Sezonu açtığımız bu günlerde umutların giderek tükendiği Türkiye turizm sektöründe kayıpların hangi oranlara varacağı yavaş yavaş belli olmaya başladı.
Kendisini bu duruma önceden hazırlayan ve önlemlerini alan işletmeler bu sezonu en az kayıpla kapatacaklardır. Böyle bir dönemde bazılarının aksine bütçe uygulamalarının ne denli önemli olduğunu vurgulamaya çalıştım ve devam da edeceğim.
Sabit gider yükü ağır olan işletmeler bu sezondaki gelişmelerden en az etkilenmek için sabit giderlerini amansız kontrol altına almaktadır. Değişken giderlerin kontrolü de en az sabit giderlerin kontrol altına alınması kadar önemlidir. Tedarikçi piyasasındaki amansız rekabet, otellerin bütçelerini kontrol altında tutabilmeleri açısından fayda sağlamakla birlikte, her geçen gün gelen ekonomik sıkıntı haberleri bu yönde de otelleri dikkatli davranmaya sevk etmektedir.
TEŞVİK TEŞVİK TEŞVİK NEREYE KADAR
Yeni açıklanan turizm teşvik paketi ve bakanlığımızın bu yönde atmakta olduğu adımlar oldukça önemli olmakla birlikte henüz reel faydası belirli bir şekilde kendisini gösterememiştir. İşkur İşbaşı Eğitim Paketi bu teşvikler içerisinde en elle tutulur faydayı sağlamakla birlikte bazı otel gruplarının bunu istismar ederek hülle ile hakkının çok çok üzerinde istihdam yapması diğer otelleri bu konuda kalifiye eleman bulma konusunda zora sokmuştur. Bu konu ile ilgili Antalya SGK'da inceleme başlatıldığı duyumları mevcuttur. Eğer hakikaten böyle bir durum varsa, bu istismarı yapanlar en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ayrıca bu destekten tüm turizm bölgelerinin de faydalanması sağlanmalıdır.
Bu önlemlere ek olarak özellikle sezonda % 30'lara varan düşüşün beklendiği 2016 yılında turizm sektörünü en azından kış sezonunda kayıplarını telafi edebilmek amacıyla, kış turizmine yönelik destek ve teşviklerin de biran önce masaya yatırılması gerekmektedir. Bu önlem ve teşvikler aşağıdaki şekilde sıralanabilir;
1. Charter şirketler için uçuş desteğinin uzatılması
2. Havalimanı vergilerinin bu senenin önemine istinaden kaldırılması
3. Bu sezona özel kış döneminde vize ücretlerinin kaldırılması
4. Kış dönemi istihdam edilen personel için belirli oranda SGK işveren payının kaldırılması
5. İŞKUR İşbaşı Eğitim programının kış sezonunda da devam ettirilmesi
6. Yeni pazarlar yaratılması amacı ile THY'nin özellikle Çin, Hindistan, Japonya, Ortadoğu ve Arap ülkelerinden turizm bölgelerine direk uçuşlar düzenlemesi veya bu ülkelerden düzenlenecek charter seferlerinin
desteklenmesi.
7. En önemli konu 6. madde ile birlikte potansiyeli yüksek yeni destinasyonlarda devlet desteği ile Türk tur operatörleri kurulması.
Herkesin kabul ettiği gibi zor bir sezon geçiriyoruz. Belki de son 20 yılın en zor sezonunu geçiriyoruz. Böyle bir sezonda cari açığın çok önemli bir bölümünü kapatan bir sektörün ayakta kalabilmesi için elele vermemiz ve dimdik ayakta durmamız gerekmektedir. Ben ekonomik görüşüm açısından serbest piyasaya inanan birisi olarak her zaman, her şeyi devletten beklememek gerektiğini savunmuşumdur. Ancak bu ortamda yasal düzenleyicilerin de bu sezonu fırsat bilerek bazı düzenlemeleri yapması gerektiğini düşünüyorum. Bu sayede de zor zamanlarda devlet teşviklerinin en aza indirilebilir ve sektörün kendi dinamikleri ile ayakta kalması sağlanabilir.
Arz Talep dengesi göz önünde tutularak yeni yatırımların ve kapasite planlamasının devlet kontrolünde olması ve buna göre serbest piyasa koşullarının şekillendirilmesi gerektiği inancındayım. Bugün geldiğimiz noktada bana göre en büyük iki sorun kontrolsüz yatak kapasitesi oluşturulması ve oluşan bu kapasite karşısında yeterli talep yaratacak enstrümanların olmamasıdır. Tarih, doğa ve kültürel zenginliği birçok rakibimizden üstün olan ülkemizde sadece deniz, kum, güneş ve rakı-balık pazarlayarak turizmi 10 sene sonrasına taşıyamayız. Kültürel ve tarihi zenginliklerimiz de bu yapının en önemli parçası olmalıdır.
Bu sezona ilişkin bir diğer önemli konu ise sektörün içerisinde bulunduğu krizden etkilenecek olan istihdam piyasasıdır. Kabaca bir hesapla bu krizden etkilenecek kişi sayısı direkt olarak 120.000 – 130.000 civarında olmakla birlikte ardıl katılımlarla bu rakam 650.000 – 700.000 seviyesinde olacaktır. Sosyal infialin önüne geçmek amacı ile bu insanlar için de biz çözüm üretilmelidir. Bu sayının bir kısmı zaten işsizlik maaşından faydalanacaktır. Belki faydalanma süresi ve miktarı arttırılabilir. Ancak halihazırda işsiz olan ve her sene mevsimlik işçi olarak çalışanlar için çıkarılan teşvik yetersizdir ve bu kişiler muhtemelen bu sene istihdam edilemeyeceklerdir. Bu kişiler için de işsizlik fonundan kaynak ayrılarak en azından bu sene için zor durumda kalmaları önlenmiş olur.
Sezonun açmış olduğumuz bugünlerde tüm Turizm camiasının elele kolkola vererek centilmence rekabet ederek güzel bir sezon geçirmesini dilerim.
Bu Makale 21.06.2016 - 19:37:03 tarihinde eklendi.
İşçinin eve ekmek götürebilmesinin iş verenin işlerinin iyi gitmesine bağlı olduğu bir sistem insan haklarına aykırı diye düşünüyorum. Ve evet, bu krizden dolayı işini kaybedecek insanlar mutlaka desteklenmelidir. Hülle yapan oteller ise bu haktan mahrum bırakılmalı ve en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
