Sezon yaklaşırken son dakika ve gerçekler
Özellikle son ekonomik kriz orta ve alt gelir grubuna ait insanları zorunlu alışverişlerinde dahi daha dikkatli olmaya yöneltti.
Bu nedenle son dakika (last munite) satışlarında artışlar olurken, katalogdan satışların azalacağı bir gerçek.
Misafirlerle yapmış olduğum görüşmelerden anladığım kadarı ile, bilinçli, pazara hakim Avrupalı misafir dahi yüksek sezonda seyahat edecek de olsa en iyi tesisler için bile son dakikayı beklemeyi tercih edecekler gibi.
Rekabetin çok arttığı bu dönemlerde orta ve üst düzey yöneticiler, bazı meslek grupları Avrupalı da olsa tatillerini son dakikada planlamak zorundalar. Dolayısı ile bu grup da esnek ve misafirine uygun bir tatil paketi hazırlayabilen son dakika seyahat acentelerinden alışveriş yapacaklar.
Özellikle Alman devlet televizyonlarından izlediğim kadarı ile vatandaşlarını öncelikle Almanya"da daha da olmazsa Avrupa ülkelerinde tatil yapmaya yönlendirecek programlara ağırlık vermiş durumdalar.
Ancak Mısır dahil Kuzey Afrika ülkeleri ve Türkiye’de, Avrupalı misafir için 299-490 Euro aralığındaki ürünler ile Avrupa’daki yerel ürünlerin fazla rekabet şansı yok.
Son bir aydır bu profilden misafirlerle de sohbet etme imkanım oldu, bu aralıkta seyahat eden misafirlerin dört çeşidi ile karşılaştım.
Bir, ne aldığını çok iyi bilen, kanaatkar, bu aralıklardaki ürünleri en az üç kere ziyaret etmiş ve kendisine en uygun olanında devamlı misafir olmuş, tatil için harcayacağı para ne sebepten ötürü olursa olsun bundan fazla değil.
İki, ne aldığını çok iyi bilen, kavga çıkarıp, bir şeyler daha koparmak üzere her türlü fırsatta memnuniyetsizlik bildiren.
Üç, ödediği bedel ile alabileceği en iyi servisten bile çok daha iyisini almayı hayal eden, gerçekten tecrübesiz.
Dört, valizi toplayıp havaalanına gelmiş, ya nasip deyip, yola çıkmış, ödediği paraya bu hizmeti veren sihirbazın, nasıl para kazandığını merak edenler.
Bu misafir grubuna hizmet eden üç çeşit konaklama işletmesi mevcut.
Bir, bütün sistemini tamamen bu profile uygun kurmuş. Dikey entegrasyonunu tamamlamış. Ya kendisi tur operatörü, ya stratejik ortak. Ya kendisi incoming acentesi, ya stratejik ortak. Alışveriş mağazalarından tut, restoranlara kadar her aşamada para kazanıyor.
İki, işin sadece konaklama işletmesi tarafında, bilinçli olarak, bu pazara uygun tesis veya tesisler inşa etmiş.
Üç, büyük hayallerle çok para harcayarak tesis inşa etmiş, ama yer seçiminden, ama yönetici seçiminden, hepimizin bildiği muhtemel sebeplerden ötürü, kader kurbanı olmuş ve tesisini yukarıdaki bahsettiğim fiyat aralığından pazarlamaya mahkum olmuş.
Bu tesislere kim neden geliyor veya bu tesisler neden inşa edilmiş, bu soruların cevapları kadar, bu tesislerin misafirlerinin, çalışanlarının, tedarikçilerinin, devletin, milletin ve yatırımcısının da bu alışverişten memnun kalması da oldukça önemlidir.
Çünkü bu menfaat çevrelerinin tamamı Mısır için de, Kuzey Afrika ülkeleri için de, Türkiye için de milyonlarla ifade ediliyor.
Ama gelin görün ki tüm menfaat çevrelerinin büyük bir bölümü için, özellikle de yatırımcılar ve çalışanlar için bu alışverişler hayal kırıklıkları ile dolu.
Sebepler çok açık ortada, bir başarısızlık kısır döngüsü kurulmuş, bu kısır döngünün zifte benzer yapıştırıcısı, çimentosu, tutkalı iyiyi ve herkesi daha çok mutlu edecek değişimi yaşatmıyor. Bu tip işletmelerde yatırımcının en sık şikayeti, arkadaş falanca başarılı diye bilinen, yöneticiyi getirdim ama adam da hava çıktı şeklindedir.
Ama gelin görün ki adamın tesisi yönetmeye şansı olmamıştır, sözde iktidardır ama muktedir değildir. Eski alışkanlıkların, yanlış kültürün değişmesi için ortaya koyacağı değişime destek veren yoktur, en fazla desteğe ihtiyaç duydu yatırımcı ise kendisine güvenmek için kısa sürede mucizeler beklemektedir. Uygun şartlar olmayınca mucize olmaz, mucize olmayınca güven olmaz, güven olmayınca değişim olamaz, değişim olmayınca yönetici yerinde duramaz ve bu hastalıklı yapı sürer gider.
Çalışanlar daha iyi bir tesiste çalışacak kalibrede olsalar (istisnalar hariç) burada olmazlar, oysa biraz yetiştirsen, yatırım yapsan çalışanı daha verimli hale getirsen, verimliliğin getirisini paylaşsan, motive etsen, güvene dayalı bir kurum kültürü, büyük bir aile oluştursan hiçbiri sıcak yuvasını ve şevkati terk etmez, tabi ki istisnalar hariç.
Başarı ve huzurun hakim olacağı tesisleri ortaya çıkarmak, başarısız ve huzursuz tesisleri ortaya çıkarmaktan daha kolay ancak güvenmek herhalde çok zor.
Başarı ve huzur dileklerimle hoşça kalın…
Bu Makale 21.03.2010 - 18:58:39 tarihinde eklendi.
