Hiç dikkat ettiniz mi? Ormanlar ile turizm sektörü neredeyse aynı alanları paylaşıyorlar. Turizmin yüksek sezonu ile orman yangınlarının yüksek sezonu da örtüşüyor.
Deniz kıyısında, denize köklerini sokacak kadar yaklaşmış bir orman içinde tatil yapmak muhteşem bir şey. Ülkemizde Belek, Kemer, Sarıgerme gibi yerlerdeki turizm işletmeleri bu muhteşem deniz, orman, güneş birlikteliğini turizmin hizmetine sunabilmek için inşa edildiler. Ormanlar deniz kıyısında olmasalar da önemli turistik değerlerin başında gelirler. Antalya’nın turizm başkenti olarak ön plana çıkmasında ormanların ve milli parkların önemli etkisinin olduğundan kuşku yok. Antalya, ülkemizde ormanlık alanı en çok olan (%55) illerimizin başında geliyor ve sınırları içinde 5 milli park (toplam 77 bin hektar) bulunduruyor.
Bu madalyonun bir yüzü. Diğer yüzde orman içine inşa edilmiş olan turistik tesislerin karşı karşıya olduğu yangın riski. Antalya, aynı zamanda, ülkemizin orman yangınları bakımından da önde gelen kentlerinden biri. Nerede olursa olsun orman içine ya da bitişiğine inşa edilmiş turistik tesisler yangın riski altındadırlar. Bu nedenle de, hem tesisleri ve hem de işletilmeleri sırasında orman yangını riskini göz önünde bulundurmak zorundadırlar.
Olay iki yönlü. Ormanda çıkmış bir yangın turistik tesisleri tehdit edebilir. Ya da aksine, turistik tesiste çıkabilecek bir yangın ormana sıçrayabilir. Her ikisi de tatsız ancak göz ardı edilemeyecek konular.
Yıllar önce (25 yıl gibi) bu konuyu dile getiren yazılar yazmıştım. Tıpkı orman yangınları konusunda yazdığım yazılara, hazırladığım raporlara pek ilgi gösterilmediği gibi, bu yazılarım da sektörde ilgi uyandırmadı. Ancak her iki sektörün (ormancılık, turizm) oluşumu istenmeyen kötü bir deneyimle karşılaşma olasılığı yüksektir. Hatırlayanlar vardır, Foça, Adrasan, Belek gibi yerlerde kader kapıyı bir kaç kez yokladı.
Her iki sektörün bugünkü durumuna bakınca, bu istemeyen durumun gerçekleşmesi halinde uçağın yağ kaçırması, rüzgarın hızı gibi bahanelerin havalarda uçacağını biliyorum.
Orman içi ve bitişiğine inşa edilen her türden tesisin bölgenin yangın riskiyle uyumlu yangın standartlarına göre donatılması olası boşaltma planlarının hazır olması gerekir.
Şöyle etrafınıza bir bakın, bu koşullardaki tesislerde kullanılan malzemelerin pek çoğunun kolaylıkla alev alabilecek ve yandığında yüksek derecede enerji açığa çıkaracak, ahşap, plastik, boya, gibi malzemelerden oluştuğunu göreceksiniz. Özellikle dış yüzeylerde kullanılacak malzemelerin tamamı güç yanan malzeme standardında olmak durumundadır. Bu tesislerin yakın çevresi, belli mesafeye kadar, özellikle kolay yanabilen bitki ve ağaçlardan temizlenmiş olmalıdır. Aynı durum tesis içinde kullanılacak peyzaj bitkileri için de geçerlidir. Kolay yanabilen, çok ince kuru yanıcı üreten bitkilerden kaçınılmalıdır.
Orman içine inşa edilecek tesislerde havuzun, park alanlarının, tenis kortlarının nereye konuşlandırılacağı, çatı ve yağmur oluklarının malzemeleri ve biçimleri yangın riski dikkate alınarak belirlenmek zorundadır. Bu konuda ABD’de geliştirilmiş ve çok dikkatle uygulanan ayrıntılı standartlar vardır. Kemer’in turizme açılmadığı yıllarda buradaki tesislerde uygulanan(!) yangın standartları konusunda incelemelerde bulunmuş, slayt serileri hazırlamıştım. Talya otelde düzenlediğim bir bilgilendirme toplantısına teknik müdürleri çağırmıştım. Yanlış hatırlamıyorsam ya 3 ya da 5 teknik müdür merak edip gelmişti.
Orman yangınları yönetimi konusunda sıcak tartışmaların yaşandığı şu günlerde sektörün dikkatini çekmek istedim. Sektörün gecikmeden, Tarım ve Orman Bakanlığı ile iş birliğine girerek gereğinin yapılası talebinde bulunulmasını tavsiye ediyorum. Dikkate alınıp alınmayacağını bilemem. Bana alınması zor gibi görünüyor ama ben gerçekten, ünlü bir bilim adamının dediği dibi “sürekli haklı çıkmak” istemiyorum. Bunun bedeli çok ağır olabilir. Unutmayın ormanların cayır cayır yandığı dönem ile tesislerin salkım saçak dolu olduğu mevsim çakışıyor.
Benden hatırlatması
Sayın Hocam Expo 206 ya 2 Milyar TL harcandı ve şuan atıl durumda! Turizm burası nasıl geri kazandırılabilir sizin gibi değerli hocalarımızın rapor hazırlayıp Gerekli yerlere sunmaları gerekmezmi? Antalya sevdalısı bir hocasınızı neden bu tarz rapor hazırlamak için uğraş vermiyorsunuz. Öncelik elimizdeki alanı değerlendirmek olmalıdır.
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri
