Serdar Karcılıoğlu

Turist sağlığı S.O.S. veriyor

Yaklaşık bir yıl önce, gündeme getirmiştim, ama bizim millette; okuma, okuduğunu anlama, okuduğundan ders alma gibi bir duyu gelişmediği , kısacası biz bu konuda özürlü olduğumuz için, sen yazmışsın, uyarmışsın… Hikaye.

Turizm destinasyonlarında klinik  vaka haline gelen hastane, otel,  poliklinik, üçgeninden bahsediyorum…

Malum turizm bölgelerinde bu tip kurumların en büyük müşteri potansiyeli otellerden sağlanıyor. Durum böyle olunca insan sağlığı üzerinde hiçbir şekilde düşünülemeyecek, akla dahi getirilemeyecek bir rekabet ortamı almış başını gidiyor..

Çok tehlikeli….Çok sakıncalı…

Sistem çok basit çalışıyor; sektörde yer almış bazı doktorlar, klinikler ve hatta bazı özel hastaneler,(Bazı diyorum zira bu konuda son derece duyarlı davranan, insan sağlığının para ile ölçülemeyeceğini kendilerine feyz almış çok sayıda doktor, klinik ve hastane de var. Bu duyarlı kategoriye girmeyenler zaten kendilerini biliyorlar…) Otellere astronomik ölçülerde para vererek o tesislerin sağlık sorunlarını satın alıyorlar…

Euro’ lar havalarda uçuşuyor; 30 bin, 40 bin hatta yüz binler….

Durum böyle olunca, başı ağrıyan turiste adres olarak anlaşmalı kurum gösteriliyor.

Baş ağrısına, Ambulans geliyor, göz kaşıntısı şikayetine damar yolu açılıyor….

Hatta belki dedikodu ama ayağındaki kırık nedeniyle tıp merkezine getirilen eşi doktor bir turistin bacağı alçıya alınmadan doktorun ultrasonografi talebi hastanın doktor olan eşi tarafından “ne alaka” denilince, az da olsa yol kazaları oluyor ama sistem hız kesmeden devam ediyor..

Aksi takdirde otellere ödenen bu astronomik Euro lar, Tabipler Odası'nın fiyat tarifelerinde belirlenen ücretlerle nasıl çıkacak…

Geçenlerde, Holanda’ nın bir TV programında Türkiye’deki bu konu ele alınıp uzun uzun işlendiği söyleniyor. Emin kaynakların anlattığı bu olay turizm sektörü için kan dondurucu nitelikte.

Programda, gündeme getirilen konu  Bodrum’da bir poliklinikte geçiyor. Kulak ağrısı şikayeti ile gelen bir turistin ilgili uzman doktor olmaksızın görevli pratisyen hekimin yönlendirmesi ile kulağının görevli sağlık memuru tarafından yıkandığı, rahatsızlığın sebebinin tam olarak teşhis edilemediği için şikayetin devam etmesi neticesinde turistin konuyu otelde misafir bir başka Hollandalı doktorla paylaştığı anlatılıyor.

Akabinde gizli kamera görüntüleri  ile “rezaletin daniskası” olarak tüm Hollandalıların gözleri önüne sürülüyor..

Bu yıl Hollanda'dan ülkemize gelen turist sayısı 400 binleri buluyor..

Turist başına ortalama harcamanın  1000 dolar seviyelerinde olduğunu kabul edersek, yaklaşık 400 milyon dolarlık bir pastanın böylesine sorumsuzca bir uygulama nedeniyle kaybedilmesinin faturasının nereye çıkacağını merak ediyorum.

Aslında faturanın nereye çıkacağı belli değil mi?

Milyon dolarlık cirolar içerisinde insan sağlığı ile doğrudan ilgisi bulunan böyle bir olaya ev sahipliği yapan otellerimize ne demeli?

Böylesine yüz kızartıcı bir sistemin işleyişine çanak tutmak insan sağlığı üzerinden alınan bu paraların, verenler tarafından çıkarılabilmesi için baş ağrısına çarenin ambulans ile klinik merkezine taşınacağını, gözde kaşınmaya damar yolu açılıp serum bağlanacağını bilmek  üstün bir zeka mı gerektiriyor?

Kanımı donduran daha onlarca hadise anlatılınca sağlık hizmetlerinin nasıl yürütüldüğü ile ilgili birkaç oteli aradım.

Çok enteresandı. Hemen bir çoğundan tek bir poliklinik ve doktor ismi anons edildiğine şahit oldum. 

Şimdi bu konuya el koyması için devletin yetkili organlarını falan göreve çağırmayacağım; biliyorum bu iş polisiye tedbirlerle çözülemez. Çözersek bu işi biz, duyarlı turizmci ve otelciler çözeceğiz..

Geçen yıl, WTM Londra (World Travel Market) in ardından çok büyük sürprizler beklediğimiz ama hüsranla sonuçlanan İngiliz operasyonlarının bu gün geldiği durum hakkında görüş bildiren turizm otoriteleri(!) acaba İngilizlerin olmazsa olmazları arasında en büyük payın o ülkedeki “sağlık programlarının yeterliliği” olduğu gerçeğini hiç hesaba katıyorlar mı?

Düşüşde, Avrupa basınında ve TV lerde konu edilen sağlık skandallarını izleyen İngiliz tur operatörlerinin rotalarını daha güvenli ülkelere çevirebildiklerinin payı ne kadardır, bunu düşünen var mı?

Bunları kim hesap edecek, bu tür insanlık suçu sayılabilecek bir geliri bütçelerine yansıtarak operasyonel  kar’ mış gibi gösteren otellerin sektöre verdiği zararları kim tazmin edecek?

KİMSE ETMEYECEK…..

Yine herkes adam sende..!! diyecek….. Bana ne..!! diyecek…..sistem yürüyecek..!! 

Ta’ ki, İngilizler, Hollandalılar tamamen yok oluncaya kadar….

O zaman ne olacak biliyor musunuz? Bu eylemi gerçekleştiren asli meslekleri turizmcilik olmayan işletmeciler kendi işlerine dönecekler kervanlarını yürütecekler. Olan bizlere, ekmeğini sadece Turizm sektöründen kazananlara olacak….

Acaba asıl S.O.S ‘u turizm sektörü mü veriyor?

Sevgilerimle,
 

Bu Makale 02.12.2011 - 11:59:03 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • cengiz 20.04.2013 - 05:32

    çok güzel bir yazı.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.