaran isimlerle aynı olduğu dikkatlerden kaçmadı:
Nebil Çelebi.... Ayrıca, Bilal Korkmaz kürsüyü işgal etme teşebbüsünde bulunup divan heyetine ağır hakaretler ederken, sık sık konuşmacılara müdahale eden
Aydın Yaylacıklıklar Divan tarafından salondan çıkarılmak istendi. Ancak Yaylacıklılar salondan ayrılmadı.
8. Genel kurulun en renkli ismi ise elbette Emin Çakmak’tı. Genel kurulda tam üç defa kürsüye çıkan Emin Çakmak delegelerin “Emin yeter, kürsüyü bu kadar işgal etmeye hakkın yok. Bırak biraz da başkaları konuşsun” tepkisiyle karşılaştı. Yaptığı konuşmada TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya’ya ‘aday olma, gençlerin önünü aç’ diyen 54 yaşındaki Emin Çakmak’ın TGA’ya aday olması ‘bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu’ dedirtti.
9. Aydın Yaylacıklılar ile
Bilal Korkmaz’ın ‘kırmızı listesi’nin aldığı oy sayısının, genel kurulda çıkardıkları gürültünün çok altında kaldığı görüldü.
10. Bağlıkaya’nın Nebil Çelebi’ye küfrettiği iddia edilirken, Bağlıkaya, konuşmasını kesen ve parmak sallayarak kürsüye doğru yürüyen Çelebi’ye ‘çık git’ dediğini ancak bunun yanlış anlaşıldığını savundu, ‘yanlış anlamadan dolayı özür dilerim’ dedi.
11. Bağlıkaya ile Nebil Çelebi arasındaki tartışma, konuşmasının bir yerinde Bağlıkaya için ‘utanmadan sıkılmadan’ ifadesini kullanan Nebil Çelebi’ye, “utanmaz sıkılmaz sözünü bu salonda senin kadar hak eden bir kişi daha yok” demesi üzerine yaşandı.
12. Kampanyasını Ersoy’un seyahat acentelerini dışlaması/küçümsemesi ve Bakanın desteğini alarak aday olanları teşhir etme üzerine kuran Bağlıkaya’nın stratejisinin işe yaradığı görüldü. Diğer yandan, hazırlanan yasanın
Etstur’un işine gelmediği (tek yetkililik) için çıkarılmadığını belirtmesi de bunu pekiştirdi.
13. Kendi oyununu kuramayan, ayağı yere basan projeler üretemeyen, bağımsız hareket edip delegelerin güvenini kazanamayan, vaatleri ‘Bakanla konuştuk, çözeceğiz’den öteye gitmeyen ve kampanyasını sadece ‘Firuz Bağlıkaya eleştirisi’ üzerine kuran muhalefet stratejisinin sonuç alamadığı görüldü.
14. Bu genel kurulda çifte yarış yaşandı. Yönetim kurulu seçimlerinin yanında bir de TÜRSAB’ın TGA temsilcisi seçildi. Emin Çakmak,
Nezih Hacıalioğlu ve Mete Vardar’ın yarıştığı seçimde oyların 1756’sını alan
Mete Vardar birinci çıkarak TGA’da TÜRSAB’ı temsil etmeye hak kazandı. Jolly’nin Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, Bakan Ersoy’un sahibi olduğu Etstur’un en büyük rakibi durumunda.
Bu Makale 28.11.2022 - 11:31:53 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Bakan acenteleri bu kadar dışlamasaydı Firuz Bağlıkaya bu seçimi kazanamazdı. Pandemide bize üvey evlat muamelesi yapıldı. Bunun yanında rakip adaylar Bağlıkaya'yı eleştirdiği kadar Bakanı da eleştirseydi yine bir şansları olurdu bence.
-
Genel kurul öncesi sektörde bir hesaplaşma algısı yaratılıyor ve insanlar birbirine karşı bileniyor. Bunu yapanlar da maalesef yine sosyal medyada yazıp çizen, vide çeken insanlar. Bu kişiler seçim yaklaştıkça gerilimi yükselyiyor ve seçimden sonra ortadan kayboluyor. Bunların hiçbirisi acenteleri düşünmüyor kendi hesapları var.
-
Savaş bey ortada çopk ciddi bir sorun var. Genel kurulda aday olanların hal ve hareketleri gerçekten utandırdı bizleri. Konuşamcılara müdahale, kürsüye yürüme, küfür, hakaret... Bu camiayı bu hale getirenler bence arkadaki papyonlular. kendileri yazıp, çizip video çekiyor insanları galeyana getiriyorlar. Holiganları da sahaya sürüyorlar. Nebil Çelebi tek örnek değil. Onun gibi bir sürü var. Başkanı bile çileden çııkardılar. Ama ne olursa olsun o kelimeyi kullanmamalıydı. Saygılar.
-
Bağlıkaya'yı itibarsızlaştırmak için aylardır yapılan yayınlar ters tepti. Bağlıkaya'yı kibirli olmakla suçlayanların aslında ondan daha kibirli olduklarını yayınlarında gördük. Bu camianın bir sağduyusu var. Nereye kimi seçeceğini çok iyi BİLİR.
-
Çarpık gelişerek 1970-2000 arasında hızla büyüyen #TürkTURİZMİ 'ortaya çıkan yapısal sorunları gidermek üzere, Bakanlık'ta kalan son Turizm Bürokratlarının gayretiyle, 'uyuyan Bakan*KOÇ' döneminde 3 yıl çalışarak 2007-2023 Türkiye Turizm Stratejisi RESMEN YÜRÜRLÜĞE SOKULDU. Ancak hemen sonra göreve gelen 'uyanık BAkan*GÜNAY' döneminde, 65 Ay boyunca 'Strateji'nin uygulanması için gerekli onayın imzalanmaması üzerine' UYGULANAMAYAN STRATEJİ SAYESİNDE, Turizmin SEKTÖREL ÖRGÜTLENMESİ ve MAKRO PLANDA VERİMLİ BİR YAPIYA KAVUŞULMASI SÜRECİ çok ciddi bir şekilde Sekteye uğradı. BU DÖNEMDE Rasyonel bir pratik çözüm olarak gündeme gelen "mevcut STK'ların TOBB Bünyesinde Mesleki Odalar olarak Bütünleşmesi formulü üzerinde de hiç durulmayınca, TÜRK TURİZMİ ÖNE ÇIKAN AKTİF SEKTÖRLERİN ULUSAL PLANDA AYNI ÇATIDA BÜTÜNLEŞMEDEN BAŞARILI OLAMAYACAĞI Her yıl tekrar tescil edilerek, Ülkenin tüm dış borçlarını ödeyebilecek olan #TurizmENDÜSTRİSİ, her türlü krizlere rağmen "el yordamıyla yaşama başarıları sergileyerek" belirsiz yarınlara doğru koşuyor. #TAG