SİVİL HAVACILIK ZİRVESİ
Türkiye’de sivil havacılık deyince akla ilk gelen kurumların başında Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü gelir.
Sektörün tabiriyle “Otorite” olarak tanımlanan SHGM’nin başına bir kaç ay önce atanan Genel Müdür Bilal Ekşi, sektörle buluşmalarına devam ediyor. Sektörün aktörleri ile aynı dili kullanan ve geçmişinde havacılık tecrübesi olan Bilal Bey’in, sektörün çatı kuruluşu olan Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği (TÖSHİD) Yönetim Kurulu ile buluşması ve bir araya gelmesi sadece bir nezaket ziyareti sayılabilirdi. Makama ısınmasından sonra, yapılması gereken işlerin arasında sektörle buluşup sorunları enine boyuna tartışmakta olmalıydı. İşte böyle bir toplantı geçen hafta yapıldı. SHGM Genel Müdürü Bilal Ekşi’nin başkanlığında yapılan toplantıya kurumun üst düzey yöneticilerinden Genel Müdür Yardımcıları Haydar Yalçın, Bahri Kesici ve daire başkanları katıldı. SHGM’nin toplantı salonundaki büyük masanın etrafında havayolu şirketlerinin tamamının en üst düzey temsilcileri olan Genel müdürler katıldı.
Toplantıda, Sivil havacılık sektörüne ilişkin gündemdeki konuların görüşülmesi ve sivil havacılık faaliyetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesi konusu ele alındı.
"Havayolu İşletmeleri Genel Müdürler Toplantısı"nda; şirketlere yönelik olarak yapılan denetim faaliyetleri, uçuş emniyeti verilerinin paylaşımı, havayolu işletmelerinin aylık çalışma ve bilgi raporları, SHGM mevzuatı üzerinde yapılması düşünülen değişiklik çalışmaları ve Karbondioksit Emisyon Azaltımı konuları ele alındı. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün Türk tescilli ve yabancı tescille hava araçlarına yaptığı denetimler de toplantıda ele alındı.
Yerli hava araçlarına yapılan Hava Aracı Emniyet Denetimleri (İngilizce tabirin kısaltması olan SANA diye adlandırılır), ve yabancı hava araçlarına yapılan denetim (SAFA diye adlandırılır) konusu toplantının ilk gündem maddesi oldu. Çünkü Türk tescilli uçakların yurt dışında SAFA denetimlerinde maruz kaldıkları muamele gerçekten önem arz ediyor. Şöyle ki, her hangi bir Türk şirketinin uçağı, Avrupa’nın her hangi bir havalimanına indiğinde denetime tabii tutulabilir. Buna kimsenin bir şey diyeceği yok. Ama görevlilerin başka ülkelerin uçaklarına değil de hemen Türk uçaklarına yönelip, denetim yapması ve abuk sabuk konularda bulgu yazması artık dayanılır gibi değil.. Gün geçmiyor ki özellikle Almanya, Polonya ve İtalya gibi ülkelerde böylesi taraflı denetimler yapılmasın. Bu denetimler birikince haliyle ortaya bir rakam çıkıyor ve bu rakam Türkiye’nin notu olarak SHGM’nin önüne konuluyor. İş daha da ileri noktalara ulaştığında ilgili şirketlere veya ileride Türk tescilli uçakların tamamına ambargo veya uçuş yasağı bile getirilebilir. Bu konu o kadar çığırından çıktı ki, artık bakmadan bulgu bile yazan görevlilere bile rastlanıyor. Uçakta mürettebata cevap verme hakkı bile tanımayan bu “Haçlı zihniyeti”ni bir şekilde durdurmak lazım . Burada SHGM’nın yabancı ülke uçaklarına Türkiye’ye geldiklerinde buna benzer muamele yapması da gündeme gelebilir. Kötü örnek, örnek olmamalı. Yani onlar yapıyor diye SHGM’nin de onlar gibi eften püften nedenlerle bulgu yazmasını doğrusu istemeyiz. Ama iş öyle bir noktaya geliyor ki, işin ucu ticari kazanca dokununca konu kaçınılmaz olabilir. Çünkü bu ülkeler bu tavrı ekonomik çıkarlarına dokunduğu için yapıyor. Türk sivil havacılık otoritesi SHGM, bu ülkeler nezdinde bu güne kadar girişimlerde bulunmuştur elbette. Ama Bilal Bey’in konuya daha hassas yaklaşarak bundan sonra Türk şirketlerini ve görevlilerini ezdirmeyeceğini biliyoruz.
Geçmiş yıllarda, Fransa’da böyle taraflı tavır sergileyen bir görevlinin varlığından söz ediliyordu. Daha sonra öğreniyoruz ki, bu görevli Ermeni asıllı bir Fransız vatandaşı imiş. Türklere karşı olan hıncını uçaklarımıza olur olmaz cezalar yazarak ortaya koyan bu kişi yapılan yoğun şikayetler üzerine bu görevden alınmış. Artık Türkiye eski Türkiye değil. kendi hakkını aradığı gibi, muzlum ulusların hakkını da arayan bir Türkiye var şimdi. Uluslararası platformlarda bizi sonuna kadar ve en iyi şekilde savunacak yeni nesil diplomatlarımız var. Onlar bu milletin hakkını kimseye yedirmez ve bizim şirketlerimizi ezdirmez. Bundan adımız gibi eminiz. Onurlu bir dış politika izleyen hükümetin böyle durumlarda ilgili kurum ve kuruluşlara tam destek vereceğini ve rahat hareket edin diyeceğini biliyoruz. Ama tabii, bizim görevli pilotlarımızın ve kabin görevlilerimizin de hazırlıklı olmasında, eksik evrak veya durumla onların karşısına çıkmaması da gerekir. SHGM bu konuda üzerine düşeni yapacaktır. Ama şirketlerimiz de aynı hassasiyeti göstermek zorundadır.
SHGM’nin yeni dönemi yeni kararların, yeni açılımların birer birer gündeme geleceği olumlu bir hava doğmasını neden olmuştur.
Dünya ile entegre olan havacılık faaliyetlerinin uçuş emniyeti ve havacılık güvenliği temelinde sürdürülebilmesi amacıyla hayata geçirilen Emniyet Verileri Paylaşım Sistemi'nin de değerlendirildiği toplantıda, Dünya Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ve Avrupa Sivil Havacılık Konferansı Örgütü (ECAC) kararları çerçevesinde daha yoğun bir bilgi paylaşımının önemi özellikle vurgulandı.
Yıllar öncesinde hazırlanan ve günümüzün ihtiyaçlarına cevap vermekte zorlanan bazı mevzuat konusunda SHGM’nin önemli atımlar içinde olduğunu biliyoruz. SHGM'nin son dönemde ağırlık verdiği mevzuat çalışmaları, yeni oluşturulan Mevzuat Birimi ve bu çerçevede düzenlenen çalıştaylar hakkında genel müdürlere
bilgi verilen toplantıda, mevzuat eksikliklerinin giderilmesi hususunda sektörle eşgüdüm içinde çalışılması gerektiğinin altı çizilerek, havacılık sektörünün katkısının sürdürülebilir büyüme açısından büyük önem taşıdığı vurgulandı. Bu önemli konuda sektörle yapılacak olan işbirliği çok iyi sonuçlar verecek. Sektöre hareket kabiliyeti gelecek ve şirketler bundan güçlenerek çıkacak. Bu da milli ekonomiye olumlu olarak yansıyacaktır.
Eskiden yılda bir yapılan bu toplantıların bundan sonra 6 ayda bir yapılmasının da kararlaştırılmış olması önemli bir gelişme olsa gerek. SHGM yetkilileri ve havayolu işletmeleri genel müdürleri ile gerçekleştirilen toplantının, bilgi paylaşımı ve koordinasyon sağlamak amacıyla yapıldığını belirterek konuya bu açıdan baktıklarını belirtirken, sektör temsilcileri de karara destek olduklarını dile getiriler.
Kısaca belirtmek gerekirse, SHGM yeni genel müdürüyle ve yeni dönemiyle , anlayan, dinleyen ve paylaşan bir yapıya yönelmekte çok iyi yapmıştır. Bu gerçeği, sektör olumlu buluyor ve durumdan memnun olduğunu dile getiriyor. Diyalog ve işbirliği meyvelerini vermeye başladı. Sonuç olarak, havayolu halkın yolu olmuşsa, bunda başta Sayın Başbakanın ve Sayın Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın , SHGM Genel Müdürü Sayın Bilal Ekşi’nin ve değerli çalışanlarının ve DHMİ Genel Müdürü Sayın Orhan Birdal’ın ve değerli çalışanlarının inkardan gelinmeyecek kadar büyük katkıları vardır. İyi uçuşlar Türkiyem.
Bu Makale 22.09.2011 - 10:05:16 tarihinde eklendi.