TÜRK İŞİ MOBBING TACIZING
‘’Mobbing'i psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek olarak tanımlayan uzmanlar, iş yaşamı içerisinde sıklıkla rastlanılan bu durumları kategorize etmeye kalksalar ve bir sıralamaya gitselerdi acaba turizm sektörünü kaçıncı sıraya yerleştirir ve ne çeşit dertlerden muzdarip olduğumuzu ortaya çıkartırlardı merak ediyorum doğrusu.
‘’Mobbing'i psikolojik şiddet, baskı, kuşatma, taciz, rahatsız etme veya sıkıntı vermek olarak tanımlayan uzmanlar, iş yaşamı içerisinde sıklıkla rastlanılan bu durumları kategorize etmeye kalksalar ve bir sıralamaya gitselerdi acaba turizm sektörünü kaçıncı sıraya yerleştirir ve ne çeşit dertlerden muzdarip olduğumuzu ortaya çıkartırlardı merak ediyorum doğrusu. Geçtiğimiz günlerde kaleme aldığım ‘’MOBBING DIYALOGLARI’’ makalesinin ardından aldığım tepkiler konunun ne kadar hassas olduğuna ve hangi boyutlara ulaştığına dair ipuçları verdi bana. Birazdan sizlerle de paylaşacağım yüzde yüz gerçek bu örnekleri okudukça hayrete düşmeyip bilakis ne kadar tanıdık geldiğine kanaat getireceksiniz beklide.
Ne yazıktır ki ülkemizde hanımlara yönelik taciz olayları hayatın her bir köşesinde ve hatta trafikte bile ayyuka çıkmış durumda. Hal böyle iken iş yaşamı içerisinde olmaması garip olurdu beklide. Buna istinaden, turizm sektörüne tedarik hizmeti yapan bazı firmaların satış temsilcileri, otel departman müdürleri, çalışanlar dahil birkaç hanım arkadaşım ile kısa aralıklar ile görüşmeler yaptım. Adına mobbing mi dersiniz, yoksa bu resmen cinsel tacizdir kardeşim mi dersiniz bilemem ama, tüm bu hanımların ortakça yakındıkları hassas konular üzerine birkaç kelime bir şeyler yazmak ise şart oldu onu biliyorum işte.
Malumunuz olduğu üzere sektör, destek hizmet veren firmalar ile yakın temas içerisinde olmak zorunda. Bu nedenle satış temsilcisi olan hanım ya da beyler başta satın alma müdürlükleri olmak üzere tesisler içerisinde bir çok yetkili ile muhatap olup görüşmeler yapıyorlar. Biri arz, diğeri ise talep eden rolünde. Ancak bazı görüşmeler esnasında ise arz edenin sundukları ile talep edenin beklentileri asıl konunun oldukça uzağında seyretmekte.
YAŞLI KURT
Antalya’da yeni açmakta olduğu tesis için ürün, malzeme, ekipman v.s. satmaya ya da tanıtmaya gelen hanım firma temsilcilerini defalarca görüşmeye çağıran, görüşmeleri olabildiğince uzatan, gereksiz detaylara takılan yaşlı otel patronuna selam olsun. Öyle ki bu zatı muhterem tüm departman müdürlerinin hanım olması için genel müdürüne talimat vermiş nevi şahsına münhasır bir kişilik. Her zaman için son görüşmeyi ise ofisi yerine otel odasında yapan ve bahane olarak da öğlen yemeğini kaçırdığını söyleyen bu yaşlı kurt son olarak S.G. isimli hanım arkadaşıma da aynı numarayı çekmiş ve ağzının payını layığı ile almıştır. S.G. turizm emekçisi genç bir hanım. Kendisi bundan birkaç yıl önce otelciliği bırakmış ve tedarikçi olarak adlandırabileceğimiz bir firmada kendine yeni bir meslek edinmeye çalışmakta. Eşinden yeni ayrıldığı içinde tek evladı ile hayata sanki yeniden başlamış heyecan içinde işine dört elle sarılmış. Bu ve benzeri olaylarla defalarca karşılaşan arkadaşım şu aralar psikolojik destek alıyor ve sakinleştirici ilaç kullanıyor.
Ö.D. genç ve güzel turizmci bir hanım. Kendisine daha önce kadın olduğundan dolayı benzer bir olay ile karşılaşıp karşılaşmadığını soruyorum. Olmaz mı diyor hem de defalarca. Nerede ise haftada birkaç defa. Unutamadığın sinirini bozan bir şey oldu mu diyorum, elbette diyor ve başlıyor anlatmaya.
FRENCH BED
Bundan birkaç yıl evvel bir iş görüşmesi için randevu ile gittiği otelde genel müdür tarafından biraz fazlaca bekletilmiş. Görüşmenin gerçekleşmeyeceğini düşünen Ö.D. tam geri dönerken beyefendinin sekreteri tarafından durdurulmuş. Beyefendinin özür dilediğini ve telafi için öğle yemeğini birlikte yemek istediğini söyleyen sekreter hanım kibarca onu izlemesini rica edince kabul etmiş. Makul görünen bu teklif üzerine genel müdür ile yemek yiyen Ö.D. bu sayede geliş sebebine ilişkin konuları da bir çırpıda kendisine aktarmış. Yemek sonrası kahve içmek için genel müdür ofisine davet edilen Ö.D. biraz evvel bekletildiğinden dolayı mahcubiyet göstergesi olarak algıladığı bu ricayı da geri çevirmemiş.
Genel Müdür ofisi olarak otelin en üst katının kullanılması biraz garip gelse de arkadaşım hanımefendiye yinede birazdan yaşanacaklara ihtimal vermemiş doğal olarak. Kahveler içilirken birden konuşma tarzını değiştiren saygıdeğer müdürümüz, ceketini çıkartıp kravatını gevşetmeye başlayınca işin aslı ortaya çıkmış.
Ofisin içinden yan odaya açılan kapıyı da aralayıp da içerideki French Bed görününce, içi kozmetik ürünleri ile tıka basa dolu oldukça ağır bayan çantasını suratının orta yerine yemekten kendini kurtaramamış. Sonra nemi olmuş, arkadaşım yine olsa aynını yaparım diyor ve hayatına devam ediyor, sektörde iyi tanınan beyefendi ise ortalıklarda yok.
BASİRETSİZ
Belek’te bulunan tesise departman müdürü olarak iş görüşmesine giden hanım arkadaşım, genel müdür ile yaptıkları güzel görüşmenin olumlu sonuçlanacağını düşünürken, beyefendinin ‘’ işine gücüne karışmam, göründüğü kadarı ile gayet tecrübelisin, her şey yolunda gitsin dile benden ne dilersen. Yalnız bir şey var ki ben buna karışamam ‘’ sözü ile endişeye kapılır. ‘’ Ne demek istediniz anlamadım, karışamayacağınız şey nedir söyleyin lütfen der ‘’. Biraz önceki halinden farklı ve sıkıntılı görünen genel müdür ‘’ bizim patronun zaman zaman farklı talepleri olabilir, kendisi ilginç bir karakterdir. Daha önceleri uyarmaya çalıştım, ama kimseyi dinlemez der ‘’. ‘’ Bundan dolayı sana bir şey derse, teklifte bulunursa ya da odasına çağırırsa kusura bakma arkadaşım ben bu konuya müdahale edemem, baştan söyleyeyim der ’’. Duyduklarına inanamayan arkadaşım oldukça sağlam bir iki kelamın ardından oradan ayrılırken beyefendiye okkalı kalıbından utanmasını tavsiye eder. Sinirleri bozulan ve bu olayı bir türlü unutamayan arkadaşım ise bunları bana anlatırken o anı yaşarmış gibi gözyaşlarını tutamadı ne yazık.
İşini doğru yapanları tenzih ederim. Benim örneklerim sektördeki bir kaç çürük yumurtadan ibaret. Mobbing denen şey ne menem bir şeyse bu aralar gündemi fazlası ile işgal etmekte. Dokunmadan geçemezdik, bizde birazcık kurcaladık. Ancak gördük ki, hem hayatımızda fazlası ile mevcut, hem de çeşidi fazla. Bu defa cinsel taciz durumlarını ele aldık, hanımların açısından bakmaya çalışarak, onların gerçek hikayelerinden yola çıktık. Dünyanın batı yakasında bu iş çok ciddiye alınmakta ve önleyici tedbirler alınmakta. Ülkemizde devlet kanalı ile buna yönelik çalışmalar yapılması oldukça sevindirici gelişmeler elbette. Ama kağıt üzerinde kaldığı sürece kimseye faydası olmayacağı da gayet açık. Başta tesis sahibi ve yöneticileri, hatta personel istihdamı ve kaynakları konusunda çalışmalar yapan dernek ve kuruluşlarında konuya hassasiyet gösterip üzerine eğilmeleri gerektiği aşikar. Hizmet sektöründe çalıştığımız gerçeğinden yola çıkarak, insana insan ile hizmet verdiğimizi bir kez daha hatırlatır, yeterince stresli bir iş kolumuz varken suni stresler yaratmanın gereksizliğini bu vesile ile vurgulamak isterim.
Saygılarımla
Bu Makale 24.05.2011 - 14:55:03 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Konuyu farklı açılardan bakalım.
Neden mesleklerde kadın/erkek ayırımı yapılmakta? İşin ucu kültürel değerler ve çevre baskılarına dayanıyor. Evrensel insan hakları açısından bakarsanız cinsiyet ayırımı kabul edilmemeli. Buradaki kırılgan nokta bazı çalışma dallarında yerleşik alışkanlıklar yanında yapılacak işin ele alınması ile de ilintili. Örneğin sekreter denince “bayan” algılanıyor. Bunun neden böyle geldiğini araştırırsanız, eski endüstri atılımda erkek gücüne gereksinim duyulması ve geride kalan işlerin bayanlar tarafından doldurulmasıdır. Zaten ilk zamanlarda yapılan işin türü ve ağırlığı bakımından erkek geliri oldukça yüksek bir seviyedeydi. Yakın geçmişimizde sanayi belli ülkeler egemenliğinde olduğu ve daha çok otomasyon ve robot teknolojileri kullanıldığı için gelirler düşmüş ve işsizlik büyümeye başlamıştır. Bu aşamada patron veya yöneticiye hizmet veren bayan çalışanlar küresel ahlak çöküntüsü ile birlikte üstlerine yakınlaşmış ve firmaların içinde farklı konumlar oluşmaya başlamıştır. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, iş eşitliği veya yetkinliğin artık küresel çarklarda öğütülmüş olması ve iş ortamının daralmasıyla farklı baskıların ve dayatmaların ortaya çıktığının algılanmasıdır. Burada asla her yönetici veya bayan çalışan birbirine yakınlaşır anlamı çıkmasın. Ancak model olarak küresel yapı çalışanlara bunu dayatmakta olduğundan maddi olanak kazanabilmek amacıyla bazı iş kollarında sadece bayan çalışanlar tercih edilir duruma gelmiştir. Her bayan çalışan patronuna yakın davranır mı veya her patron bayan hem de “güzel bayan” tercih eder mi, bu biraz şehir efsanesi gibidir. Bazen üstü kapalı bundan tarafların fayda sağlaması bile olasıdır.
Diğer yandan bazı işkolları örneğin sekreterlik veya HK (kat hizmetleri) daha çok kadın eli değmesi gerekirmiş gibi güdülenmektedir. Aslında bu işlerde ve pazarlama sektöründe bayan tercih edilmesi iş hayatımızın ne kadar sığ ve renksiz olduğunu göstermektedir. Benzer şekilde mutfak, yiyecek içecek ve teknik servis hizmetlerinde erkek tercih edilmesi de bağnazlık olarak ele alınmalıdır.
Karşımızdaki insanı üretken bir çalışan olarak eğitmezsek, işe almazsak, çalıştırmazsak ortaya farklı ve kişisel zaaflara dayalı bir model çıkmaktadır. Yapılması gereken çalışma şartlarının ve ortamının gerekli düzenlemelerden geçirilerek özellikle % 20 işsizlik oranına ve genç nüfusa sahip olan ülkemizde çalışanlara daha fazla fırsat vermektir. Böylece çalışma alanı artınca çalışanın da patron seçme hakkı ortaya çıkacaktır. Bu şekilde tabi ki ahlak sorunu çözülmez çünkü ahlaksızlık bireysel olarak kazanılmış bir olgu ve bir alışkanlık olmasına rağmen toplumsal çevre içinde güdülenmektedir. Ancak hiç olmazsa ahlaksızlık girişiminde bulunan kişiler zaaflarıyla yalnız başlarına kalacaklarını algılayabilirler.
-
Malesef doğru şeyler ama nedense benim öğrenmek istediğim, genelde hep satış konseptli işlerde firmalar hep de bayan kullanıyor. NEDEN? Satışların daha çok olması için bayanlar tercih ediliyor diye genelde cevap alıyoruz. Peki bayanlar satışları nasıl arttırabiliyor. Bayan arkadaşlara da sorduğunuzda, mini etek giyip, gömleğinizin de düğmelerini bir kaç açıp karşımdaki erkeğe hafifi cilve yapıp herşey yolunda gidiyor ve tam beni de eşantiyon olarak yanında gibi düşünürken ben de klasik manevramı yapıp kendimni çekmesini biliyorum diyor, yani asıl uzmanlık budur, kendini çekmesini bilmek diyor. Peki hal böyle olunca erkeklere hiç hak vermek gerekmiyor mu? Karşınıza gelen bayanlar sizi etkileyebilmek için bayanlığını kullanmaktan geri kalmıyorlar. Hatta iş görüşmesine gelen kendisini en çok koruyan bayan dahi giydiği elbiselerin biraz daha dekolte olmasını seçiyor, makyajını ve bakımını son derece uzun tutup yüksek ilgi ile yapıp geliyor ve çoğu bayanın da tercihi keşke iş görüşmesini yapan erkek olsa düşüncesindedir. Çünkü bir bayanı etkilemek kolay değil ama erkeği etkilemek kolay. Dahası madem bayanlara bu tür işler yapılıyor ve bayanlar özellikle bu satış işlerinin artması için talep ediliyor, peki bayanlar bu durumu bilmiyor mu? Nasıl bilmiyorlar? Onlar var ya onlar. Şeytana pabucu ters giydirir. İşi kıvama getirip de ondan sonra çantayı bir güzel suratına patlatırken haksız veya işe uygun olmayan veya malın alınmasında kabul edilmesi yönünden karşısındaki erkeği öyle bir zor duruma sokarak dediğini yaptırıyorlar ki, her zaman taciz oyununu kullanmak bayanların sıkıştığında en çok rağbet ettikleri durumdur. Bununla ilgili bir çok kamera ve ses kayıtları sunulabilir. Biz şirkette özellikle bu mevkiede yani muhasebe, satış ve satın alma görüşmelerinin yapıldığı ofislere bu yüzden haklı ve haksızı ayırt etmek için kamera sistemleri kurduk. Bayanlar ise bu konuda zirvede.
-
Yalnız etrafınıza bakınız bir lütfen. Genelde hep rahat ve masabaşı işlerde genç ve güzel bayanlarda. Malesef kuyruk sallamayana da yanaşmazlar. Eğitimi olmayan ve kısa sürede o kadar çabuk hızlı yükselen ve korunan, dolgun maaş ile de verdiği hizmetin karşılığı ödenen ve genellikle satış ve HK departmanları içinde görünen bu durumu lütfen eksik görmeyiniz. Bayanlar da malesef bunu kullanıyor ve yapıyor.
-
Bu kadar az yorum yazıldığına göre durum gerçekten çok vahim. Sektörde herkes herkesi çok iyi biliyor, fakat kimsenin işine gelmediği için konuşulmuyor. Bu konular örtbas ediliyor. Bu konuları konuşmak TABU! Bu nedenden dolayı özellikle kız çocuklarımızın bu sektöre girmesini hiç istemiyorum. Mobbing davaları açılsa arkası ip söküğü gibi gelir.
Suçu sadece patron veya genel müdürlerinde aramamak lazım, departman müdürlerine kadar inebilirsiniz.
Bu konuda daha çooooook işimiz var...
-
Bu tür şerefsiz müdürlerin, otel sahiplerinin isimlerini verirseniz çok daha faydalı olacaksınız... tüm herkes bilsin... bu adi insanların otellerinde konaklamasın... bu şerefsizlerin kendi çoluğu çocuğu yokmu acaba.... bu adamlara nasıl turizm ci denir...