Turizm sektörü BATMIŞTIR !!!!! SOS verdi ama hayal gördüler , ciddiye almadılar ,
Bu pandemiden tüm sektörler ve insanlık şaşkınlık içerisinde etkilenmiş ve etkilemeye devam etmektedir. En çok etkilenen sektörlerin arasında ise turizm – hizmetler ve havacılık başı çekmektedir. Pandemi nedeniyle belirsizlik ve karmaşa devam etmektedir. Turizm sektöründe 2020’de küresel beklentiler % 58 - % 78 arasında bir kayba işaret etmektedir. (UNWTO) Bu rakamlar sektörde eşi görülmemiş bir daralmayı ifade etmektedir. Havacılık sektöründe ise yolcu gelirlerinde yaklaşık olarak 350 milyar USD azalma beklenmektedir (IATA) .
Olaylara biraz ülkemiz cephesinden bakacak olursak, 2019 yılında sektörde keyifler yerine gelmişti. Çünkü 2016 sonrası (2015 Rusya krizi etkileri) 2017 ve 2018’de sektör toparlanmış (turistik hareketler) 2019 ise bu hareketlilik ve performanslar mali rakamlara olumlu yansımıştı. Özellikle kitle turizmde moraller yüksekti. Yeni rekorlardan bahsediliyordu ve risk iştahı artmaya başlamıştı. Ama 2016‘yı çabuk unutmuştuk ve pek de tecrübe edindiğimiz söylenemezdi. Eski alışkanlıklar tüm paydaşlarda devam etmeye başlamıştı.
Covid-19'un Mart 2020’de ülkemiz gündemine girmesiyle birlikte turizmde bahar havası önce sonbahara sonra nisan – mayıs ayları ile birlikte kışa dönmüştü. Mayıs döneminde yaz ayları için umutlar var gibi idi ancak küresel pandemi ve belirsizlik ortamı moralleri bozmaya başlamıştı. Tüm dünya mali ve sosyal tedbirleri almaya başlamıştı. Ancak turizmde yerelde bu kadar yıkıcı bir etki yaratacağı pek de görülmek istenmiyordu.
Kitle turizmin geleneksel iş döngüsü mayıs ayı itibariyle başlar, haziran ayı ile birlikte dinlence ve eğlencenin ön planda olduğu yaz ayları tatili olarak devam ederdi. Yaz tatili dönemi olarak adlandırdığımız haziran-temmuz-ağustos ve eylül aylarında sektörün doğası gereği oldukça hareketli günler yaşanmaktadır. Bu dönemde satış hacimlerinin ve karlılıkların büyük bölümü oluşur (% 80 – 85‘ler tesise göre değişim gösterebilir). Kitle turizminde bu periyot nakit akışının ve performansın oluştuğu gerçek faaliyet dönemidir. Bu dönemde yaratılan nakitlerle ilk önce bir önceki yıldan devreden satıcı borçları ödenir, akabinde temmuz, ağustos ve eylül aylarında ise işletme / yatırım kredilerinin faizleri ve anapara taksitleri finansal paydaşlara ödenirdi.
Pandemi tüm turistik hareketleri durdurunca doğal olarak, özellikle kitle turizmde ve yaz destinasyonlarında, nakit yokluğu yaşanmaya başladı. Kamu otoritesi ilk önce sektör çalışanlarına KÇÖ ve işsizlik ödeneği ile ücret desteği verdi, arkasından sektör devamlılığını sağlamak adına tüm sektörlerle birlikte işe devam finansal desteğini uygulamasına başladı. Bu destekler ağırlıklı olarak 3 ay ödemesiz dönemi içeren krediler şeklinde sektöre sağlanmıştır. Ancak pandemi etkisinin belirsizliği halen devam etmektedir ve maalesef 2020 yılı yabancı turistik girişleri en iyi ihtimalle Ağustos ayına kaymıştır. Bu tarihte şu an itibarıyla belirsizdir. Kitle turizmin başkenti Antalya ve Muğla bölgeleri bu pandemiden en fazla etkilenmiş durumdadır. Antalya’nın GSYIH’sında turizmin payı (hizmetler sektörü olarak baktığımızda) % 73’ler civarındadır. Antalya ekonomisinde pandeminin yarattığı sosyo-ekonomik etkiler diğer illere göre oldukça yüksektir. Ayrıca döviz kazandırıcı hizmetlerde ise kabaca 10 milyar USD’lik kayıp söz konusudur.
Pandemid kamu bankaları piyasa düzenleyicisi – yapıcısı görevi ve KGF aracılığı ile sektöre önemli finansal destekler vermeye çalışmıştır. Bu desteklere bazı büyük yerel sermayeli bankalar da katılırken orta ve küçük ölçekli bankalar çekinceli davranmışlardır. Oysa ki bu pandemide pansuman tedbirler sektörü bir sonraki yıla taşımaya yetmeyecektir. Sektör yüksek sezonla birlikte S.O.S vermeye başlamıştır. Tüm ödemeler ve çeklerin vadesi gelmeye başlamış nakit yokluğu ödemeler dengesini tehdit eder duruma gelmiştir. Turizm Sektörünü oldukça iyi tanıdığına inandığım finansal aktörler bu süreçte maalesef iyi bir sınav vermemişlerdir. Pandemiyi ve etkilerini iyi analiz edememişler sektörü yalnız bırakmışlardır. Biraz da belirsizlik bekle gör politikası yaratmıştır. Gelinen noktada sektörel kriz derinleşmektedir. Finansal sorunlar artmaktadır. Bu sorunlara müdahale edilmezse sorun finansal paydaşları etkilemeye başlayacaktır. Uzun yıllar hem finansal paydaşlarda hem de sektörde profesyonel yönetici olarak görev almış birisi olarak gidişatın herkese zarar verebileceğini net olarak ifade etmek isterim.
Antalya'nın turizm sektöründeki borç stoku (Mart 2020 itibarıyla) 40 Milyar TL / 6 milyar USD’dir. Bu rakam kısa ve uzun vadeli krediler toplamıdır. Turizmde sert bir şekilde nakit yokluğu yaşanmakta ve devam etmektedir. Bu nakit yokluğu ancak ve ancak finansal destekle aşılabilir. Bu bir tavsiye niteliğinde değildir çaresizlik hakimdir. Turizm yaklaşımı çerçevesinde kamu gözetiminde bu konu ele alınmalıdır. Bu ülkeye 35 milyar USD kayıtlı gelir ve döviz sağlayan sektör kendi haline bırakılmamalıdır. Kitle turizmi bu dönemde hassasiyetle gözetilmelidir.
Özellikle kitle turizminde gerek işletme sermayesinde gerekse yatırımlarda kullanılan kredilerin bu yılki anapara taksitleri ve faizlerinin ödenebilme kabiliyeti mümkün görülmemektedir. Ayrıca cari ödemelerde birçok tesis vadesi gelmiş çek ve senetli borçlarını ödeyememektedir. Kredibilite zayıflamaktadır. Onun için gerçekleri biran önce görüp taraflar bir araya gelmeli, olağanüstü hal planı yaparak mutabakat sağlanmalı ve finansal destekler bankalarca kamu gözetiminde sektöre sağlanmalıdır. Aksi takdirde sorunlar büyüyecek ve domino etkisi yapacaktır.
Finansal sektörümüz biraz daha proaktif olmalıdır. Bir otel yatırımında veya re-finansmanında 50 – 100 milyon € tutarında verdiğiniz bir kredinin sorunlu hale gelmesi veya geç önlem alma sebebiyle kötü aktif haline gelmesini ister misiniz? Sanırım hiçbir banka üst yönetimi istemez bunu. Mesele sorunları büyümeden rasyonel akılla ve mutabakatla çözmektir. Kitle turizmi bunu kamu otoritesi gözetiminde tüm bankacılık sisteminden ivedilikle beklemektedir. Gün çözüm üretme günüdür.
Yatırımcılara bir da çift sözüm var; artık borçlanmada sona dayandınız. Borç yiğidin kamçısı değildir. Hayalleriniz gerçeğe uymaz ise sizi ağır ağır kürek kürek gömer. Zaman tedbirli olma zamanıdır.
Sektör S.O.S. vermektedir, duyduk duymadık demeyin!
Turizm sektörü BATMIŞTIR !!!!! SOS verdi ama hayal gördüler , ciddiye almadılar ,
Ekonomimiz kötü idareden dolayı batmış durumdadır. Halkımız bir gün sonra çocuklarına ne yedirecegini düşünüyor. Borsa çıkıyormuş. Kim alıyor zengin kesim. Döviz valtin alım satımı ada vergi koydular. Yönetenleri amacı halkı ezip seçim zamanı Başkan'nın ihsanı ile ödüllendirir oy toplamak. Ve iktidarına devam etmek. Benim anlamadığım yalanlar partisi CHP ve halkını unutan ve açlık sınırının altına iten Başkan nasıl halkından oy isteyebilecek. Cumhuriyet tarihimizin en kötü günlerini yaşıyoruz. Bizlere düşen bu iki partiyi sandığa gömmek. Bir daha çıkmamak üzere. CENABI ALLAH BİZLERİ devleti yönetenlerin ŞERRİNDEN korusun. Bizler bir defada olsa haki ve hukuku bilen, adil, Müslüman gözüken değil kalbinden MÜSLÜMAN olan ve sadece ALLAH RIZASI İÇİN HALKINA HİZMET EDECEK BİR BAŞKAN NASİP ETSİN. Bizler sarayda oturup ikide bir televizyona çıkıp ben yaptım, ben verdim deyip seçim yatırımı yapan Başkan istemiyoruz. Halkına ve kimlere yardım etmiş onları bilmek istiyoruz. Başkan kendi parasını İhsan etmiyor. Zaten yardım yapmıyor. Sadece yardım ettiği yerler seçimi kaybettiği yerler. Belki o yerlerden kazanır ama, 78 ilden hiçbirşey alamayacak.
yahu sos verecek tabi hangi GERİZEKALİ bu şartlar altında tatile gidip orani kapa onu yapma bunu yaoma midunda 15 20 bin lira para verip tatil yapar
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri