Zekeriya Şen

Turizmde emek ve bilginin değeri: Kitapçıkların sessiz hikayesi

Turizmde emek ve bilginin değeri: Kitapçıkların sessiz hikayesi

Turizm tasarımcılığında emek, sadece bir gereklilik değil, aynı zamanda bir sanat ve bir sorumluluktur. Butik seyahat tasarımcıları, kopyala-yapıştır yöntemlerinden uzak, saatlerce süren araştırma, titizlikle yapılan planlama ve yılların birikimiyle oluşturulmuş içgörülerle özel geziler tasarlar. Nitelikli turizmci, yalnızca var olanı pazarlayan değil, keşfeden, yorumlayan ve yeni deneyimler yaratan kişidir. Çünkü yüzeysel bilgiyle oluşturulan programlar, er ya da geç bir boşluğa düşer ve bu eksiklik en çok gezginlere yansır.

Bugün birçok turizm firması, kendilerine ait bir kişilik katmadan, başkalarının ürettiği içerikleri kendi logolarıyla süsleyip sunmayı tercih ediyor. Ne bir emek, ne bir özgünlük, ne de sahici bir katkı… Emeğin ve özgünlüğün eksik olduğu bu yaklaşımın yerine gerçek seyahat tasarımında her detayın önemli olduğu unutulmamalıdır; çünkü her incelik çabasının sonucunda fark yaratılır. Bu nedenle turizm sektöründe bilgi ve emek faktörlerine verilen değer her zaman sürdürülebilir başarının temelini oluşturmuştur.

Bugün Google Alert sayesinde keşfettiğim bir şey yüzünden bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. 2019'da yaptığımız bir gezinin kitapçığının ikinci el bir kitapçıda satıldığını gösteren internet bağlantısıyla karşılaştım.

Evet, yanlış duymadınız: Bir gezi kitapçığı!

Bugün birçok turizm firması için gezi kitapçıkları sadece basılı materyallerden ibaret olabilir. Ancak bizim için bu kitapçıklar bilgiyi, emeği ve seyahat kültürünü taşıyan önemli araçlardı

Yaklaşık 30 yıl önce FEST Travel’da çalışmaya başladığımda, sektördeki diğer mass turizm acentelerinden çok farklı bir anlayışla karşılaştım. O zamanki uygulama her gezi için özel bir broşür hazırlamaktı ve bu sadece bir ek hizmet değil kurumun ruhunun da, kişiliğinin de bir parçasıydı.

İnternetin ilk yıllarında bilgiye erişmek günümüzde olduğundan daha zordu; kopyala yapıştır yok denecek kadar azdı. Seyahat için bilgi toplamak, metinler oluşturmak ve araştırmz yapmak haftalar hatta bazı durumlarda aylar alabilirdi.

Bir seyahat acentelerinin en temel görevleri gezi organize etmek, lojistiği sağlamak, misafirlerini memnun etmek olabilir. Ancak FEST Travel'da ek olarak “gezi kitapçığı hazırlamak” da bulunuyordu.

Her seyahat planı netleştiğinde ofiste tatlı bir heyecan olurdu ve her şey kitapçığın hazırlanması için planlanırdı!

Ofis ortamında klavyelerin ritmik sesleri yankılanırken, her bir kitapçık özenle hayat bulurdu.  Editörler, operasyoncular, satışçılar ve zaman zaman rehberler,  gezginlere ilham verecek bilgiler için adeta bir hazine avına çıkarlardı. Eski kitapların sayfaları arasında kaybolunur, notlar özenle temize çekilirdi.  Her ayrıntı ve bilgi parçası gelecek yolculuklar için özenle seçilir ve toplanırdı.  El emeğiyle hazırlanan kitapçıklar; daktilo, şeritler, fotokopi, faks, yazıcı ve elbette vazgeçilmez tipeks ile kusursuz hale getirilirdi. O tipeks kokusu hala burnumda.

Her kitapçığın hazırlanması özenle yapılan bir işti.  Fotokopiyle kopyalanan metinler titizlikle kesilip yapıştırılıyor ve her sayfa akıcı bir şekilde ilerletiliyordu.  Bu kitapçığın hazırlanmasından sorumlu olan emekçiler, tozlu ansiklopedilere ve gezi kitaplarına dalar, büyüleyici tarihsel gerçekleri ve kültürel içgörüleri tıkırdayan klavyelerde özenle yazarlardı.  Ekip, her rotayı sayfalarda canlandırırken yaratıcı işbirliği enerjisi ortamı canlandırırdı.

Ve bu süreçte en yakın arkadaşımız olan Tipeks kesinlikle hayat kurtarırdı! Daksil ya da “likid kağıt", her hatalı basılan kelimenin ya da düzeltilmesine ihtiyaç duyulan detayın kahramanıydı; köşelerde kalan ton gölgelemelerinin düzeltilmesinin yardımcısıydı diyebilirim rahatlıkla. TDK'ye göre daksil bir kırtasiye ürünü olarak 60 yılı aşan bir geçmişe sahip ancak bizim içinse dönemin en önemli düzelticisiydi çünkü fotokopi makinesinde basılıp çıkartılan sayfa iz bırakır ve bu izlerin temizlenmesinde daksil kullanarak tekrardan fotokopi alınırdı.

Kitapçıklar sadece metinlerden oluşmuyordu.  Her biri özenle seçilmiş fotoğraflar,  gezginlerin hayallerini süsleyen manzaralar, şemalar, grafikler ve keşfedecekleri kültürel zenginlikleri gözler önüne seriyordu.  Uzman eller,  falçata ve makas yardımıyla fotoğrafları şekillendirir,  sayfalarda adeta birer pencere açardı.  Ve haritalar...  Her biri özenle seçilmiş,  gezilecek rotaları ve keşfedilecek gizli kalmış köşeleri gösteren haritalar,  gezginleri maceraya davet ederdi.

Her yeni gezide, kitapçık baştan aşağı elden geçirilir, yeni eklemeler ve güncellemeler yapılır, böylece her geziye özel, titizlikle hazırlanmış bir belge ortaya çıkardı. Bu kitapçıkların hazırlanması büyük bir emek gerektirirdi. O kadar ki, bu işle ilgilenen ayrı bir ekip bile vardı! Bir seyahat acentasında sadece kitapçık hazırlamak için çalışan personellerin olması, bugünün dünyasında tuhaf bir fikir gibi gelebilir. Ancak o dönemde bu emeğin ne kadar önemli olduğunu herkes bilirdi.

Kitapçıkların hazırlanmasında kullanılan fontlar, ebatlar, satır ve paragraf aralıkları gibi detayların bile özenle belirlendiği bir kullanım kılavuzu vardı. Bu kılavuz, ekibe yeni katılan herkesin başucu kaynağıydı ve FEST Travel'ın yayınlarında bir bütünlük ve profesyonellik sağlıyordu. Her bir kitapçığın, hem içerik hem de tasarım açısından aynı özeni ve titizliği yansıtması amaçlanıyordu.

Kitapçıklar,  gezginler için birer hazine sandığıydı.  Yolculuk öncesinde heyecanla incelenir,  notlar alınır,  sayfalar defalarca çevrilirdi.  Hatta bazıları için bu kitapçıklar,  geçmiş yolculukların anılarını saklayan değerli koleksiyon parçalarına dönüşürdü.  Bilgi paylaşımının ve keşfetme sevincinin en güzel örneklerinden biriydi bu.

Ancak zamanla, bilgiye ulaşma şeklimiz değişti.

İnternetin hızlanması, bilgiye anında erişim sağlayan dijital kaynaklar ve sosyal medyanın yükselişi, kitapçıkların eskisi kadar talep görmemesine neden oldu. Günümüzde insanlar uzun metinleri okumak yerine, hızlıca bilgi almak istiyor. Tweet uzunluğunda özetlerle dünyayı anlamaya çalışıyorlar. Ve maalesef değer bilinmemesi ve olağanlaşması da cabası.

Ve işte o gün geldiğinde, kitapçık hazırlamanın artık bir gereklilik olmadığına karar verdik. Ancak, bilginin ve emeğin değeri hiçbir zaman kaybolmaz.

Bugün, Google Alert’ün yönlendirdiği bir bağlantıda, ikinci el bir kitapçıda ücretsiz müşterilerine dağıtılan FEST Travel kitapçıklarının, 15 TL ile 375 TL arasında satıldığını görmek, bu emeğin kıymetinin hâlâ anlaşıldığını kanıtlıyor. Bu benim için gurur verici bir an oldu. Zamanında ücretsiz dağıtılan, sıfırdan emekle üretilen bu kitapçıkların, bugün bir değer bulmuş olması, emeğin hâlâ kıymetli olduğunu gösteriyor.

Gerçek seyahat, bilginin, emeğin ve deneyimin birleşimidir. Bugün turizm sektöründe "tasarım" adı altında birçok şey sunulsa da, gerçek anlamda bir seyahat tasarımcılığı, derinlemesine araştırma ve özgünlük gerektirir. Sadece bir program yazmak değil buna çok geniş bir çerçevede bakmak ve işlemek gerekir.

Bir geziyi düzenlemek bir sanattır. Ancak bu geziyi değerli kılmak, ona ruh katmak için bilgi, duruş ve emek gereklidir. Eskisi gibi kitapçıklar basılmasa da, bu anlayış bizim çalışma felsefemizden hiçbir zaman silinmeyecek. Çünkü bilginin değeri zamansızdır.

Ve bugün, geçmişin emeğinin hala değer gördüğünü görmek, tüm bu çabanın ne kadar anlamlı olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.


Bu Makale 26.02.2025 - 10:55:51 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.