Savaş Daş

Rusya-Ukrayna geriliminin Türk turizmine olası etkileri

Rusya-Ukrayna geriliminin Türk turizmine olası etkileri

Rusya Federasyonu’nun Ukrayna’nın doğu bölgesinde bağımsızlığını ilan eden Donetsk ve Luganks bölgelerini tanıması hem bölgede hem de dünyada tansiyonu yeniden yükseltti. ABD, İngiltere ve AB ülkeleri Rusya’ya yaptırımlar uygulayacaklarını açıklarken, Putin, ABD/NATO’nun Rusya’yı çevreleme politikasına karşı sessiz kalmayacaklarını, bunu engellemek için ellerindeki tüm araçları kullanmaktan çekinmeyeceklerini dünyaya ilan etti.

Ukrayna ve Rusya genel olarak Türkiye turizmi, özelde ise Antalya için çok kritik iki kaynak pazar durumunda. 2021 verilerine göre Türkiye’ye gelen toplam turistin yüzde 27,34’ü (yüzde 19 Rusya, yüzde 8,34 Ukrayna) bu iki ülkeden geliyor. Söz konusu Antalya olunca durum daha kritik bir hal alıyor ve bu oran yüzde 54’e (yüzde 39,8 Rusya, yüzde 14 Ukrayna) vuruyor.

Rusya’nın hamlesi sonrası ABD ve İngiltere’nin başını çektiği batılı devletlerin Rusya’ya karşı ciddi siyasi-ekonomik yaptırım uygulamalarına kesin gözüyle bakılıyor. Hatta ilk adım atıldı ve Almanya, kendisinin de büyük ekonomik kayıp yaşamasını göze alarak Kuzey Akım2 doğalgaz boru hattı projesini askıya aldı.

Belirsizlik ortadan kalktı

Rusya’nın iki bölgeyi tanıması, Ukrayna’nın zaten yıllardır uygulamadığı Minsk anlaşmalarının tamamen çöpe gitmesine neden oldu. Ukrayna iki bölgeye saldırı düzenlemezse, savaş riski öngörülmüyor. Dahası, yıllardır süren belirsizlik de ortadan kalkmış oluyor. Turizm sektörü, belirsizlikten kurtulmanın önemine dikkat çekiyor. Turizmcilere göre çatışma olmaz döviz kurları makul seviyelere dönerse, turizm sektörü ciddi bir sarsıntı yaşamaz.

Kimin gücü kime yeterse dönemi de başlayabilir

Ancak iş bununla bitmiyor. Örneğin, sözde komünizm tehdidine karşı “özgür dünyayı” savunmak için kurulduğu iddia edilen ancak sosyalist blok dağıldıktan sonra bile genişlemeye devam eden ABD-İngiltere güdümlü NATO’nun bundan sonraki hamlelerinin ne olacağı henüz belli değil. Ukrayna’yı daha fazla silahlandırarak savaşı körüklemek de dahil, bir dizi adım atma ihtimalleri her zaman var. Öte taraftan, NATO belgelerinde bir numaralı düşman olarak tanımlanan Rusya’nın bundan sonraki adımlarını kestirmek de zor olabilir. ABD ile müttefiklerinin yıllardır dünyaya dayattıkları kuralsızlık, Rusya için de bir politika haline gelebilir; kimin gücü kime yeterse dönemi...

Yaptırımlar Rus halkının alım gücünü etkileyecektir

Batılı devletlerin Rusya’ya uygulayacağı ekonomik yaptırımların Rus halkının alım gücünü etkilemeyeceğini kimse söyleyemez. Bu da ister istemez tatil satışlarına yansıyacaktır. Benzer şekilde, aynı yoksullaşma kaçınılmaz olarak Ukrayna’da da yaşanacaktır. Her iki tarafta da milliyetçiliğin körüklendiği bir ortamda, bu iki ülkeden insanları aynı otellerde misafir etmekte de güçlük yaşanabilir.

Rusya'ya düşman iki pazarın (Ukrayna-Polonya) bu ülkeyi ikame etme şansı yok

Yukarıda anlatılanlar büyük ölçüde Türkiye’nin inisiyatifi dışında olan/olacak şeyler. Ancak günün sonunda Türkiye’nin alacağı tavır turizm hareketi konusunda belirleyici olacak. Yıllardır geliştirilmeye çalışılan, Rusya’ya en düşman, iki pazarın (Ukrayna ve Polonya) hala Rusya’nın yanına yaklaşamamış olması Türkiye’yi alternatifsiz bırakıyor. Belki de bu iki pazar, kopuşun yaşanacağı bir atmosferde Türkiye’nin ABD/NATO ekseninde daha rahat pozisyon alabilmesi için bu kadar hızlı geliştirildi ancak gelinen noktada bu iki pazarın Rusya’yı ikame etme şansı yok. Üstelik, Türkiye ile Rusya arasında pek çok kritik sektörde önemli başka ekonomik ilişkiler de var.

Turizm perspektifinden bakıldığında Türkiye’nin bu sorunda tarafsız kalması, mümkünse yapıcı bir rol üstlenmesi gerekir diyeceğim ama uluslararası ilişkiler turizmin etrafında dönmüyor. Dahası Türkiye’deki iktidarın kendi öznel durumundan kaynaklı farklı siyasi tercihleri/taraflaşmaları olabilir.

Türkiye'ye kimi başlıklarda istisna tanınabilir

Türkiye’nin şu andaki en önemli şansı, ipler kopma noktasına gelmediği sürece her iki tarafın da Türkiye’yi keskin bir tercih yapmaya zorlamayacak olması. Çünkü her iki taraf da Türkiye’yi diğer kampın kesin bir üyesi olarak görmek istemeyecektir (fayda-maliyet). Bu da Rusya’ya uygulanacak kimi yaptırımlarda Türkiye’ye istisna tanınması, Türkiye’nin kimi yaptırımları çiğnemesine göz yumulması anlamına gelecektir.

Hem yıllardır krizlerle boğuşan turizm sektörü hem de dövize feci şekilde ihtiyaç duyan Türkiye ekonomisi büyük umutlarla girdiği 2022 yılında şimdi de Rusya-Ukrayna (ABD-NATO) kriziyle test ediliyor. Şimdi Antalya’daki otelcilerin yerinde olmayı kimse istemez sanırım.

Gerilimin turizme ve ekonomiye yansımasını konuşuyoruz ama elbette savaşların yol açacağı insani yıkım bunlarla kıyaslanamaz. Her insanın ilk görevi savaşa hayır demek olmalı.


Bu Makale 22.02.2022 - 19:11:31 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • dehşet dengesi

    Barış Sağlık 22.02.2022 - 08:12

    Dünyada şu anda bir dehşet dengesi var ve bu denge pamuk ipliğine bağlı. ABD ve İngiltere dünyayı büyük bir savaşa sürüklüyor ve Rusya'da buna hizmet ediyor. Olan yoksullara olacak.

Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.