TÜROFED ve TUROB nikah tazeliyor
TÜROFED'in bir önceki genel kurulunda tatsız bir şekilde birlikten ayrılan İstanbullu turizmciler yani TUROB'un, son genel kurulda başkan olan Osman Ayık'ın girişimi sonucu tekrar birleşme kararı aldıklarını TUROB Başkanı Timur Bayındır'ın yaptığı yeniden birleşme açıklamalarından öğrendik.
Türkiye Otelciler Federasyonu'ndan ayrılan Timur Bayındır ve ekibine o dönem ilk eleştiriyi yine bu köşeden ben yapmıştım. Kavganın veya ayrışmanın sektöre zarar vereceğini düşünerek o yazıyı kaleme almıştım. Nitekim o günden bu güne ayrışmadan, kavgadan yine turizm sektörünün zarar gördüğüne hep birlikte tanık olduk. Sektör kendi içinde birlik olamadığı için başta meslek birlikleri yasası olmak üzere, çözüm bekleyen birçok sorun bu ayrışmayı da fırsat bilerek sumen altına itilmiş, tozlu raflarda yerini almıştı.
Dünya Turizm Örgütü verilerine göre son yıllarda rakiplerimiz hem gelirlerde hem de misafir sayılarında ciddi gerilemeler kaydederken, Türk turizmi tam tersi büyüme sağlayan yıldız ülkeler arasında yer almaya devam ediyor. Turizmde önü açık olan Türkiye'nin daha fazla büyüme kaydetmesi ve fırsatları lehine çevirebilmesi için sektörü temsil eden kurumların kavgayı, ayrışmayı bırakıp el ele verip başarıya, sorunların çözümüne odaklanması lazımdır.
Uzun yıllardır tanık olduğum özellikle İstanbul-Antalya kavgasının gereksizliğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Ne İstanbul Antalya'nın, ne de Antalya İstanbul'un rakibi değildir. Böylesi bir kavga yada çekişmenin komik olduğunu bu işten anlayan herkes rahatlıkla söyleyebilir ben de söylüyorum. Türkiye'nin bölgesel ayrımcılığa değil bölgesel sinerjiye, işbirliğine ihtiyacı vardır.
Turizm hareketine "barış projesi" diyenler eğer kendileri kavga eder küser, ayrışırlarsa o zaman kendi misyonları ve söylemleriyle çelişmiş olurlar. Ayık ve Bayındır'ın attığı adım geç de olsa doğrudur, yerindedir.
"Ben büyüğüm, sen küçüksün", "Sektörü sen değil, ben temsil ederim" gibi gereksiz yaklaşımlar bence bindiğiniz dalı ellerinizle kesmekten başka bir şey değildir. Bana göre en büyük Türk turizmidir, Türkiye'dir.
Herkesin ortak şemsiyesi Türkiye turizmi olmalı. Hedef büyük olmalı, bölgesel başarılarla Türkiye turizmini kalkındırmanın, taçlandırmanın peşinde koşmalıyız. Koskoca bir sektör üç beş kişinin kişisel ihtirasına teslim olmamalıdır.
İşte bunun için Türkiye otellerini temsil eden çatı örgüt TÜROFED ile İstanbul otellerini temsil eden TUROB'un yeninden bir araya gelerek doğru yol
olan birleşmeyi konuşmaları barış için el sıkışmaları kendi tabirleri ile nikah tazelemeleri son derece önemlidir, olumlu bir gelişmedir.
Sektör şimdi bir an evvel kıyılacak nikahın tarihini beklemektedir. Bu evliliğe çomak sokmak isteyenler olacaktır, onun için hayırlı işler geciktirilmez geleneğiyle bu evliliği bir an önce gerçekleştirmek Türk turizmin hayrına olacaktır.
Aklın yolu birdir. Nazlanmaya, sızlanmaya, kapris yapmaya hiç gerek yok. TUROB bir an önce genel kurulunu toplayıp TÜROFED'e katılmalıdır. Elzemdir... Türk turizmin hele böylesi kritik bir dönemde ayrışmaya, kavgaya hiç tahammülü yoktur. Bu vesile ile gelin ve damadın aileleri yani barış için, birlik için bir araya gelerek el sıkışan başta TÜROFED Genel Başkanı Osman Ayık olmak üzere TUROB Başkanı Timur Bayındır ve emeği geçenleri kutluyorum.
Bu Makale 11.03.2012 - 12:02:30 tarihinde eklendi.