Pandemide otelleri denetlemeyi başarabilen mekanizma tüm sektörlere yayılmalı.
Pandemi süresince oteller yüzlerce maddeden oluşan sıkı denetimle her ay kontrol edildiler. Sertifikasını korumak için gece gündüz çalışan otel yöneticileri, denetimleri geçmek için maddi ve manevi yorucu süreçlerden geçti. Aynı süreçte yalnızca otellere odaklanan denetim mekanizması sokakta aynı etkiyi yaratamadı. Birçok restoran ve kafe kurallara uymadı.
Neden?
Otellerin kayıt altında tutulması, takip edilmesi sokaktaki işletmelerden daha kolay. Sokak sık el değiştiriyor, batanlar, devredenler, nereye bağlı olduğu belli olmayan başı boş işletmeler.
İmar izni çıkmadan başlayan inşaatlar, neredeyse bitme noktasına geldikten sonra çıkan durdurma kararları. ÇED raporunda yapamazsın denirken, yürü koçum diyen diğer devlet kurumları…
Çok başlılık, kontrolsüzlük, denetimsizlik…
A insan mı öldü, kader, Allah’tan, ölüm Allah’ın emri vs. vs. vs. Aynı şeyleri yaşaya yaşaya normalleştiriyoruz, alışıyoruz, oysaki ihmal nedeniyle yaşananlar infial yaratacak düzeyde korkunç.
Maden faciaları kaza mı, ihmal mi, denetimsizlik mi, al gülüm ver gülüm mü?
Deniyor ki sayıştay rapor tutmuş, riskli demiş. E demiş, ne olmuş? Topu üstünden mi atmış? Sorumluluk kimde? Fıtratında var bu işlerin mi diyeceğiz?
Bir baba öldüğünde yalnızca kendi ölmez, onun evladının hayalleri ölür, gelecek sahnelerinden teker teker babası silinir. Ömür boyu eksikliğini duyacağı ister dağı de ister bağı, baba sevgisinden mahrum kalır. Ha belki babası öpüp koklamıyordu, ama bilir insan babasının orada olduğunu. Hangi çocuk babasının çalışırken göçük altında kalmasını ister? Peki eşler, kardeşler, anne babalar? Yaşlı anne baba nasıl dayanır bu acıya?
Erken emekli olurum diyerek girdiği çukurdan, ama annesi bak oğlun şehit oldu diyerek mi çıkaracağız evlat bedenlerini?
Şehit deriz sevinirler zihniyeti, halka haksız hukuksuz sistemi cennet vaadiyle yutturma çabasıdır. Şehitlik kavramı hiç bu kadar genişletilmemişti. Bizim bildiğimiz vatanı için savaşan asker ve emniyet güçleri veya sivillere şehit deniyordu. Son yıllarda yolda yürürken belediyenin kapatmadığı çukura düşene bile şehit denmeye başlandı. Gidip de gören var mı? Kime göre bu genişletilmiş şehit yasası?
Denetimsizlik nedeniyle ölen insanlar olsa olsa kurban olurlar, sistemin kurbanı. Fıtratın kurbanı.
Yazılarımı düzenli okuyanlar bilir, ben turizmi geniş bir perspektiften yorumlarım. Turizm turist sayısından ibaret değildir. X milyon turist x milyar gelir sloganları atılırken önce bir halının altına attığın kiri pası temizlemen gerekir. Turizm imajdır diyorum. 21 Yy.’da otobüs kazalarında, maden ocaklarında ölen insanları, her güne birkaç kadın cinayeti, çocuk istismarı olan bir ülkeye sizde deveyle mi geziliyor da derler, yurt dışına çıktığında kara çarşafını çıkarıyor musun da. Dünyanın en iyi hizmetini, en güzel otellerinde sunmamıza rağmen en iyi rakama satamamamızın nedeni zayıf imajımızdır.
Kimse atıp tutmasın, bunlar yaşanırken turizm için büyük büyük laflar edilmesi boştur. Yatırımcı ancak kendi kasasını doldurur, destinasyonlar veya ülke yekûn olarak gelişmez, güçlenmez.
Maden işçilerine Allah’tan rahmet, acılı yakınlarına sabırlar dilerim. Bu ailelere hayat boyu taşıyacakları bir travma yaşatan devletimiz umarım artık ciddi adımlar atar.
Bu son olsun.
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri
