Mısır, Avusturya, turizm ve yeni yıl
Ülkeyi demokrasiye taşımak hedefi ile başlayan olayların ateşi nerede ise sönmüştü ki, onbir ay önce memlekete dönmüştüm.
Aralık soğuklarından kaçış ve stresli onbir ayın yorgunluğunu atmak için, on günlüğüne Mısır’a gittim.
Eş, dost ve eski çalışma arkadaşlarını ziyaret ettim.
Bu ziyaretler esnasında, eşin, dostun sorularından kendimi siyaset profesörü gibi his ettim.
Garip ama herkez, kırk elli adamını AK Parti de staja yollamış olan, Hürriyet ve Adalet Partisi’ nin (Müslüman Kardeşler) ülkeyi nereye götüreceğini bana soruyordu.
Ben de halkın güvendiğine siz de güvenin, inşallah iyi bir yere götürürler, yoksa halk gereğini yapar, demokrasiye güvenmek lazım dedim.
Ne denebilir ki, başka.
Ama en komiğime gideni otel sahibi bir arkadaşımın sorusu idi;
Aklı başında iş adamlarının desteklediği liberal partiler de vardı ama, bunlar bu kadar oyu nereden aldılar, anlamadım vallahi, ne dersin?
Bana sanki biraz kızdı ama;
Eskiden de tuzu kuru olan bu elitlerin, iş bulursa maaile on saatın üstünde çalışıp, açlık sınırının altında hayat süren halkı anlayamayacağını düşünmüşlerdir;
Ve bir de yıllardır şans vermediklerimize şans verelim, bakalım ne olacak, nasıl olsa, öyle de açız böyle de, diye düşünmüşlerdir dedim.
Oyların % 16 sını alan Selefi’ lerin, turizmcileri ve turistleri endişelendiren açıklamaları esnasında Hurghada’ daydım.
Bu açıklamaları mütakip Mısır’lı turizmci iş adamlarının, muhtemel iktidarın sahibi olacak, Hürriyet ve Adalet Partisi (Müslüman Kardeşler) ile yaptıkları toplantıyı mütakip, partinin ikinci adamının gönüllere su serpecek açıklaması zaten sayfalarımızda da yer aldı.
Müslüman Kardeşler: Mısır turizme yasak değil, 20 milyon turist hedefi getirecek
Gözüküyor ki, Mısır’da akıl, milli gelirin önemli bir kısmını oluşturan turizm gelirlerinden vazgeçmeye pek niyetli değil.
Umarım fikir ayrılıklarını, demokratik yollardan ortaya koyarlar da,turizm de dahil, ülke kaynaklarını bedavaya satmaya devam etmezler.
24 Aralık da Noel Baba hediyeleri bırakıp ayrılmıştı ki, Avusturya’ da ki evime girdim.
Ertesi sabah, milli gelirinin büyük kısmını turizmden kazandığına, millet, devlet herkezin hemfikir olduğu, bir ülkenin turizmci küçük kasabası Mondsee’ de meydana doğru yürümeye başladım;
Millet, devlet el ele misafirlerine turistik ürünlerini, kendileri açısından en uygun bedele satmak üzere organize olmuşlar.
Mondsee meydanındaki, tarihi film ve müzikal “ Sound Of Music”’ in filim seti ve dekorlarından biri olan tarihi St.Michael Bazilikası, İngiliz, Amerika’lı ve Japonlar’ ın çekim merkezi olmuş, etrafındaki oteller, restoranlar, cafeler ve hediyelik eşya dükkanları da, yoğunluğun keyfini çıkarıyorlardı.
Demokrasi, iş bilme, karalılık, sinerji Avrupa’ daki krizden eser olmayan bir kasaba yaratmış adeta.
İçimden bol bol, buradaki birlik, beraberlik ve bereketi, bize ve Orta Doğu’ ya da nasip eyle diye, yüce yaratana dua edip durdum.
Sağlık, huzur, birlik ve beraberlikle dolu yeni bir yıl dileği ile hoşca kalın...
Bu Makale 07.01.2012 - 14:15:48 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
ee ne olcak ki bu hükümetten hiç bir yerde bulunduğu mevkiyi hak edipde gelmiş kimse yok nerdeyse.nerey gitseniz hep heryerde yandaş politijası antalya en basit örneği en iyi sektör ne ise para getiren hep belediye adamları ihale de ve hep de kazanlar onlar.siz fazla versenizde gene de onlar bir belediye başkanın yakını bütün yerleri hiç utanmadan büzülmeden alabiliyoken.ne beklersiniz.hiç işi bilmeyenler 2 dili bir araya getiremeyen müdür ler .birde üstüne HERŞEY DAHİL tam bitiriyo,ülkeyi çok basit her yönden zaten olmayan kalite iyice aşağı iniyo ,ve müşteri para ile gelmiyorki ödüyo rusyada veya orda burda geliyo al hava alanından yedir içir cebine birde para koy gönder bu müşterinin.ne ekonomi düzelir ne ülke nede turizm...bize gelmeyen para bize hiç bir zaman kalite getirmez.turizm bakanı bırak bu işleri al beni yanına sana turizm gelirini bin katına çıkarayım,nasılmı çünkü ben 15 yılımı verdim buna 4 harici dilim var , adan z ye turizmi bilirim.ve mali müşavirlerin nasıl otele kontrole gelibde bir tatile açıklarını gösterip oraları da kapatıp gidenleri biz gördük ,siz ne gördünüzki ben burda daha başlamadım yüzlerce sayarım ince noktalarını daha ....ama bizi kimse adam yerine koymaz neden biz açız ya..ama tok da açın halinden ne anlar diye de kimse düşünmez ,illaki bu milletin başına gelmek için ya kollej ci oplcan yada zengin aile den gelcen onlar beni anlayana kadar ben giderim onlarda ne onlardan gelen ne de benen gelen anlar bir birlerini ve bu devran bu şekilde devam eder gider...
