Birgül Akgül

Mısır Türkiye’ye rakip olabilir mi?

Mısır Türkiye’ye rakip olabilir mi?

Ocak ayında Mısır'a yaptığım seyahat, beni geçmişin derin izlerini taşıyan bir yolculuğa çıkardı. Dünyanın kadim medeniyetlerinden birinin, tarihi zenginliklerle dolu topraklarına adım atarken hem büyülendim hem de bazı gerçeklerle yüzleştim.

Öncelikle belirtmek isterim ki bu bir övme veya eleştirme değil; Mısır’ı kendi potansiyeli, değerleri, kültürü, alışkanlıkları, inançları; özetle iç dinamikleri göz önünde bulundurularak hazırlanmış bir gözlem yazısıdır. Turistlerin gittikleri coğrafyaya uyum sağlaması ve farklılıklara saygılı olması gerektiğini savunuyorum, bu nedenle özellikle Türk turistlerin Mısır’ı turizm potansiyeli yüksek, gelişmekte olan bir destinasyon olarak görmesi ve özellikle turistik noktalarını bu bilinçle ziyaret etmesi gerektiğini belirterek yazıma başlamak istiyorum. Mısır eski, Mısır’da çöp sorunu var demek yüzeysel bir yaklaşım olur. Gelin Mısır’ı objektif bir yaklaşımla ele alalım.

Mısır; piramitleri, kral ve kraliçe mezarları, devasa kalıntıları, Nil Nehri’nin muhteşem manzaralarıyla adeta bir açık hava müzesi gibi. Gize'deki piramitlerin karşısında durduğumda, binlerce yıl önce inşa edilen bu muazzam yapılar karşısında derin bir hayranlık hissettim. Ancak, keşfe çıktıkça, bu olağanüstü güzelliklerin yaşamla nasıl iç içe geçtiğini görmek de kaçınılmaz oldu. Kahire’de yer alan Piramitler dünyanın günümüze ulaşan son harikalarıyken bölgenin gelişememiş olmasını ise yadırgadım.

Kahire, Mısır'ın kalbi; fakat derin bir çelişki barındırıyor. Sokaklarında yürürken, zengin kültürel mirasın yanı sıra önemli sosyal sorunlar da göze çarpıyor. Şehirdeki yoksulluk ve çöp sorunu, özellikle de yerel halkın yaşam standartlarında belirgin bir yoksunluk olduğunu gözler önüne seriyor. Turizmle yerel halk paralel ilerleyip gelişmiyor.

Rekreasyon gelirleri çarpıcı

Biz kültürel miras, gastronomi, doğal güzellikler gibi konularda Mısır’dan çok daha fazlasına sahip olsak da otel dışına çıkarmayı beceremediğimiz turistlerin ultra her şey dahil tüketimleri nedeniyle, üretim ve atık süreçlerinde kaynaklarımızı hızla tüketirken, Mısır’da turistler günübirlik 15-20 saat süren turlara katılmayı göze alıyorlar. Bu noktada Mısır’ın turisti sokağa çıkarmada daha iyi olduğunu söyleyebiliriz. Bizim sunduğumuz sonsuz yeme-içme, Mısır’ın sunduğu ise deneyim. Yemeklerin tadı unutulabilir ancak deneyimler kalıcıdır!

100-150 dolar kişi başı fiyatlarla satılan Luxor, Kahire, deniz, safari gibi turlar Mısır’a giden turistlerden kayda değer oranda rekreasyon geliri elde edilmesini sağlıyor. Türkiye’ye kıyı kentlere tatile gelen turistin gördüğü en fazla otel-havalimanı arası iken Mısır’a giden turistler çok yönlü deneyim ediniyorlar. İşte bu bir risk.

Mısır Türk turistler için yeni bir destinasyon olabilir ancak tekrar tekrar gitmek isteyeceklerini düşünmüyorum

Türk turist açısından değerlendirdiğimizde vize sorunları, Türkiye’deki enflasyona bağlı fiyat uygulamaları gibi etkenler yerli turisti ekonomik destinasyonlara itiyor. Mısır'da tatil yapmanın Türkiye'ye kıyasla daha ekonomik bir seçenek olduğunu söyleyebiliriz ancak ürün ve hizmet kalitesinin aynı olmadığını göz ardı etmeden. Konaklama ve yeme içme fiyatları Türkiye’den daha düşük. Mısır’da bir depo benzin 10 dolar, asgari ücret 120 dolar. Türkiye'nin gelişmiş turizm altyapısı ve yüksek standartlı hizmetleri, Mısır’ın yakın vadede yakalayabileceği bir standart değil ancak Mısır gelecekte dikkate alınması gereken bir rakip konumuna erişebilir.

Türk turizm şirketlerinin Mısır’a sunduğu katkılar

Türk turizmi üstün hizmet kalitesiyle dünya çapında tanınırken, Mısır'daki bazı bölgelerde bu gelişmelerin eksikliği belirgin bir şekilde hissediliyor. Ancak, son yıllarda Mısır'da açılan Türk işletmeleri ile Türk yöneticilerin ülke turizmine katkıları dikkat çekici hale gelmiş duruda. Bu işletmeler, yerel ekonomik hayata önemli bir katkı sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda Türk misafirperverliğini ve hizmet standartlarını da Mısır’a taşıyor. Türk restoranları, oteller ve tur şirketleri, kalite ve hizmet anlayışlarıyla dikkat çekerek hem Türk turistlerin hem de yerli halkın gözünde takdir topluyor.

İşte bu kıymetli şirketlerden biri de Anex Tour. Mısır’da tatilimi keyifli ve konforlu geçirmemi sağlayan Anex Tour’a ve operasyon müdürleri, liseden kıymetli arkadaşım Battal Bozkurt ve onun sayesinde tanışma fırsatı bulduğum Zafer Ulusoy’a teşekkür etmek istiyorum. Destekleri sayesinde havalimanı transferleri, Kahire, Luxor ve deniz turları gibi tüm detaylar mükemmel bir şekilde planlandı ve bu sayede gezim daha keyifli hale geldi. Profesyonel bir şirketten destek almadan Mısır’da konforlu bir şekilde seyahat etmek mümkün olamazmış. Türklerin turizmdeki başarısına yurt dışında da şahit olmak beni bir kez daha gururlandırdı.

Sonuç olarak, Mısır seyahatim bana piramitleri görme, farklı kültürleri deneyimleme, Türk işletmelerinin ve yöneticilerinin yabancı destinasyonlara sunduğu değerli katkıları gözlemleme olanağı sundu.  Mısır’ın turizmde ilerlemesi için çağdaş bir turizm anlayışını benimsemesi gerekecektir. Umuyorum ki bu kadim ülke, geçmişin engin mirasını bugünün gereksinimleri ile birleştirerek daha iyi bir turizm deneyimi sunabilir.


Bu Makale 25.02.2025 - 15:27:04 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.