Çok değil daha geçen hafta yurt dışı turu satın almıştım, yine dört ayak üstüne düştüm.
Hayatımda ilk kez bir yere tur ile gideceğim, bir ilki daha gerçekleştirip alışkın olmadığım bir model olan, ‘’taksitle tatil’’ yapacağım. Şans eseri vizem de vardı, 8 yıl önce aldığım ve bir kez kullandığım Amerika vizesi işime yaradı. Vizem olmasa turu alamayacaktım, ne acı, ansızın seyahat etme özgürlüğümüz yok. Kafileler halinde gezmeyi hiç sevmediğim için bu güne dek münferit veya arkadaş gruplarım ile seyahat ettim. Bu seyahatim için bir gemi turu satın aldım. Sonraki yazımı 18-27 Ocak tarihleri arasında gerçekleştireceğim seyahatim üzerine yazmak istiyorum. İmaj konusunda yazdığım yazımın altına bir hanımefendinin bıraktığı yorum nedeniyle, biraz da eğlenceli deneyimler üzerine yazayım dedim. Çünkü gerçekler rahatsız edici…
Gelelim taksit kısıtlamasına.
Döviz zaten pahalı, paramız çok ciddi şekilde değer kaybetti. Yurtdışında yediğimiz ortalama bir pizza bile bize 150 TL’ye mal oluyor. Türkiye’nin SES gruplarını incelerseniz yurt dışına çıkma oranının ne seviyede olduğunu görebilirsiniz. Bir dönem kolay olan bazı durumlar, artık ülkenin çok büyük bir bölümü için zorlaştı. Size şunu kesin bir şekilde söyleyebilirim, ‘‘turu 3 taksitle alacaksın’’ deseler almazdım, ertelemek durumunda kalırdım.
Alım gücümüz düştü, hatta çakıldı. Kurlar nedeniyle, maddi durumu gayet iyi kişilerce bile yurt dışı harcamalarının pahalı bulunduğu ülkemizde, biz T.C vatandaşlarını biraz olsun rahatlatan taksit seçeneğinin kısıtlanması yanlış bir karar olmuş. Paramız içeride kalsın isteniyor sanırım, ancak yurt içinde tatil yapmak bazen yurt dışında tatil yapmaktan çok daha pahalıya gelebiliyor. Bir de bırakalım herkes istediğini alsın, bu sert geçişler niye? Türk insanı neden dünya vatandaşı olamasın?
Hazır seyahat demişken çok rahatsız olduğum bir konu daha var ki o da Türk insanının bitmek bilmez çilesi, VİZE! Vize uygulamaları nedeniyle artık yurt dışına çıkmak istemiyorum. Kuş uçmaz kervan geçmez, geçse de bizim gidesimiz gelmez çoğu ülke ile yapılan ‘‘vizesiz seyahat anlaşmaları’’ ile ilgili gazetelerde uzun haberler okuyoruz. Gitmem gereken ülkelerin hepsi bana vize uyguluyor, demek ki bu anlaşmaların bize pek bir faydası olmuyor. En yakınımızdaki Belgrad, Ukrayna, Bosna Hersek, Karadağ gibi ülkeler ile Uruguay, Venezuela, Kolombiya, Ekvator gibi uzaklar da var listede. Elle tutulur, ticaret hacmi olan ülkeler ile anlaşmamız yok. Yani ömründe bir kez gittin gittin, sonra zaten onca yolu gidesin gelmez. Ama tam da şu sıralar üst üste gelen fuarlar, bu fuarlara giden yüzlerce turizmci ile yaratılan vize ekonomisine ne diyeceğiz? Vize uygulayan ülkelere verdiğimiz harçlar kaç milyon dolar ediyor acaba? Yılbaşı tatili için Barselona’ya gitmeyi düşündüğümde vize harcı 1.000 TL idi. Kimse kusura bakmasın, bin liramı ayakbastı parası olarak veremeyeceğim, zaten daha önce de gitmiştim. Beni istediğim yerlere gitmekten alıkoyan bu düzenden rahatsız oluyorum. Bana yapılan uygulama İspanyol’a da yapılsın o halde. Ama olmaz, çünkü bize gelen herkesi alıp başımızın üstüne çıkarıyor, ‘’siz olmasanız ölürüz’‘ diyoruz. Elbette yaratılan ekonominin farkındayım, döviz getirecekler peki biz oraya gittiğimizde harcamıyor muyuz?
Turizmciler başta olmak üzere bazı sektör çalışanlarına vize konusu kolaylaştırılmalıdır. Bu ülkeye her yıl milyonlarca turist getiren turizmciler başka ülkeye, fuara giderken, o ülkeden buraya bir ekonomi ve pazar yaratmaya, mevcudu korumaya ve geliştirmeye çalışırken vize gibi kısıtlamalara maruz bırakılmamalıdır. İlticacı muamelesi görmekten sıkıldık.
Devletimizin kapıdan vize verdiği ülkelere biz gittiğimizde beş karış suratlarla, uzun pasaport kuyrukları ile karşılanıyoruz, hatta köpek korkusu olan insanımız uyarmasına rağmen hala üstüne köpek salınıyor, havalimanında bu fobisi nedeniyle bayılanlar oluyor! İyi ki vakti zamanında Avrupa’da birçok yeri görmüş, buralara seyahat etmişim. Son birkaç yıldır vize evrakları ile uğraşmaktan bıktığım için Schengen ülkelerine mümkünse gitmemeyi tercih ediyorum. Sanki işimiz yokmuş gibi sayfalarca form, evrak, oradan imza, buradan döküm almaktan yorulduk. Tekrar eden vizelerde kişilere kolaylık gösterilmeli. Bazı ölçütler belirlenip bu ölçütlere göre vize süreleri uzun tutulmalı ve vize harçları da düşürülmelidir. Bizim ülkemize herkes elini kolunu sallayarak ‘’bir pizza parasına’’ giriş yaparken, biz günlerce belgelerle uğraşıyoruz, aniden ve özgürce seyahat edemiyoruz, vize almak için haftalarca bekliyoruz. Maruz kaldığımız bu uygulamalar devletimizi rahatsız etmiyor mu?
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri