Sadece teknolojik sihirbazlıkla turizm yapılmaz!
Eski bir acenteci dostumla bir toplantıda karşılaştım. Benim turizmle ilgili yazılar yazdığımı bilen bu eski acenteci dostum ‘’seni yakalamışken bazı şeyleri paylaşmak istiyorum sıkıntılarımız var belki yazarsın’’ dedi.
Eski bir acenteci dostumla bir toplantıda karşılaştım. Benim turizmle ilgili yazılar yazdığımı bilen bu eski acenteci dostum ‘’seni yakalamışken bazı şeyleri paylaşmak istiyorum sıkıntılarımız var belki yazarsın’’ dedi. Peki dedim. Başladı anlatmaya dostum. Şimdilerde turizm yapmanın kendisi için daha da zorlaştığını söylerken internet ve cep telefonlarının olmadığı dönemlerde yapılan turizmden bahsetti. Zorlukları ve çektikleri sıkıntıları anlattı. O günlerde bırakın yurt dışı ile telefonda konuşmayı şehirlerarası aramalarda bile görüşmenin saatler günler aldığını, neredeyse zamanın büyük kısmının o günlerde teleksin başında geçtiğini anlattı. Türk turizminin nereden nereye geldiğini uzun uzun anlatırken bende onunda adeta geçmişe nostaljik bir yolculuk yaptım. Sözün nereye bağlanacağını merak ediyordum ki ağzındaki baklayı çıkarıverdi bu eski turizmci dostum…
‘’Bizler’’ dedi ‘’turizme yıllarımızı verdik, çok zorluğunu çok çilesini çektik. Ancak birçoğumuz gelişime ayak uyduramadık. Teknolojiyi kullanmada ya kabiliyetsiz kaldık ya da ciddiye alıp yeteri kadar önemsemedik. Şimdilerde turizme giren gençler interneti ve teknolojiyi çok iyi kullanıyorlar. Onlar bizlerden bu konuda çok öndeler ve artık onlarla baş edemeyecek duruma geliyoruz. Bu turizm bunlar yüzünden bizim için yapılacak iş olmaktan çıktı’’ diyerek konuşmasını bitirdi.
Sonrasında bir sessizlik oldu. Görmemem için hafif nemli gözlerini benden kaçırmaya çalıştı sevgili dostum.
‘’Yapma bu kadar da değil ‘’ diyebildim. Bu konuda bir şeyler yazacağıma söz verdim ona. İşte bu konuşmaların hemen birkaç saat sonrasında bilgisayarımın başına geçip bu yazıyı yazıyorum…
Önce gençler için söyleyeceklerim var…
Evet turizme yeni giren gençler teknolojiyi çok iyi kullanıyor. Bu çok sevindirici ve gurur duyulması gereken bir durum. Kesinlikle ben bu konuda gençlerin yanındayım ve onlara her zaman çalıştığım kurumlarda yardımcı oldum ve önlerini daima açtım destekledim. Teknolojinin gerisinde asla kalınmamalı. Gelişmenin tüm nimetlerinden sonuna kadar faydalanılmalı...
Ancak bir konuda onları uyarmayı ağabeyleri olarak görev kabul ediyorum. Dinlerler veya kulak arkası ederler onların bilecekleri iş…
Her şey teknolojiyi iyi kullanmakla bitmiyor maalesef..Teknolojiyi iyi kullanmak bu gençlerin bu işte başarılı olmaları için yeterli bir sebep değildir. Özellikle konu turizm ise bu çok daha önemli. Çünkü turizm, tecrübenin, sıcak iletişimin, iyi insan ilişkilerinin, sevginin, dostlukların, özverinin, güvenin ve duyguların yoğun olduğu bir meslektir. Bunlar olmazsa turizm eksik olur. Bunlar olmazsa turizm topal olur. Bunlar olmazsa turizmin lezzeti olmaz tadı yavan olur. Sadece teknoloji sihirbazlığı ile turizm yapılmaz. Bunların olmadığı bir turizmin ben çok başarılı olacağına inanmıyorum. Bunun altını öncelikle kalın çizgilerle çizmek istiyorum.
Ayrıca bu genç turizmci arkadaşlarımın turizmde başarılı olmalarının en önemli yolunun, teknolojik imkânları kullanma becerilerinin yanına deneyimli turizmcilerin birikimlerini kullanma becerilerini de eklemelerinden geçtiğini akıllarından çıkarmamalarını öneriyorum.
Bununla da kalmayıp; yine bu genç turizmci kardeşlerimizin, sektörü yönlendiren kurumlarda ve organizasyonlarda daha etkin görevler almalarını, sorunlara duyarlı olmalarını ve toplantılarda daha çok söz almalarını tavsiye ediyorum.
Turizme şimdilerde yön verenlerin de, bu gençleri artık fark etme zamanlarının geldiğini belirtiyorum. Ancak bu işin sadece fark etmekle kalmayıp onların yönetimlere girmesini de sağlamak, onların önlerini açmak lazım geldiğini hatırlatıyorum…
Şimdi söyleyeceklerim de, sektördeki gelişmeleri ciddiye almayan teknolojiye ayak uydurmakta geç kalan, kendini yenilemekte tembellik yapan eski turizmci arkadaşlarımıza ışık tutması açısından önem arz ediyor.
Mutlaka okumuşlardır ama ben bu dostlarıma bir rapordan bahsetmek istiyorum.
2010 Eylül ayında Deloitte, “Konaklama Sektörü 2015: Oyunu değiştiren mi, yoksa seyirci mi olacaksınız?” başlıklı bir rapor yayınladı. Bu raporda; 1,5 milyardan fazla Internet kullanıcısının bulunduğu dünyamızda, sektördeki firmaların çevrimiçi dünyayı benimsemeleri ve markalarını internet üzerinde sürekli değişen kanallardan tüketiciye ulaştırmalarının önemi vurgulanmış.
Aynı raporda;
‘’Günümüzde, yeni bir turist profili oluşmuş bulunuyor. Gelişen teknoloji ve sayısı her gün artan sosyal medya siteleri ile tüketiciler seyahat acentelerine gidip otel broşürlerine bakmak yerine, bütün bu işlemleri bilgisayarlarında, Internet üzerinden yapıyorlar. İnternet, farklı seçenekleri bir arada görme ve fiyat karşılaştırması yapma gibi avantajları nedeni ile tüketiciler tarafından tercih ediliyor.’’
‘’Tüketici karar verirken, markanın vaadini yerine getirip getirmediğini, harcadığı para ile daha fazla değer elde edip edemeyeceğini araştırıyor. Ayrıca çevreye zarar verilmemesine büyük önem veriyor. Bütün bunlar tüketici profilini radikal bir şekilde değiştirirken, sektörü de pazarlama stratejilerini gözden geçirmeye zorluyor’’ diye yazıyor.
Üst sınıf turistler kendilerini özel hissetmek isterken, orta sınıf turistler marka değeri ve ödüllere odaklanıyor. Firmaların özellikle farklı kuşakların farklı ihtiyaçlarına cevap verebilmeleri gerekiyor.
Firmaların markalarını iyi tanıtmaları ve dünya genelinde belli bir standarda ulaşabilmeleri için yetenek yönetimine yatırım yapmaları gerekiyor. Fiyat, kalite, marka ve kolaylık tüketici harcamalarını artırıyor. Firmaların Bilişim Teknolojileri'ne, Ar-Ge'ye, müşterileri ve marka itibarını koruyacak güvenliğe yatırım yapmaları önem taşıyor. Değişen koşullara uyum gösterecek şekilde yapılanma, iş sürekliliği planlaması, esnek fiyatlandırma, bağlılık ve müşteri hizmetleri gibi konularda çalışmalar yapılması da sürpriz riskinin en aza indirgenmesine yardımcı oluyor.
İşte yeni dünyada bunların yapılması gerekiyor. Genç turizmcilerin çoğalması, teknolojiyi iyi kullanmaları çok sevindirici ve önemli bir gelişme. Ancak eskilerin de bu yeni dünyaya ayak uyduracak adımları atmada geç kalmamaları gerekiyor. Bunu bu eski turizmci dostum gibi pes etmemek, ayakta kalmak ve yıllardır sunduğunuz lezzetli turizm adına mutlaka yapın derim… Bu vesileyle herkesin yeni yılını kutlar başarılı, sağlıklı ve bol kazançlı yıllar dilerim…2011 yılı çok daha iyi olacak buna eminim…
Bu Makale 13.01.2011 - 09:06:38 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Necati Bey selamlar ellerine sağlık. Sizleri yeniden görmek çok güzel.
Tropicaco Didim Beach Resort Ercan
-
Üstadım beynine eline sağlık. Deneyim bu olsa gerek ne kadar güzel öğütler ve mesajlar var..gençler bilgisayar çağında doğdu hepsi bu işi o kadar iyi kullanıyor ki haklısınız. bende size iyi yıllar dilerim.başarınız hep daim olsun.