Turizm sektörü ve seyahat endüstrisi ülkemiz için çok önemli ve vazgeçilmez bir sektördür.
Turizm sektörü son 10 yılda 331 milyar 180 milyon dolar gelir elde etti.
Gelinen noktada misafir sayısında ve gelirlerde dünyada üst sıralarda yer almaya başladı. Bu gelişmeler yatırım ve finansman potansiyelleri ile gelişerek bugünlere geldi.
Gerçek potansiyelini açığa çıkardı mı elbette hayır. Bunun ana bedeni ise bence jeopolitik konum.
Batı ile doğu arasından kaynaklı siyasi denge arayışı, uluslararası ilişkiler, ekonomik zorluklar ve jeopolitik riskler zaman zaman inişli çıkışlı performans yarattı ancak yapısı gereği her krizden sonra güçlü geri dönüş ve olumlu tepkiler meydana geldi. Bunun en önemli nedenleri ise Türkiye’nin harika konumu, denizi, kumu, güneşi, doğası, tarihi, gastronomisi, alternatif turizm kanalları, spor turizmi, dört mevsim turizm olanakları ve yüksek girişimci gücüdür. Türkiye turizmi bunlarla bugünlere gelmiştir.
Ülkemiz gerek Avrupa ve gerekse Rusya/ BDT ve Ortadoğu pazarlarına tesis, hizmet ve rekabetçi fiyat dengesi ile her tatilciye her segmentte tatil olanakları ve müthiş deneyimler sunmaktadır.
Çok önemli tutarlarda sermaye birikimi oluşan sektörde konaklamada oda stoğu 2 milyonu bulmuştur.
Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, işletme belgeli ve yatırım belgeli 1 milyon 280 bin 800 yatak sayısı 6 bin 46 tesis; basit konaklama belgeli 668 bin 779 yatak sayısı 14 bin 967 tesis olmak üzere toplam 1 milyon 950 bin 588 yatak, ve 940 bin 596 oda sayısı ile hizmet üretmektedir.
31 Aralık 2023 itibarıyla kabaca konaklama tesisi değeri arazi hariç 45 milyar dolar civarında. Arazi maliyetin toplam maliyet içerisindeki payının ortalama 1/3 olduğunu varsayarsak toplam 60 milyar dolar varlık değeri oluştuğunu hesap edebiliyoruz.
Borç / Varlık değeri ise 11 milyar / 60 milyar dolar; yüzde 18. Yıllık yaratılan net döviz geliri 47 milyar dolardır. (Gelir- Gider mahsuplaştıktan sonra)
Gelirler / Borçlar 47 /11 = 4,3. Sektör finansal borçlarının 4,3 katı gelir yaratmaktadır.
Sektörün gelişmesinde iki unsur öne çıkmaktadır;
- Türk turizmcisinin yüksek girişim cesareti ve çalışkanlığı
- Bankacılık sektörünün, zaman zaman kesintilere uğramış olsa da, finansman desteğinin devam etmesi.
Ancak şunu da itiraf etmeliyim bankacılık sektörü turizm sektörüne yıllarca uzak durdu, spot işlerle finansman sağladı, döviz lazım oldu mu yeni keşfetmiş gibi davrandı ama yine de kıt kaynakları yönlendirmeye çalıştı.
Geçmişte ve günümüzde sektöre çok hakim olmayan üst yönetimler sektörün dinamikliklerini anlamakta zorlandı. Uzun yıllar bir kasa bir masa algısı hafızalarda kaldı ama sektöre plase edilen gerek yatırım gerekse işletme kredilerinde batık kredi oluşmadı. Sorun olmadı mı oldu, ancak bir yatırım zora girdiğinde bir başka yatırımcı bunu ikame etti ve hiçbir zaman özellikle resort konaklamada batık kredi oluşmadı.
Bugünlerde ise nihayet sadece turizm işletmelerine hizmet vermek üzere gerçek anlamda "Turizm ihtisas bankacılığı” kuruluyor. Türkiye İş Bankası sanayideki liderliğini turizme taşıma yolculuğuna başlıyor.
Sektör adına çok önemli değişim. Başlangıç mottosu ise "1 milyar dolar ayırdık"
Hayırlı uğurlu olsun.
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri
