KEYFE KEDER PERSONEL İSTİHDAMI
Sektör yönetici bireyleri olarak bazı mühim konularda aklımızı başımıza almanın zamanı geldi de geçiyor bile.
Sektör yönetici bireyleri olarak bazı mühim konularda aklımızı başımıza almanın zamanı geldi de geçiyor bile. Neden mi, nedenini şöyle açıklayayım; Sezon öncesi zaten bulmakta güçlük çektiğimiz kalifiye personel konusunda türlü atraksiyonlar gerçekleştirirken, sezon sonu bu insanları ne şekilde değerlendireceğimizi henüz netleştirebilmiş değiliz. Yıllardır dinlediğimiz 12 ay turizmi argümanları da cabası.
Geçtiğimiz günlerde ve Antalya’da İŞKUR genel müdürü Kemal BİÇERLİ’nin başkanlığında gerçekleşen turizm ve iş dünyasının yöneticilerinin katıldığı buluşmada bu konuya en somut ve mantıklı öneri IC otelleri genel koordinatörü Abdullah KELEŞ’den geldi. Öneri şu şekilde idi; Sezon sonu tesisler personel sayısında indirim yapmayacak ancak buna karşın SGK ve İŞKUR da yapacakları ortak çalışma vesilesi ile sigorta kesintileri, vergi muafiyeti ve benzeri konularda teşvik edici adımlar atılacaktı. İŞKUR genel müdürü BİÇERLİ bu öneriye sıcak bakarken, konunun değerlendirileceği garantisini verdi. Gayet olumlu baktığım bu diyalogun ardından, tüm sıkıntının bundan ibaret olmadığı gerçeği birden türlü enstantaneler vasıtası ile gözümün önünden geçti.
İstihdam etmek için birçok sıkıntıya katlandığımız, eğitimler verdiğimiz, sektöre kazandırdığımız, vasıflı hale getirdiğimiz yüzlerce beklide binlerce turizm emekçisine yaşatılan sıkıntılar sadece bunlardan mı ibaret, elbette değil. Birazdan vereceğim örnekler bazılarınıza uçuk, kaçık gelebileceği gibi, bazılarınıza da oldukça tanıdık gelecektir adım gibi eminim.
İlk ve en çok önemsediğim sakıncalı durum, memleketine göre istihdam durumları. Ne yazık ki bazı tesis sahipleri başta kendi hemşerilerini istihdam etmekten büyük haz duymaktalar. Önceliği kendi memleketlisine veren otel patronu ikincil tercihlerini ise yine kendilerine yakın şehirlerden seçmekteler. Özellikle alt kadrolar tarafından mimlenmiş bu tesisler gayet iyi bilindiğinden memleketin tutmuyorsa başvuru yapmanın yersiz olduğu apaçık ortada.
Ayrıca konuşulanlara göre geçtiğimiz günlerde sadece otel sahibi absürt bir konuda sinirlendiği için aynı memleketten onlarca farklı departmandan otel çalışanı aynı gün kapı dışarı edilmiş. Bu ve benzeri örneklerin yanı sıra doğulu batılı ayrımı da belirgin şekilde ortaya çıkmaya başladı, hassas bir detay olduğundan vurgu yapmadan geçmek hata olur.
Sonra birde keyfe keder işten çıkarmalar had safhaya ulaşmış durumda. Fazla mesaiye kalmadığı için, sahilde sinema dünyasından tanıdık bir yüz ile fotoğraf çektirdiği için, kilolu olduğu için, bakımsız olduğu için, çok konuştuğundan, az konuştuğundan, çok bilmişliğinden, terlik giydiğinden, takı taktığı için, saç modelinden, maaşını zamanında almak istediğinden, sigortasını sorguladığından, iftiradan v.s. bilimum sebeplerden dolayı bir çok turizm çalışanı keyfi şekilde işinden oluyor. Yönlendirmeyi, eğitmeyi ve yol göstermeyi dahi külfet gören bazı tesis yönetimleri ise tüm bunların ardından personel bulamadıkları için hayıflanıp duruyorlar.
Bu Makale 11.05.2011 - 09:03:07 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Sevgili Emir Bey,
Güzel bir dille sadece Antalya için değil tüm ülkemizde çeşitli sektörlerde yaşanan gerçeği dile getirmişsiniz.
Çok teşekkür ederiz.
-
sn emir bey
yazılarınızı büyük bir zevkle ve katılımla takip ediyorum.daha derinden ve daha objektif yazıyorsunuz .bu köşe yazınızda da benim ilave etmek istediğim bazı noktalar var eğer müsade ederseniz.yukarıda bahsettiğiniz konular yıllardır turizm sektöründe gördüğümüz ve yaşadığımız önemli sıkıntılardan bazıları,ayrıca bu tür yöneticilerin ve işletme sahiplerinin birde şu davranışları varki; turimzle ilgisi olmayan,turizm bilgisi olmayan yakın akrabalarını işletmelerde karar yetkisi olan mevkilere getirmek. işletmelerini ve yatırımlarını yada bütçelerini tutturmak amacıyla bu mevkilere getirdikleri akrabalarının
kendilerine ve işletmelerine akraba olmayan çalışandan daha fazla zarar verdiğini görememek. bu tür çalışanların işletmelerde patron edasıyla karar almaları,denetlemeleri,hal ve hareketleri personel arasındaki motivasyonu bozmaları ve daha bir çok olumsuz davranışları işletmelere ve çalışanlara büyük zarar vermektedirler.saygılarımla.
