THY HOLDİNG
Türk Hava Yolları’nın bugün ulaştığı seviyeyi, kim nereden bakarsa o şekilde görebilir. Ama bir de ortak bir kanı, ortak bir karar var ki, bu kurum bu gün sınırları aşıp, uluslararası bir marka , uluslararası ligde mücadele eden bir büyük yarışçı olmuştur. Kıs adı THY A. O. olan Türk Hava Yolları Anonim Ortaklığı’nın geçmişine biraz bakarak bu gün geldiği noktayı irdelemekte yarar var. Yarar var diyorum çünkü, ne yazık ki bu güzide kuruma karşı bazıları hala daha önyargılı siyasi mülahazalarını ortaya koymaya devam etmektedirler. Bir ulusun ortak değeri, bir devletin en önemli dünya markası olan bu kuruma gözümüz gibi bakmalı ve onu yüceltmeliyiz.
Tam 78 yılı geride bırakan THY, 1984 yılında 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 60 milyar TL sermaye ile Kamu İktisadi Teşebbüsü statüsüne geçirilmiş. 1990 yılında 700 milyar TL sermayeye ulaşan THY, o zaman Kamu Ortaklığı İdaresi'ne bağlanmış, ardından da Maliye Bakanlığı’nın bir alt kuruluşu olan T.C. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na bağlanmış. THY'nin sermaye yapısı, Mayıs 2006'da yapılan yeni bir halka arz ile değişmiş ve hisselerin %53,57'lik kısmı İMKB'de işlem görür hale gelmiştir. Geri kalan %46,43'lük pay ise halen T.C. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na aittir. Yani özel sektör gibi algılayabileceğimiz bir yapısı vardır diyebiliriz. Örneğin 24.04.2007 tarihinde yapılan Olağan Genel Kurul, THY tarihine bir ilk olarak geçmiştir. Toplam şirket hisselerin %50'den fazlasının özel mülkiyette olduğu bir ortamda yapılan Genel Kurul sonucunda, Franklin Templeton Investments adlı yatırım fonu, THY Yönetim ve Denetim Kurulları'na ikişer adayını seçme imkânına sahip olmuştur.
THY bu kadar büyüyünce bazı birimlerin ayrılarak birer genel müdürlük haline gelmesi kaçınılmaz olmuştur. İlk olarak THY'nin bakım ünitesi, 2006 yılında THY Teknik Anonim Şirketi adı altında ve %100 sermayesi THY A. O.' ya ait olmak üzere ayrı bir yapıya kavuşmuştur. Yine aynı yıl, THY HABOM A.Ş,THY Eğitim A.Ş kurulmuştur. Yine bundan 25 yıl önce Lufthansa ile Antalya merkezli Sun Express Havayolu şirketini kurarak ortak olmuştur. İki yıl önce de Saraybosna merkezli B&H Havayollarında ise %49 ortaklığı vardır. Yine bunun yanı sıra Ankara merkezli Anadolu Jet havayolu markasının da sahibidir. Ayrıca yine bölgesel uçuşlar için buna benzer markalar ve oluşumların hayata geçirilmesi beklenmektedir. Örneğin Akdeniz Jet gibi.
Halen Atila Doğudan ile Turkish Do § Co adlı şirkette eşit ortaklığı bulunan THY’nin, yine Turkish Engine Center adındaki (Türk Motor Merkezi) şirketi faaliyetlerini sürdürmektedir. Son olarak kabin içindeki kullanılan malzemeleri üretecek olan TCI -THY Kabin İçi Sistemleri Sanayii ve Ticaret A. Ş resmen kurulmuştur. Artık büyük bir holdingten bahsetmenin zamanı gelmiştir. Kısaca THY Holding diye nitelendirebileceğimiz bu kuruluşların ulaştığı nokta gerçekten kıvanç vericidir, gurur vericidir.
THY Holding cümlesi gerçeği ne kadar izah edebilir bilmiyorum ama, ben bu nitelemeyi sembolik olarak kullanıyorum. Elbette biliyorum ki, THY bünyesinde bulundurduğu şirketlerle, ortak olduğu şirketlerle birkaç büyük holdingle boy ölçüşebilecek bir düzeye gelmiştir.
Halen 5’i kargo, 162’si de yolcu uçağı olmak üzere toplam 167 uçağa sahip olan THY’nin Avrupa’nın birinciliğine oynaması dikkatlerden kaçmamaktadır. Uluslararası değerlendirme kuruluşları ve gözlemciler bu konuda nihai raporlarını vermeden önce THY’ye bir daha dikkatle bakacaklardır. Çünkü ortada bir gerçek var ve bu gerçek THY’nin dünyanın ilk on büyük havayolu şirketi arasına gireceğinde göstermektedir.
Yani gelinen bu nokta elbette geçmişten gelen başarıların da bir toplamıdır. Geçmişte kuruma emeği geçenleri ve yaptıklarını hiç kimse göz ardı etmemektedir. Tezcan Yaramancı, Cem Kozlu ve Yusuf Bolayırlı bu kuruma çok şey vermiştir. Ama son 8 yıla baktığımızda üç isim daha ön plana çıkmaktadır. Candan Karlıtekin ile başlayan süreç Hamdi Topçu, Temel Kotil ve THY Teknik Genel Müdürü İsmail Demirci ile zirveye ulaşmıştır. Kurumda bir çok konuda önemli kararları veren kişi olarak Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu’nun ticari zekası ve tüccar mantığı bir araya gelince tablo olumlu, güzel ve büyük bir gelişme göstermiştir. Vakit kaybettiren , çelme takan girişimleri birer birer alt eden bu iki yöneticinin gayret ve çabalarını takdir etmemek mümkün değil.
Türk Hava Yolları’nın bu gelişmesini yakından izleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kuruma ve yöneticilerine manevi destek vermesi de kayda değer bir konu. Dünya çapındaki futbol takımlarına, ünlü sporculara sponsor olan THY’nin marka bilinirliğini bilmem anlatmaya gerek var mı ? dünyanın neresine giderseniz gidin THY herkes tarafından bilinmektedir. Bu da devletimizin tanınmasına bilinmesine ve uluslar arası siyasi arenada öncü ve lider rol oynamasına neden olmaktadır. Bu anlamda THY daha büyük başarılara ulaşacak ve önemli işlere imza atacaktır. Bana göre özelleştirme için bölünmesi ve blok blok satılması gibi konulardan şimdilik uzak durulması daha doğru olacaktır. Kanatlarını kırmadan, yoluna aynen ve durmadan devam etmeli diyor, emeği geçen binlerce çalışanına teşekkürler ediyorum. İyi uçuşlar THY, iyi uçuşlar Türkiyem.
malioglu@sagaairlines.com
Bu Makale 24.06.2011 - 11:12:21 tarihinde eklendi.