PARİS TURİZM FUARI TAM BİR HAYAL KIRIKLIĞI
Büyük bir imparatorluğun bakiyesi, güçlü Türkiye Cumhuriyeti turizmcisi, psikolojisi ile Paris’ e indik.
Son zamanlarda Orta Doğu da üstlendiğimiz rol, Mısır’ dan, Arap ülkelerinden gelen iş adamı misafirlerimin ülkemiz politikaları nedeni ile Başbakan’ ımız başta olmak üzere, hepimize duyduğu sempati göğsümüzü kabartıyor.
Geçmişimizle barışıp kendimize güvenimiz artıyor.
Tabi kolay değil ama keşke birileri ile barışırken diğerleri ile küsmeden başarabilsek bu işi, samimiyetle söylüyorum, ama ne yapalım koca memleketin menfaatlerini, büyüklerimiz daha iyi bilirler.
Hoş Fransa bizim için önemli bir Pazar olsa da, oradaki tur operatörümüzün kuvveti nedeni ile bu fuara katılmak gibi bir niyetimiz yoktu aslında... Yeni gelişen, birkaç işi görüşmek ve tur operatörümüz ile bir konuyu orada değerlendirmek üzere oradaydık.
Fransa’daki ortağımız, Philippe Starck tarafından 2010 yılında yenilenmiş Le Royal Monceau (Raffles) otelde yerimizi ayırtmış.
Bu Paris’ te kalanlar bir süre sonra baron havasına bürünür zaten ya, bir gecede elitist ruhum göklere vardı.
Odadaki iklimlendirme, yatak zaten adeta bitkin vücudunuzu tek başına kendine getirmek için imal edilmiş, muhteşem bir uykudan sonra, iyi bir kahvaltı, yüksek moral ile fuarın yolunu tuttuk.
Kapıdan içeri yürümeye başladık, aklımdan bir takım rakamlar geçmeye başladı, Fransa nerede ise 70 milyon insan yaşıyor.
Fransız turistler senede 40 milyar dolarlık tatil harcaması ile dünya beşincisi.
Türkiye’ ye bir milyonun biraz üzerinde Fransız turist gelir, bu da yaklaşık gelen turistin yüzde üçbuçuğudur hadi olsun yüzde dört.
Evet yürümeye devam ediyoruz, her taraf Fransa’ dan daha fazla turis thayal eden ülkelerin afişleri ile dolu, bizden tık yok.
Galiba bu sene bakanlık fuara katılmadı derken, fuarın ölçüsüne göre uygun ölçüde bir stand önümüze çıktı.
Klasik bir hoş geldin masası, etrafında broşür ve bilgi verecek personel ve koca günde sıfır aktivite.
Ne bir kokteyl, ne bir sunum.
Bir ara düşündüm bu Eyfel Kulesi’ni Türk bayrağına kim boyamıştı? O ülke ile bu standın sahibi aynı ülke mi?
Turizm Ateşe’ si nerede diye sordum.
Önemli işleri varmış.
Yardımcısı felan yok mu? Kadro mu kısıtlı? dedim.
Yok mevcudun süresi doldu ama yedi sekiz aydır burada, yardımcısı da ( yeni gelen) başka tarafta görevli bu gün, bir buçuk iki gibi gelecek dediler.
Merak ettim fuar açılış günü, memleketin bu kadar parası bu standa ödenmiş, üst düzey yetkililer başka önemli ne işler ile uğraşıyor. Can sıkıcı olmamak için öğleden sonra tanıştığım yetkililere
sormak istemedim.
En komik olanı ise Ateşe Dr. Hasan Yavuz ile öğleden sonraki kısa sohbetimizde, 'aman efendim buyurun alan sizin, istediğiniz aktiviteyi yapın, bizler sizlere yardıma hazırız demesi' idi.
Utrecht fuarından sonra serzenişte bulunan yazıma cevapta, sektör ile bakanlığın bu fuarları birlikte organize ettiği cevabı verilmişti.
Ne organizasyon ama, fuar başlamış, biz hasbelkader oraya gitmişiz, bir aktiviteniz varsa aman buyurun ha.
Olur gelin harmandalı oynayalım.
Turizm ve tanıtım üzerine açılan sohbetimiz ve oradaki biz turizmcilere hiç de ilgi çekici gelmeyen garip fikirler, Devlet Üstün Hizmet Madalyalı Türk Tur Operatörümüze verilen turizm ve tanıtım dersinden hiç bahis etmeyeceğim.
Konu ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, başka konularda memlekete daha fazla hizmet edebilecek ve bu arzuda olanları, her halde düşman çatlatmak için, inat olsun diye oralarda tutmaya devam ediyoruz.
Google de biraz araştırma yapın ne dediğimi anlarsınız.
Zaten işin sahiplerine de tarif gerekmez bence.
Allah bize akıl fikir versin ne diyeyim, hoşca kalın...
Bu Makale 05.10.2011 - 22:14:40 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Cevabını merak ettiğim bir soru var. ataşeler turist gelmesinde ne kadar rol oynarlar? bana çok değil gibi geliyor. bu konuda sektörün görüşünü merak ediyorum.
bana sorarsanız onların önce yapmaları gereken şey pazara dair bilgileri ve haberleri sürekli biz turizmcilerle paylaşmak.
-
İşte yerini bulan gerçek anlamda izlenim ve gözleme dayalı güzel bir yazı örneği...Tanıtma Genel Müdürü Sayın,Cumhur Güven Taşbaşı aynı güzellik ve nezaketteki cevabı...Türk Turizminin Serdar Bey gibi yönetici ve Cumhur Bey gibi bürokratlara her daim ihtiyacı var...Teşekkürler Serdar Hocam,Teşekkürler Cumhur Bey
-
Serdar Bey yazınızı okudum. İlgi ve uyarılarınız için teşekkür ederim. Konuyla ilgili gerekli inceleme ve araştırmayı yapacağım. Başarılar, Teşekkürler
-
Kiymetli Turizmci,
Evet Atese bey ile birlikte bahis ettiginiz arkadaslarla tanistik. Ancak kendilerini dinleme imkanimiz olmadi. Ben Bakanligin oradaki herkezi gayet iyi tanidigini dusunuyorum. Amacim o kotu bu iyi de demek degil. Herkez ayri bir degerdir ve uzmanlik alaninda memlekete hizmet edebilir. Tanitim Musavirligi hassas bir mevki. Diger temsilciliklerde bu donemde atanmis ve oldukca basarili musavirler var. Yanlis hesap Bagdat' tan doner. Selam ve saygilarimla.
-
Kıymetli Serdar Bey,
Biz orada yeni atanan ateşe Kalbiye Hanım ve daimi personel Mehmet Bey'le tanıştık. Her ikisi de konularına oldukça hakim ve iyi şeyler başarabilecek kişilerdi. Bir ara sizi de onlarla sohbet ederken gördüm, bence hakları yenilmemeli. Ama yazının geri kalanının altına imzamı atarım. Selamlar...
-
Sn. Serdar Baş bu güzel yazıda, biz turizmcilerin yıllardır yurtdışı fuarlarda tanık olduğu, şahit olduğu hatta muhattap olduğu bu konuyu dile getirdiğiniz için teşekkür ederim.Son yılarda yurtdışı turizm ateşeliklerine, vasıfsız ve bilgisiz hatta konu ile alkası olmayan geri kafalı zihniyetleri atadıkları için yukarıda yaşamış olduğunuz üzüntü verici durumu gayet normal karşılıyoruz. Ama bir çok otel ve acente derneği varken gerek tanıtım gerekse yurtdışı fuarlardaki saçmalıklara karşı duranını görmedim.
-
Serdar Bey;
Gözlemini bu kadar yalın ve akıcı bir dille kaleme dökebilen ender değerlerden birisi olduğunuzu vurgulayarak, elinize sağlık diyorum. Halep oradaysa arşın burada demiş ya atalarımız, doğru söze ne denir. Umarım ülke sektör olarak katılacağımız diğer uluslararası fuarlarda buna benzer aksaklıklar yaşanılmaz. Bazen hatalı da olsa birşeyler yapmak, hiçbirşey yapmamaktan daha iyidir Herşeye rağmen emeği geçenlere teşekkürler. Selamlar dostum.
