Sosyal medya canavarları!
Yanlış hatırlamıyorsam, 2008 yıllarının sonunda başladık sosyal medyayı fark etmeye. Arkadaşlarımızı bulduk, eğlendik, sosyalleştik. O zamanlar reklam potansiyelinin farkında değildik tabii ki. Ancak, biz sosyalleştikçe, sosyal medya da bir reklam mecrası haline geldi. Bugün, 1 milyar nüfusu olan Facebook’u bir reklam mecrası olarak kullanmamak zaten büyük bir hata olur.
Ancak, özellikle turizm odaklı markalara sosyal medyayı kullanın diye diye birer spam canavarı yarattığımızı görüyorum. Çok basit hatalar ile kullanıcıların canlarını sıkıyoruz, belkide markamıza zarar veriyoruz. Yaptığımız hatalardan bir kaç örnek verelim…
Hedef kitle analizi!
Öncelikle, hedef kitlemizi bilmeden işe başlıyoruz veya ajansların işe başlaması için baskıda bulunuyoruz. Ön çalışma olmadan, hedef kitle analizi yapılmadan sosyal medya yönetimine başladıysanız, 1-0 yeniksiniz demektir. Yüksek ihtimalle, tesisinize ait spa paylaşımlarını 10 yaşındaki çocuklara gösteriyorsunuz. Olsun, onlarda büyüyecek tabi…
Abartılı sosyallik!
Sosyal medyada olacaksınız diye, yönetemeyeceğiniz kadar hesap açmakta mantıklı değil. Öncelikle ekibinizin kapasitesini ölçün ve popüler olan mecralara yönelin. Tüm mecralarda olup, tüm hesapları birbirine bağlayıp tek mecradan yönetim yapmak çok ciddi bir hatadır. Bu sebepten, yönetebileceğiniz kadar hesap açıp, bu mecraları yakında takip ederek, mecraların tarzına göre paylaşımlar yapmalısınız.
Sabırsız paylaşımlar!
Önceki yazılarımda da çok kez belirtmiştim aslında. Bir konuda kullanıcılarınızı haberdar etmek için, aynı paylaşımları tekrarlamak veya farklı paylaşımları çok kısa aralıklarla yayınlamakta oldukça sık yapılan hatalardan. Özellikle, farklı dillerde olan paylaşımları tek tek farklı dillerde paylaşmak yerine, sosyal mecraların fonksiyonlarından yararlanarak her dildeki kullanıcılara özel gösterimler yapmak çok daha mantıklı.
Sürekli içerik üretmi
Çok önemli bir konuda aslında içerik üretimi konusundaki sıkıntı. İçerik üretimi kendi başına bir meslek olabilecek zorlukta bir iş aslında. Sonuç olarak tesisinizin her daim bir aktivitesi olmayabilir. Ancak, sosyal medyanızı beslemediğiniz zaman bir çiçek gibi solacak ve bir süre sonra markanız ivme kaybedecektir. Ekibinizde içerik oluşturma konusunda deneyimli biri yoksa veya çalıştığınız ajans ile aynı şehirde bulunmuyor iseniz içerik oluşturma konularında çok ciddi sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Bu sebepten, sosyal medya hesapları açmadan önce, bu hesaplara içerik üretecek kişileri belirlemeli ve bu kişilere başka bir iş vermemelisiniz. Genelde, sosyal medya yönetimi ile görevlendirilen personeller, bir süre sonra patronlar tarafından bazı kağıt kürek işlerine yönlendirildiğinden sosyal medya konusu 2 belkide 3. plana itilmek zorunda kalınıyor. Bunların yaşanmaması ve markanıza sosyal medyada ciddi anlamda katkı sağlamak için ekibinizi iyi bir şekilde oluşturmalı ve bu ekibe başka bir görev vermemelisiniz.
Online reklamcılık ölçülebilir
Genel olarak online reklamcılık, ölçülebilir olması sebebi ile markalar tarafından çok fazla tercih sebebi olmaya başladı. İstatisikler, hedef kitle analizleri derken markalar ürünlerini veya hizmetlerini adeta nokta vuruş yaparak müşterilerine ulaştırıyor. Peki soruyorum, turizm sektöründe nokta vuruş yaptığını düşünen kaç kişi var? Kaç kişi yaptığı çalışmalar sonucunda bir istatistik topluyor, çalıştığı ajansın gönderdiği verileri detaylıca inceliyor? Zaten siz anlamadığınız için ajanslar yapıyor değil mi bu işleri? Neden anlamıyorsunuz ki? İstatistiği yaratmak belki zordur ama okumak o kadarda zor değil! Hedef kitleniz bu istatistiklerin arasında duruyor ve sizin bu istatistikler ile faaliyetlerinize yön vermeniz gerekiyor.
Seo, Sem, Native Advertising bunlar da çok önemli. Sadece sosyal medyaya yönelip web sayfanızı ve diğer reklamcılık fonksiyonlarını da unutmamanız gerekiyor. Belki bu fonksiyonlar size sosyal medyadan çok daha fazla bilinirlik kazandırabilir. Bu fonksiyonlara da sonraki yazılarımda değineceğim…
Bu Makale 17.11.2014 - 11:38:50 tarihinde eklendi.
