Reklam ajanslarını sektörümüzün pazarlamasını canlandırmaya davet ediyorum!
Otelcilik sektörü, 'bir hayal' sattığı için – yaratıcılığa çok açık ! Oteller birer 'sosyal' alandır bunu da bol duygulu mesajlarla ve görsellerle yansıtmak çok önemlidir.
Şehir otelleri, temalı oteller, design oteller, butik oteller, lifestyle oteller, termal oteller gibi birçok otel alt dalı var. Türkiye’de otel markalarını temsil eden ajansların sektörde yaratıcılığın hakkını veremediğini düşünenlerdenim. Gıda, teknoloji, bilişim, telekomünikasyon gibi reklam bütçeleri çok yüksek sektörlere araştırma gücünü yönlendiren ajansların bir çoğu otel markalarını portföylerinde dolgu maddesi olarak görüyor!
Ajansların bir çoğunun otelcilik sektörü hakkında bilgisi maalesef sadece kaldıkları otellerdeki deneyimleriyle sınırlı. Oysa ki oteller ülkenin ekonomisini ayakta tutan en önemli unsurlardan biri! Otellerin ulusal ve uluslararası pazarlaması ne kadar yaratıcı ve akılda kalıcı olursa ülke ekonomisine o kadar katkısı olacaktır! Ajansların bir çoğu turizm sektöründeki potansiyelin halen farkında değil.
Bu konu şimdi nerden çıktı diyeceksiniz. 2012 yaz sezonuna giriyorken yine heyecanla bekledim markalar ne gibi tasarımlarla, sloganlarla, kampanyalarla çıkacak diye. Türkiye’de yüzlerce otel olmasına rağmen 1-2 tane çok yaratıcı konsept dışında açıkçası pek bir şey göremedim henüz. Buradan da bunun sebeplerini düşünmeye başladığımda, kreatif ajansların üzerine çok vazife düştüğüne karar verdim!
Türkiye’deki otellerin pazarlamasında kullanılan reklamlar, kampanyalar, konseptler, tasarımlar, mobil uygulamalar, websiteleri, broşürler, otel içi malzemeler, vs'nin %75’i aynı standartlara sahip. Neden mi? Çünkü müşteri bir başka markada beğendiği bir tasarımı veya broşürü görüyor ajansa diyor ki “Bunu biraz değiştir ve bana uyarla”. Bunun sebebi de ajansının ona yeteri kadar yaratıcı fikir sunamaması.
Her marka ihtiyaçlarını brief olarak ajansa iletir (her sektörde olduğu gibi) fakat ondan sonraki yaratıcılık ajansa kalır. (her sektörde olduğu gibi) Müşteri her zaman ajansın sunacağı yaratıcılıktan yola çıkar ve revizasyonlar ister. Ama maalesef ajanslar sektörü ve ürünü yeterince araştırmadıkları için hiçbir otelci karşısına çıkan tasarımdan veya kampanyadan %100 mutlu olmuyor. Vakit kaybetmemek için sunulan seçeneklerden bir tanesiyle yola çıkıyor.
Kreatif ve dijital ajansları daha yoğun araştırma yapmaya davet ediyorum. Dünya otellerinin pazarlama trendlerini takip etmek her zaman farklı bir perspektif katıyor. Herhangi bir araştırma masrafı yapmak istemeyen ajanslar için önerim en basitinden sektörü daha iyi tanıyın ki müşterinizin ürünü hakkında müşterinize doğru ve yerinde sorular sorabilesiniz. Müşterinizle çalışmaya başladığınız ilk ay kendilerinden otelleri ve portföyleri hakkında istatiksel bilgi isteyin. Turizm Bakanlığı'nın websitesinde bedelsiz olarak erişebileceğiniz veriler ve datalar var. Bunlardan faydalanın. Türkiye turizmi, spesifik destinasyonların turizmi, Türkiye’nin yurtdışında ülke pazarlama stratejileri ve planları, gibi bilgileri incelemek ve okumak size farklı bir perspektif verecektir.
Ajanslar müşterilerine ne kadar yaratıcı fikirler sunarsa, müşteri o kadar mutlu olur ve ajans ile çalışma ömrü o kadar uzun olur ! Net.
Bu Makale 02.05.2012 - 14:33:41 tarihinde eklendi.
İşin temeline inildiğinde ajans sahipleri ya da çalışanlarından kaçı kreatif bakış açısına sahip kişiler? Peki ya biz otelciler? Kaçımız bu bir kaç kreatif bakışa sahip ajanslara hak ettiklerini vermeye hazırız...
Selamlar...
Dreamer
06.05.2012 -
07:34
Zeynep Hnm sektorun tamamina hakim olan satis baskisi ve yapilan her hamlenin kisa vade de kar olarak geri donum beklentisi yuzunden, ajanslarin onerdigi uzun soluklu projeler maalesef bos is yada hos bir seda olarak goruluyor... Pazarlama isi Satiscilara birakildigi surece de bu boyle gider...
Bohem
02.05.2012 -
03:48
Merhaba Zeynep hanım, yazınızı okudum. Yine önem arz eden bir konuya parmak basmışsınız. Burada ajanslar kadar müşteri de (otelciler) az suçlu değiller. Nedeni basit, sizin de belirttiğiniz üzere, bana şuna benzer bir şey yap diye gelen bir müşteriye, dünyanın en güzel işlerini de yapsanız beğenirmek biraz zor. Çünkü bu ülkede her insanın gerek bireysel, gerek kurumsal olarak bazı saplantıları mevcut. Bunu kısaca tanımlamak gerekirse, taklitçilik diyerek özetleyebiliriz. Yani, inanın Çin halkı kadar çalışkan bir toplum olsaydık, onlardan çok daha başarılı bir taklitçi olurduk ama neyse ki tembel ve üşengeç bir topluma sahibiz
Konumuza dönecek olursak, bu taklitçilikle çok şey üretmek mümkün değil arada birileri çıkıyor, değişik olmayı seviyor ve güzel işler üretiliyor ama dediğim gibi arada bir...
O yüzden, önce zihniyetlerin değişmesi gerekiyor, yoksa, tasarım, pazarlama, destinasyonlar kolay işler...
Sevgiler...
Bohem
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.