Turist neden gelsin?
Gerçek bilgi ve haberlerin yer alamadığı bir ortamda söylenen her söz şüphe ile karşılanır.
Turizm, istihdam ve refah yaratma, ekonomik büyüme, çevrenin korunması ve yoksulluğun azaltılmasına giderek daha fazla katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle, turizmin sürdürülebilir kalkınmaya olumlu katkısının kullanılması ve sektörün olumsuz etkilerinin hafifletilmesi, tüm turizm paydaşları tarafından güçlü ortaklıklar ve kararlı eylemler gerektirmektedir. İyi tasarlanmış ve doğru yönetilen bir turizm, ulusal ve uluslararası doğal ve kültürel miras varlıklarının korunmasına yardımcı olabilir, ev sahibi toplulukları güçlendirebilir, ticaret ve ekonomik fırsatlar yaratabilir, barış ve kültürlerarası anlayışı geliştirebilir. Bununla birlikte, uluslararası ve yurt içinde artarak seyahat eden insan sayısı her yıl sera gazı salınımı, ekonomik sızıntılar, kaynakların yönetimi, yerel topluluklar ve kültürel varlıklar üzerindeki etkileri açısından baskılar üretmektedir. Tüm bu sakıncalara karşı tedbir almak ve çözüm önerileri sunmak gereklidir.
Küresel kesitten bakınca turizm konusunda alınması önerilen tedbirlerin uluslararasında üst seviyede barış tohumları atılmasına destek olması ve savaşları ortadan kaldıracak etkisini yadsımamak gerekiyor. Ancak olumlu etkilerin dikkatli olarak planlanması ve bu çerçevede turistik yörelerin aşırı kalabalık yapıya dönüşmesine engel olmak gereklidir. Turizmin teknik ve bilimsel ağırlığının dengeli bir şekilde ele alınarak iklim değişikliği, tarihi mirasların olduğu gibi yerinde korunması ve dünyaya sunulması gibi kritik öneme sahip bir yönetişim tarzına gereksinim var. Bu plan ülkeler bazında yapılsa da genel ve küresel bir uzlaşma zeminine oturtulması tüm paydaşların lehine olacaktır.
Turizmi gelişebilir ve sürdürülebilir bir şekilde yönetmek, ulusal ve uluslararası kamu ve özel sektör paydaşları ile yerel topluluklar arasındaki ortaklıkların güçlendirilmesini de gerektirir. Bu amaçla küresel ve çok uluslu STK ve birlikler ile iyi ilişkiler kurarak ülke tanıtımının daha etkin yapılması önerilir. Bu amaçla kendimize ait ulusal ilerleme projelerini hazırlayıp sektör paydaşları ile uygulanabilir bir modeli tartışmalarla ortaya çıkartmak önemlidir. Bir aşama sonrası ise bu projelere evrensel modeller içinde yer bulmak böylece gelişime kapıları açmak olmalıdır. Bu kapsamda kaynakların küresel anlaşmalar çerçevesinde korunması, çevre kirliliği ve atık yönetimi yanında sıfır enerji binalar gibi ileri teknik uygulamaların içselleştirilmesi ve uyumlandırılması gereklidir.
Devletlerin turizm konusunda ortak dil konuşmaya başlaması ile seyahat edilen yerlerde turizmin sosyal, ekonomik ve çevresel etkilerinin ölçülmesinde var olan veri boşluklarını doldurabilir ve ilgili politika ve programların etkinliğini artırabilir. Artık birey ve ülke korumacılığı yerine bütünsel turizm planları ve yapılacaklar ile ilgili etkin paylaşımların ortaya çıkartılması önem kazanmalıdır. Bunun en ciddi ve kritik uyarısı virüs ile başlayan Covid 19 krizidir. Bilimsel olarak ele alınıp kafa karışıklığı, bencil ve yanlı yorumlardan uzak yaklaşım ile yıllarca sürecek krizlere ve dolayısıyla zayıflamış bir ticari geleceği akılcı yöntemler ile tekrar kurmak gerekiyor. Bu aşamada çevre, tesis, çalışan üçlüsüne yeni anlamlar yüklemek ve krizin ortadan kalkmasına çalışmak kazanım olacaktır.
Son yıllarda uluslararası çevrelerde, yabancı STK ve diğer çalışma gruplarında ülke etkisinin çok azaldığı, temsil edilen kuruluşlarda ise çeşitli siyasi ve yandaşlık etkenler nedeniyle karar verici rol üstlenilmediği vakıadır. Hazırlanan çalışma raporlarında temsilci olmaması, fikir ve proje üretilmeden sessiz kalınması en büyük kötülüktür. Belki henüz farkında değiliz ama artık ucuz yatak ve teşvikler ile turist çekme devri bitmiştir. Bu yapılanlar sadece devletin kasasına ökse otu dikmektir. Artık yapısal büyük değişiklikleri yapmak konusunda fikir birliğinde olmak gereklidir.
Daha önceki yazılarımda bahsettiğim için çok kısa bilgi olarak geçeceğim. Yeni turizm modeli en fazla çevre duyarlılığı çerçevesinde binaların inşai ve mimari tasarımlarında büyük değişiklikler önermekte buna uygun uyarlamaların ivedi yerine getirilmesi önemlidir. Sağlıklı binalar tasarım kapsamı içinde minimal tasarımlar yanında odalardaki şatafat yerine kullanışlı yenilikler kullanılmaya başlamıştır. Bunun Covid 19 ayağı ise alınması önerilen tedbirler içinde yer alan temiz unsuru, güvenli mesafe ve sağlık sistemi içindeki uygulamalardır.
“Temiz” olarak algılanan unsurlar, hava-su-gıda-enerji kaynakları ve kullanımdır. Buna ilave edilen ve virüs ile doğrudan ilişkisi kurulan radyasyon-egzoz-gürültü kirliliği önlemleridir. Turizmde ileri ülkeler birçok farklı tedbir üzerinde yıllardır çalışmaktadır. Bu kapsamda bir kısmı 2020 de bitirilmiş, gerisi 2030 ve 2050 planları olarak devam eden alt yapı çalışmalarına kendi açımızdan ivedi başlamamız gerekli. Çünkü bizim dezavantajımız, yıllardır süren ve virüs etkisi ile dumura uğrayan akılcı önlemler ve planlar yerine günü lafla kurtarmak hastalığımızdır.
Uluslararası 2030 sürdürülebilir Kalkınma Gündemi ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri bağlamında, beş temel alanda daha sürdürülebilir bir turizm sektörüne yönelik politikalarda, iş uygulamalarında ve tüketici davranışlarında bir değişikliği desteklenmektedir. Bunlar;
1. Sürdürülebilir ekonomik büyüme;
2. Sosyal kapsayıcılık, istihdam ve yoksulluğun azaltılması;
3. Kaynak verimliliği, çevre koruma ve iklim değişikliği;
4. Kültürel değerler, çeşitlilik ve miras;
5. Karşılıklı anlayış, barış ve güvenlik.
Dünya Turizm Örgütünün 2030 planlarında ise ilgi çeken maddelerin özümsenmesi ve hedeflere ulaşmak için planlamalar, uygulanabilir projeler yaparak turizm sektörünün tüm paydaşlarının sürece katılımının sağlanması ve katkı sunması önemlidir. Bazı maddeler aşağıda verilmiştir.
* Yoksulluğun her yerde her düzeyde bitirilmesi,
* Açlığın sonlandırılması, gıda güvenliği ve doğru beslenmenin sağlanması, sürdürülebilir tarımın teşvik edilmesi,
* Her yaşta sağlıklı yaşamın sağlanması ve refahın arttırılması,
* Kapsayıcı, eşitlikçi, kaliteli eğitim sağlanması ile herkes için yaşam boyu öğrenmenin teşvik edilmesi,
* Cinsiyet eşitliğinin sağlaması yanında tüm kadınların güçlendirilmesi,
* Herkes için su ve temizleme işlemlerinin kullanılabilirliğini ve sürdürülebilir yönetiminin sağlanması,
* Herkes için uygun fiyatlı, güvenilir, sürdürülebilir, temiz enerjiye erişimin sağlanması,
* Herkes için kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyüme, istihdam ve insana yakışır işlerin (mesleklerin) teşvik edilmesi,
* Esnek altyapı oluşturarak kapsayıcı ve sürdürülebilir sanayileşmenin ve yeniliklerin teşvik edilmesi,
* Ülkeler içinde ve arasındaki eşitsizliklerin azaltılması,
* Şehirler ve insanların oturduğu yerleşkelerin daha kapsayıcı, güvenli, esnek ve sürdürülebilir hale getirilmesi,
* Sürdürülebilir üretim ve tüketim planlamalarının yapılması,
* klim değişikliği ve etkileriyle mücadele için acil önlemler alınması,
* Sürdürülebilir kalkınma için okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir şekilde kullanmak için projeler geliştirilmesi,
* Karasal ekosistemlerin sürdürülebilir kullanımını korumak, iyileştirmek, teşvik etmek ve biyolojik çeşitlilik kaybını durdurmak
Yapılması gereken işler kabarık gibi görünse de bir yerden başlamak ve akılcı projeler üretmek süreci yakalamak ve krizleri sona erdirmek bakımından hayati öneme sahiptir. Bakanlık ve STK’lar işbirliği yapabilirse kazanım büyük olacaktır.
Bu Makale 22.06.2020 - 12:17:20 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Sayın yazar başlık ile anlattıklarınız arasında bağlantı kuramadım.baştan sona okudum dünya için ülkemiz için insanlık için düşünceleriniz güzel ve yüzde yüz katılıyorum ama beni bağışlayın şu anki ülkemizdeki turizm ve turizmden ekmek yiyenler için bir katkı giremedim. Saygılar
-
Yani bu sene turist gelecek mi gelmeyecek mi?..