Mı, mi, mu , mü????
Bizler kısaca düşünmeliyiz…
Mevki mi, saltanat mı?
Asosyal olmak mı, sosyalleşmek mi?
Futbol mu, spor mu?
Gözleri kapatmak mı, ufku açmak mı?
Sallamak mı, öğrenmek mi?
Hatayı tekrarlamak mı, hatadan ders almak mı?
Şöhret mi, gönüllerde taht mı?
Namus mu, çalma çırpma mı?
Yan gelip yatmak mı, çalışmak mı?
Üstünlük taslamak mı, alçakgönüllülük mü?
İç zenginliği mi, gösteriş mi?
Kazanmak mı, kıvanç mı?
Deneyim mi, öğreti mi?
Dedikodu mu, gerçek mi?
Duymak mı, çok okumak mı?
Anlamak mı, kafa sallamak mı?
Ormanları yakmak mı, ağaç dikmek mi?
Algılamak mı, kör bakmak mı?
Teftiş mi, denetim mi?
Çoğunluk mu, demokrasi mi?
Devlet malı deniz mi, özveri mi?
İntihal mi, bilimsel çalışma mı?
Aldatmak mı, dürüstlük mü?
Yalaka mı, vakur mu?
Şakşakçılık mı, hakkı teslim mi?
Yalancılık mı, açık yüreklilik mi?
Tarikat mı, inanç mı?
Hurafe mi, bilimsel veri mi?
Biat mi, sorgulama mı?
Bağnazlık mı, bilimsellik mi?
Güruh mu, kişilik mi?
Şike mi, bilek hakkı mı?
Avanta mı, alın teri mi?
Mertlik mi, kaypaklık mı?
Kalıbının adamı mı, her devrin adamı mı?
Bilgi mi, fikir mi?
Eğitim mi, eğilim mi?
Bilge mi, şarlatan mı?
Yazar mı, yandaş mı?
Suçlu mu, suçlanan mı?
Aydınlanma mı, bağnazlık mı?
Adalet mi, düzmece mi?
Hakkaniyet mi, tarafgirlik mi?
Delil mi, karine mi?
Yargılamak mı, teslimiyet mi?
Kişilik mi, şahsiyetsizlik mi?
Cihat mı, hoşgörü mü?
Kin mi, sevgi mi?
Özgür düşünme mi, art düşünce mi?
Sanat mı, maganda mı?
Eser mi, çalıntı mı?
Gayret mi, alıntı mı?
Liyakat mi, kıyak mı?
Hemşeri mi, hak eden mi?
Öğreti mi, körlük mü?
Kader mi, irade mi?
Yeğen mi, işin erbabı mı?
Kaçak mı, göz nuru mu?
Haber mi, asparagas mı?
Argo mu, nezaket mi?
Kabadayılık mı, efendilik mi?
Heykel mi, fetiş mi?
Kabalık mı, zarafet mi?
Al mı, dürüstlük mü?
Fitne mi, doğruluk mu?
Öfke mi, sükûnet mi?
Zarar mı, kazanım mı?
Baskı mı, serbestlik mi?
Özümseme mi, yüzeysellik mi?
Kulaktan duyma mı, araştırma mı?
Birey olmak mı, uşaklık mı?
Özgürlük mü, beyin tutulması mı?
Nükleer mi, temiz enerji mi?
HES mi, doğa mı?
Mera mı, çorak toprak mı?
Şaibe mi, açık alın mı?
Saygı mı, korku mu?
Bolluk mu, susuzluk mu?
İçtenlik mi, hinlik mi?
Kutsal mı, bedensel mi?
Şüphe mi, inanmak mı?
Önce kendimize sonra etrafımıza bu soruları soralım, soruları kendi içinde ve diğer sorularla sürekli yer değiştirin bakın neler ortaya çıkıyor? Hayatın bir yanılsama olduğunu anladığımız zaman insana ve birlikte yaşadığımız, çevremizdeki o çok değerli varlıklara olan saygımız ve kendimize sevgimiz artacak, böylece yaşamımızda cenneti bulacağız. Unutmayın sorguladıkça kafamıza takılan sorulardan kurtulabiliriz.
Bu Makale 26.03.2012 - 12:05:48 tarihinde eklendi.
