Biz profesyonel denildiğinde, genelde işinin erbabı olan, işinde uzmanlaşmış kişiden bahsedildiğini düşünürüz.
Oysa TDK (Türk Dil Kurumu) profesyonel kelimesini bir işi kazanç sağlamak amacıyla yapan (kimse) meraklı, hevesli, amatör, özengen karşıtı olarak tanımlamaktadır.
Profesyonelin, amatörden farkı, işi zevk almak için değil, kazanacağı para için yapıyor olmasıdır dersek de hata yapmış olmayız diye düşünüyorum.
TDK, amatör kelimesinin bizim konumuzla ilgili tanımını, bir işi para kazanmak için değil, yalnız zevki için yapan, hevesli, meraklı (kimse), profesyonel karşıtı olarak vermektedir.
Bu tanımlardan hareketle profesyonelin, en önemli özelliğinin, işine duygularını karıştırmıyor olması gerektiğini düşünüyorum.
Özellikle yurt dışında sıkça Avrupalı profesyonellerle karşılaşıyorum.
Ortak özellikleri, iş saatinde, kırk beş kişilik departmanda tek yabancı da olsalar, dillerini tam konuşan bir can yoldaşları olmasa da işlerinin gereğini yerine getirip, özel alanlarına çekilmeleri.
Ve genellikle özel alanları da gözden uzak ve izole, en fazla haftalık tatillerinde mesai bittikten sonra tesisi terk edişlerini görebilirsiniz.
Şikayet ve talepleri dışında pek birileri ile dertleştiklerine, dedikodu yaptıklarına rastlayamazsınız.
Haftada bir tatil günü, yılda otuz gün senelik izin ile ülkelerine göre geri kalmış, sosyal hayat standartlarının çok altında bir ülkede on küsur yıl geçirenleri mevcut.
Bu profesyonellerin en önemli diğer bir özellikleri de iş yerini ve çalıştıkları ülkeyi olduğu gibi kabul edip, ellerindeki imkanlar ile işin gereğini yerine getiriyor olmalarıdır.
İşlerini de birilerinin referansına istinaden, daha önce o istikamete varmış vatandaşları aracılığı ile değil, iş yerleri ile direk temas ederek buluyorlar.
Sonra da birbirlerini şikayet eden, kendilerine referans olanların kuyusunu kazanlarla da karşılaşmazsınız, her koyun kendi bacağından asılıyor kısacası.
Bize göre işin duygusal yanı eksik kalıyor gibi de gözükse, sonunda özellikle zor istikametlerde başarılı olan profesyonellerin yukarıda söz ettiğim ortak özelliklere sahip olduklarını gözlemlemekteyiz.
Yukarıda söz ettiğim yazması kolay, uygulaması zor prensipler Avrupalının çocuk yaştan itibaren bireysel yetiştirilmesi ile de alakalı sanırım.
Bizlerin bu prensiplere alışmakta zorlanmamız ise nitelikli iş gücüne ülkemizde halan fazlası ile ihtiyaç olmasından ve toplu yaşamayı seviyor olmamızdan kaynaklanıyor olsa gerek.
Amatör ruhu kaybetmemek dileği ile hoşça kalın…
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri