Eda Özsoy

Tüketici danışsın, acenteci rahatlasın

Tayland’da bir süredir sel felaketi yaşanıyor. Türk basınına yansıyan haberler, Kurban Bayramı’nda bu ülkeye gidecek tatilcileri de endişelendiriyor.

Oysa durum çok farklı.

Acente yetkilileri Bangkok’ta herhangi bir sorun yaşanmadığını dile getiriliyor.

Cnn.com’da yayınlanan son habere göre, Tayland’da yaşanan sel felaketi, Bangkok’un sadece kuzey ve batı bölümündeki yerleşim yerlerini etkiledi. Şehir merkezindeki oteller, alışveriş merkezleri ve barlar faaliyetlerini normal bir şekilde sürdürüyor.
     
Ancak bu haberler, Türk basınına farklı yansıtıldığı için turlarla buraya gidecek olanlar doğal olarak tedirgin.

Buradaki en önemli sorun da tatilcilerin, acentenin dışında resmi bir kuruluştan ya da bir üst merciden bilgi alamıyor olmaları. Acentelerin dışında resmi bir kuruluştan doğru bilgilendirme yapılabilse hem acenteci hem de tatilci rahat bir nefes alacak.
     
Yurtdışında salgın bir hastalık ya da felaket olduğu zaman, o ülkedeki yetkili merciler tüketiciye yönelik tavsiyelerde bulunuyor.

Türkiye’de ise böyle bir sistem yok.

Yani tüketicinin acentenin üzerinde ‘Bu ülkede sel var, sakınca var mı, gidebilir miyim?’ diye danışabileceği bir makam  yok.

TÜRSAB BU KONUDA ÖNCÜ OLABİLİR


Peki bu konuda ne yapılabilir?

Örneğin Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde tüketiciye yönelik bir bilgilendirme ya da tavsiye verebilecek bir masa kurulabilir. Bu masa, sıkıntılı destinasyonlar için ‘Sakıncalı’ ya da ‘Önermiyoruz’ diyebilmeli.

Ya da TÜRSAB bu konunun bayraktarlığını yapabilir.

 Resmi bir görüş bildirebilir. Burada tüketici kadar acenteciyi de düşünmek gerekiyor çünkü.

Eğer böyle bir masa kurulursa, hem acenteci son dakika iptalleriyle zarar görmekten kurtulur hem de tüketici de zamanında bilgilendirilerek gönül rahatlığıyla bir tatil yapmasına yardımcı olunur, mağduriyet oluşmadan önlenir.

Bunu yapmak çok mu zor acaba?


Bu Makale 08.11.2011 - 21:45:42 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Fahrettin ÇİÇEK 04.11.2011 - 11:36

    Yurtdışında yaşayan veya yurtdışında seyahatte olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının sağlık ve güvenliğinden sorumlu olan bakalığımız Dışişleri Bakanlığı olduğuna göre vatandaşlarımızın bu konuda uyarılmaları görevi de aynı bakanlıkta olmalıdır. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığımıza bağlı olarak yurtdışı temsilciliklerimizde görev yapan bürokratlarımız ülkemize yönelik tanıtma ve turist trafiğini arttırma faaliyetlerini koordine ettikleri ve o ülke vatandaşlarını ülkemize gitmeleri için teşvik etmeye çalıştıkları için Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına da bulundukları ülkeye gelmeyin demeleri paradoks oluşturur.

  • senkro 04.11.2011 - 06:01

    Peki, elçiliklerdeki tanıtma müşavirleri spesifik olarak bu konuda detaylı çalışma yapsa, Dışişleri Bizim alanımıza girdiniz diye kızar mı acaba?

  • eda özsoy 04.11.2011 - 11:49

    Peki Fahrettin Bey, o zaman Dışişleri Bakanlığı bunu yapsın. Yapsın ki, hem tüketici hem de acenteci rahat olsun

  • Fahrettin ÇİÇEK 04.11.2011 - 09:56

    Konu ne TÜRSABın ne de Kültür ve Turizm Bakanlığının görev alanına girmez. Bu konuda sorumluluk alınmamalıdır. Konunun muhatabı tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Dışişleri Bakanlığıdır. Bakanlık hertürlü güvenilir bilgiyi yurtdışı temsiciliklerinden almaktadır. Web sitesi aracılığı ile kamuyu aydınlatabilir. Hangi ülkelere hangi nedenlerden dolayı seyahat edilmemeli veya zorunlu olmadıkça seyahatten kaçınılmalı bilgileri seyahat uyarıları başlığı altında web sitesinde yayınlamalı.

  • bravo 03.11.2011 - 11:15

    ALO TURİST hattı çok iyi olurdu. Gerçe sizin yazı konunuz daha dışa dönük bir durumla ilgili. Ama neden olamsın. Hem Türk, hem yabancı turistlerin soru ve sorunlarına yanıt bulabilecek bir hat hiç de fena olmazdı.

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.