Kitle turizminde yüksek sezon, yabancı giriş sayıları ve kur-faiz-parite-enflasyon ilişkisi: 2010 - 2014
Bir yılın daha faaliyet döneminin sonuna yaklaşıyoruz. Tüm yıla sosyo-ekonomik açıdan olarak bakarsak gerilim, belirsizlik ve beklentilerin zor yönetildiği bir yıl yaşıyoruz. Bu koşullar ve gelişmeler altında yinede kayıpsız bir yıl olacak 2014.
Büyüme rakamı beklentileri son 3 ay verilerinin etkisiyle beklenenden (% 7-8) daha az olacaktır. Bu yıl bu koşullar altında % 4-5 büyüme makul ve kabul edilebilir rakamlardır.
Sevgili okurlar sosyo- ekonomik olayları/ yansımaları ve para piyasaları beklentilerini daha önceki yazılarımda tecrübelerim paralelinde kaleme detaylı bir şekilde aldım. Bugün ise biraz 2014 yılı ve geçmiş 5 yüksek sezonun gelişimini; gerçekleşen sayısal girişleri, kur, enflasyon, parite ve faiz parametreleriyle inceleyip bir finansal ve kurumsal hafızayı hatırlatmak istedim. Bu amacım geçmiş parametre ve verilerle durum tespiti yapmak, geleceği biraz öngörmek birde bu süreçteki gelişimi paylaşmak istedim. Yönetsel Kararlar bugün de hala mevcut doğrularla ve yaşanmış tecrübelerle alınmaktadır.
Artık modern iş dünyamızda karar alıcılar birçok doğru veriyi araştırıp kullanır durumdadırlar. Bu verileri yorumlamak ve iyileştirmek için ciddi arge çalışmaları vazgeçilmezler arasındadır. Turizm her ne kadar hizmet sektörü ise de matematik bilimi ile iç içe bir sektördür. Her kurumun iyi bir veri bankası, bu bilgilerle karar almaya yardımcı IT altyapısı ve en önemlisi de bu bilgileri anlayan, yorumlayan ve eyleme yönelten üst yönetim yetkinlikleri olmalıdır. Değerli okurlar yönetsel değişim/gelişim son sürat ilerlemekte her gün yeni metotlar konuşulur ve tartışılır olmaktadır. Bütün kurumlar daha nasıl etkin yönetiriz arayışındadırlar. Her şeyden önce etkin yönetim içsel ve dışsal veri kaynaklarınıza bağlıdır. Veri tabanı olmayan kurumlar / işletmeler pusulası olmayan gemiye benzerler. Geleneksel yönetim anlayışı, yerini analizler ve rakamlarla yönetim dönemine bırakmaktadır. Bu yönetim tarzını benimseyen şirketler yönetsel kontrolü hep elinde tutacaklardır.
Ana konumuza gelecek olursak kısa bir özet tablo ile 2010 – 2014 arasındaki rakamsal ve mali değişimlere birlikte bakalım.(Rakamlarda Antalya Hav.yabancı girişleri baz alınmıştır)
Her şeyden önce yüksek sezon yabancı misafir giriş sayıları ile para piyasası parametreleriyle ilişkisine bakalım. Özellikle bölgemizde kitle turizmin çok önemli bir potansiyeli yüksek sezon dediğimiz mayıs – ekim aylarında gerçekleşmektedir. Satış hacimlerimizin yaklaşık % 80-85 bu olaylarda oluşmaktadır. Oransal olarak yüksek satış hacminin bu aylarda oluşmasıyla birlikte gider kalemlerinin de çok büyük kısmı yine bu aylarda oluşmaktadır. Tabii ki doğal olarak karlılıklarımız da bu aylarda oluşmaktadır. Bu aylar yönetsel hataların yapılmaması ve/veya en asgari düzeyde tutulması gereken aylardır. Özellikle veri yönetimi bu aylarda risk primini azaltacağı gibi aynı zamanda, etkin maliyet yönetimine olanak sağlayacak ve kar maksimizasyonuna da yardımcı olacaktır.
Aşağıdaki tabloda, 2010 yılı ile 2014 dönemsel ortalamalar olarak $/TL kuru 2014 yılında 2010 yılına oranla % 44 artış göstermiştir. Aynı dönemde €/TL kuru % 47 oranında artış göstermiş. Aynı dönem yüksek sezon yabancı ziyaretçi girişleri % 24 oranında artmıştır. Çok önemsediğimiz parametreler arasında yer alan €/$ paritesi ise 2010 – 2014 arasında ortalamalarda pozisyonumuzu aşırı bozmayarak yeknesak bir trend izlediği söylenebilir. Borçlanmada ana parametre olan libor ise bu dönemde yine yıl ortalaması olarak 0.3 - 0.6 (libor altı ay) bandında seyretmiş yatırımcı lehine oluşmuştur. Enflasyon ise yükselen trendle gelişmektedir. Ancak kur artışları bizim tarzımız dış kaynak bağımlısı ülkelerde enflasyon rakamı üzeri gerçekleşmiştir ve böyle devam etmesi beklenmektedir.
Özellikle bu aşağıda veriler aslında geçmiş gelişim, bu analize baktığımızda sektör lehine önemli fırsatlar yarattığı açıktır. Ancak bu yüksek sezon dönemleri doğru yönetilmezse bilançolar ve gelir tabloları üzerinde mali baskı ve Ciro, Kar kaybı oluşturmasına sebebiyet verebilmektedir.
“İstatistik bikiniye benzer. Ortaya çıkardığı şeyler müstehcen, gizledikleri ise hayatidir.”
Aaron Levenstein
Bu Makale 13.11.2014 - 10:46:39 tarihinde eklendi.
Yazarın diğer yazıları
Tüm Yazıları
-
15.11.2024 - 14:06:35 - Turizmde yüksek sezon verileri ile kur, faiz, parite ve enflasyon ilişkisi
-
11.09.2024 - 12:49:46 - ‘Nakit varlığının, hayati önem içerdiği dönemdeyiz’
-
26.08.2024 - 09:31:47 - Resort konaklamada kur, enflasyon ve fiyatlama ilişkisi
-
08.04.2024 - 08:57:11 - Turizmde beklenti yüksek
-
21.02.2024 - 09:55:37 - ‘Turizme 1 milyar dolar ayırdık’
-
13.02.2024 - 19:31:08 - Cari açık, ödemeler dengesi ve turizm
-
05.02.2024 - 10:08:31 - Turizme dair
-
20.11.2023 - 08:47:55 - Turizmde yüksek sezon yabancı giriş sayıları ve kur, faiz, parite, enflasyon ilişkisi 2023
-
25.07.2023 - 16:20:46 - Resort turizmde fiyatlar ve doluluklar
-
01.07.2023 - 09:21:21 - Turizm, döviz, maliyet, gelirler
-
01.05.2023 - 09:17:45 - Turizmde zor üçlü!
-
21.11.2022 - 12:25:13 - Turizmde yüksek sezon değerlendirmesi
-
08.08.2022 - 11:08:44 - Turizm alanı tahsisleri
-
21.07.2022 - 17:07:27 - Faizler artıyor
-
06.07.2022 - 14:04:34 - Kitle turizmde yaz hareketliliği ne getirecek?
-
13.05.2022 - 14:43:54 - Turizmde parite derdi derinleşiyor
-
09.05.2022 - 10:05:25 - 14 binden, 14 milyona ve milyonlara koşan Antalya
-
30.04.2022 - 14:48:55 - Türk rivierası için ‘hayat yeni’ başlıyor
-
29.04.2022 - 14:19:46 - Turizm bu ülkenin gizli gücü ve en net döviz sağlayıcısı, parlatalım
-
29.03.2022 - 10:45:07 - Rusya’da sosyo-ekonomik gelişimeler