Serdar Sağlamtunç / FCSI

TESİSLER İÇİN KARAR VERME SÜRECİ

Turistik bir tesis yatırımı söz konusu olunca bazı bilimsel büyüklükler ve vazgeçilmez ölçütlerin göz önünde bulundurulması işletme aşamasında kendini gösteren belirleyici bir etkendir


Genel anlamda bir turizm yatırımında planlama çeşitleri farklılık göstererek şu başlıklar altında toplanabilir; inşaat sahasının yerleşimi, müşterilerin kullandığı alanlar, müşterinin görmediği alanlar, ofislerin yerleşimi, genel alanlar, toplantı odaları ve salonlar, lobi, fuaye, barlar, odalar arası tesisat geçiş alanları, mutfak, çamaşırhane. Bahsi geçen tüm mahallerin birbiri ile bağlantılı olması yanında birinden diğerine kolayca geçişlerin de sağlanması gereklidir. Bu özellik işletme için oldukça yaşamsal bir değere sahiptir. Eğer irtibatlar doğru olarak yapılandırılmamışsa sorunlar artarak çoğalır.

Çok basit ve çarpıcı örnek olarak oda servisi ile müşteri odaları, depolama ile mutfaklar, mutfaklar ile servis asansörleri, çamaşırhane ile kat ofisleri gibi çok değişik gruplamalar yapılabilir. Ancak burada dikkat edilecek tek nokta, irtibat halinde olması gereken mahallerin fiziksel anlamda ergonomik ve inşai özelliklerinin gözden kaçırılmamasıdır. Çünkü bina projelendirilirken teknik çözümler bulmadan bir şekilde irtibat sağlanması durumu iyileştirmemektedir. Örneğin bir kat arabasının rahatlıkla ilerleyemediği bir koridor veya araba ile birlikte bir çalışanı içine alamayacak kadar küçük seçilen servis asansörleri işletmenin işini zorlaştırıcı etkiye sahiptir. Zorlaştırıcı etkiler zaman içinde tesisin tıkanma noktalarını oluşturarak hiçbir şekilde çözülemeyecek bir sorun oluşturmaktadır.

Çoğu zaman eğitimlerde ve seminer konuşmalarında dikkat çektiğim bir önemli konu turistik tesisin aslında bir fabrika olarak algılanması yanında mimari ve mühendislik planlamaları ile proje çalışmalarının buna uygun olarak yapılması gerektiğidir. Tesis işletme tarzı ne olursa olsun 24 saat çalışacak özellikte olmalıdır. Burada ürün, müşteriye yönelik gıda ve konfor şartları üretme özelliğinde olan hizmettir. Eğer bu nokta anlaşılırsa ve büyük oranda kabul görürse herhalde işler daha kolay olacaktır. Dolayısıyla tesisler daha fazla dayanıklı ve sürdürülebilir modeller üzerine yerleştirilebilir. Buradan hareketle turistik tesislerle ilgili tüm sektör aktörleri üretim ve mallarını daha dayanıklı ve sağlam olarak imal etmek zorunda kalacaktır. Bu yapılırsa bedellerin daha elle tutulur olacağı ve hem rekabet hem de yeni mamul üretiminin artarak sistem içinde değerleneceği açıktır. 

SADECE PROJELENDİRME YETERLİ Mİ?
 
Her proje bir ekip işi olmasına rağmen fikir olarak başlangıcından tesisin çalışmaya başlamasına kadar devreye giren her kişinin belli bir sahiplenmesiyle gelişir. Bu durum tesisin biraz da ruhunu ve kişiliğini belirleyici özelliklerdir. Ne kadar duygu katılırsa o kadar başarılı bir proje ortaya çıkmakla beraber teknik alt yapısı olmayan hissiyat kısmı çoğu zaman projenin telafi edilemeyecek kadar zorlaştırılmasına neden olmaktadır. Burada belki de sıkça tekrarlayacağımız, fikirlerin kâğıda dökülmesi ve gerçekleşmesi için değişik birimlerin devreye girip çıkmalarının önemi çok büyüktür. Asıl olan projenin mimari, inşaat, elektrik, mekanik, mutfak, çamaşırhane, yangın, aydınlatma, renk gibi uzmanlık birimlerinin aynı mimari projeye sadık kalarak kendi çözümlerini ortaya koymaları ve bunu bir bütün halinde sanki bitmiş bir proje gibi tüm irtibat çalışmalarını tamamlayarak adeta sanal bir bina ortaya çıkartmaktır. Eğer bu yapılırsa, tesisin tüm bölümlerine ait detayların çözüldüğü, birbiri ile çakışan durumlarda çözüm üretildiği teknik bir uyum sağlanmaktadır.

Özellikle bazı yabancı zincir otel işletmeleri yatırım ve proje çalışmalarında önce masaya danışman grubunu oturtarak isteklerini anlatırlar, her uzmanlık birimi mimari proje içinde kendi çözümünü çalışır ve birimlerin uyumu sağlanarak proje son haline getirilir. Bahsedilen çalışmalar proje bazında tüm maliyetin % 8-10 civarına karşı gelmektedir. Süre olarak ise eğer proje yönetimi de devrede olup birimlerin çalışmaları kontrol altında tutulursa 8-12 aylık bir çalışmadır. Bu maliyet ve zaman gereksinimi ilk başlangıçta yatırımcıya külfet gibi gelmektedir. Hâlbuki kazanılan esas süre ve para dikkate alınırsa tesisin normal veya alışılagelen günlük şantiye çalışmaları ile yapılmasına göre oldukça düşük maliyetler söz konusudur.

Sektör deneyimli, yetkin ve yaptığı tasarımları sigorta kapsamında olan danışman kullanmayı öğrenmek zorundadır. Ancak bu durumda tesislerde ortaya çıkan ve tesisin ömrü ile süre giden yanlışlıkların bertaraf edilmesi olasıdır. Genelde kabul gör
en uygulama yaptırılacak işin satıcı firmaya sorularak şekillenmesidir. Aslında burada bir garip detay var. Örneği açmaya çalışırsam, bu kıyafet almak isteyen kişinin tezgâhtara nasıl giyinmesini sorması gibi bir şey. Veya yemek yiyecek birinin garsonun zevkine göre sipariş vermesi gibi bir sonuca götürmektedir. Hâlbuki işin tarifi önemlidir. Eğer ne alacağınızı bilemiyorsanız bu durumda size teknik bir hizmet verecek, farklı çözümler önerecek çalışmalar yapacak birilerini aramak durumundasınız. Bu kişi sizin gereksiniminize göre ancak teknik normlara uygun çözüm önerilerini sunarak, belli maliyet aralıklarından seçim yapmanıza yardımcı olacaktır. İşte danışman özelliği tam da bu noktada öne çıkmaktadır.

Çoğu zaman örneğin bir bar isteği ortaya çıktığında sektöre hizmet veren firmalar kendi değişik ve farklı çözümleri ile işi almak için rekabete başlarlar. Ancak rekabet ne yazık ki görecelidir. Çünkü her firmanın çizdiği proje farklı olabilir ve önereceği cihazlar ve yardımcı makineler de değişik olacaktır. Bunun asıl ve tek nedeni, firmalardaki bilgi birikiminin çalışan personel ile sınırlı olduğudur. Evrensel ve belli normlar yerine firmanın bilgi ve deneyim birikimi ile sattığı mallara uygun olarak projeler ortaya çıkar. İplerin koptuğu nokta işte burasıdır. Eldeki farklı çizimler, değişik cihazlar ve birbirini tutmayan fiyat teklifleri iş sahibinin kafasını yeteri kadar karıştırmaya başlamıştır. Artık işin içinden çıkamaz ve yine etrafındaki kişilere ne yapması gerektiğini sormaya başlar. İşi cidden zor bir duruma gelmiştir. Bu aşamada pazarlama kabiliyeti iyi olan firma yetkilisi bir şekilde ikna edici rolünü iyi yapar ve işi alır. Bu aşamadan sonra diğer firmaların atakları başlar. Daha farklı fiyatlar ve yeni teklifler havada uçuşur. Öyle ki yatırımcı böyle bir işe neden kalkıştığını bile sorgulamaya başlar. Sonuçta hangi firmadan hangi cihazları alırsa alsın, yapılacak iş keyfini kaçırmıştır.

Yatırımın başında ortaya çıkan bu sıradan durum, eğer dikkat edilirse tesisin istikbali ile yakın bir ilişki içindedir. Tesisin inşai olarak tamamlanması yanında işletmeye yönelik tedbirlerin daha işin başında bir program çerçevesinde ele alınması başarılı sonuçlar için elzemdir. Böylece her proje ve tesisin işletme bakımından kolay algılanabilir olmasının çok önemli olduğunu söylemeliyiz. Eğer bu bilgiler işin başında projelere yansıtılabilirse inşaatın da doğru olarak yönlendirilmesine katkı yapacaktır. Turistik bir tesisin para kazanabilmesi için yerine getirilmesi gerekenler sadece bunlarla sınırlı değildir. Aslında her tesis kendi içinde gelişmeye ve başarılı olarak daha fazla gelir getirecek bir devinime sahip olmalıdır. Proje, tesis, işletme bir bütün olarak müşteriye sunulmalıdır. Bu konuda düşünce ve görüşleri sektör içinde geliştirmek faydalı olacaktır.  


Bu Makale 02.02.2011 - 08:30:20 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.