Neden Geldiler, Ne Dediler?
Bayram değil seyran değilken, DHMİ Genel Müdürü Orhan Birdal ve TAV Havalimanları Holding’in İcra Kurulu Başkanı Sani Şener Gazipaşa’ya geldi.
Birdal ve Şener geldikleri uçağın bir benzin alımı süresince gazetecilerle görüşüp, geri döndüler…
Yeni Alanya gazetesinden Alper Kutay, ikilinin, “kamuoyunun gazını almaya geldiğini” söyleyerek işi özetledi. Ben de ekliyorum: “Birdal, hafta ortasında Alanya yat limanı açılışı için şehre gelmesi beklenen Ulaştırma Bakanı’nın öncü kuvveti olarak mı gönderildi?”… Bakan, anlaşıldığı kadarıyla Alanya basınından anlamsız(!) sorular istemiyordu. Üstelerlerse, “Genel Müdür gereken açıklamayı yaptı” diyecekti…
Birdal çok net olarak, Gazipaşa havaalanının, havayolu işletmesi ile kaptan sorumluluğunda olmak şartıyla hava trafiğine açıldığını belirtti. Pilotların, ya bir kaptan pilot nezaretinde bu havaalanına önceden uçtuğunu belgeleyecek ya da simülatör eğitimi aldığını belirleyecek dokümanı elinde bulundurması gerektiğini de söyledi…
Gazipaşa’ya 3C kategorisinde yer alan, 100 kişi civarında(!) yolcu taşıyan uçaklar inebilecekti… Bundan sonraki süreçte, bölge insanı ve turizm yatırımcısının havaalanını kullanmasının önemli olduğunu belirtti… Birdal’a göre ulaştırma bakanına getirilen eleştiriler ise haksızdı; onun emek ve çabaları görmezden gelinmemeliydi…
Şener ise “Ellerinden geleni yaptıklarını(!)” söyledi. Suriyelilerle, İranlılarla görüşüyorlardı. Batı Avrupa pazarında bile hazırlıkları vardı! O da otelcilerden ( nasıl olacaksa!) destek istedi…
Özetlersek; AKP iktidarı önceki hanımdan evine gelen bakımsız çocuklardan D-400 karayolu, Dim barajı, adliye sarayı, Oba stadyumu gibilerini serumun düğmesini açarak diriltti. Aynı şey Gazipaşa havaalanı için geçerli olmadı; çünkü o çocuk baştan sorunluydu… Bunu bildikleri halde, onun gelecekteki olası getirisini gözeterek yalap şalap işler yaptılar. Çocuğun “vasileri(!)” haklarında diretince, şimdi de,“Bizden bu kadar” deyip işin içinden sıyrılmaya kalkıyorlar.
Bilenler, Gazipaşa havaalanında, özellikle inişlerde sürekli rüzgârı arkaya alıyor olmanın tehlikesinden bahsediyor. Yeni hedef olan 27 Nisan’daki Neckermann uçağı da dâhil olmak üzere birkaç uçağın inebileceğini ama bunun süreklilik kazanmayacağını söylüyorlar. Yani havaalanı, Avrupalı turist beklentisini karşılamayacak gibi görünüyor. Konu gerekli kişilere algılatılmış(!)olmalı ki, Antalya Alanya arasında hızlı tren ulaşımı gündeme sıkça gelir oldu…
Birdal ve Şener’in, Borajet’in uçaklarını alarak, yaz aylarında Gazipaşa’ya uçuş planlayan Anadolu Jet’i yavaştan pazarlamaya çalışmaları anlaşılabilir bir durum. Aklımı kurcalayan, Şener’in neden AN-24 gibi eski Rus uçaklarını kullandığı bilinen Suriye ve İran’ın adını öncelikle telaffuz ettiği... Acaba diyorum, Alanya’nın muhafazakâr yapısına uygun gördükleri tesettür turizmini mi yükseltmeyi amaçlamaktalar? Pantolon olmadı, gömlek mi verelim diyorlar? Yoksa hissesi halka açılan bazı otellere prim yaptırmak gibi bir konu daha mı var?
Bu Makale 07.02.2011 - 14:38:58 tarihinde eklendi.