Feyzi Açıkalın

Kafası kıyak gezenler

Kafa kıyak ya da başbakanın tercih ettiği lisan ile “şarıbül leyli van nehar” durumunda gezebilmek için içki almaya gerek yok… Görmüşsünüzdür, trafik kontrolünde bir promil bile alkollü çıkmadığı halde yerlerde sürünen insanları; polisle dalga geçenleri… Leş gibi bir şey kokarlar ama alkol yoktur!

Kafa kıyaklığı ille de dışarıdan bir uyarıcı madde almakla da oluşmaz. Kişiyi mutlu edecek bir gelişme, değişim de kafayı buldurur. Bu, uzun etkili bir uyuşturucu gibidir. Misal, inanırsızınız gelen iktidarın demokratikleşme masallarına; bütün gücünüzle savunursunuz o ideolojiyi, içinde yer almadığınız halde… Ayaklar yerden kesik dolaşılır, hep bir ağızdan katılırsınız o çok sesli koroya.

İşin kötüsü, takiyenin farkına vardığınızda geri de dönemezsiniz. Çok büyük laflar etmiş, pozisyonlar almışsınızdır; tükürük yalamak işinize gelmez. Eğer biraz onurluysanız susarak ancak durumu kurtarabilirsiniz… Yok, eğer sistemin içine kabul edildiyseniz var gücünüzle atışa devam edersiniz; ikbal beklentisiyle…

En kötüsü tehlikenin farkında olup da karşı duruş sergilemeyenlerinkidir. Bilumum turizm tayfası ve turizmden ekmek yiyen şehirler örneğin: Anlatırsınız, “Usul usul geliyorlar; sizin de başınızı yakacaklar” diye. Toplantılarda fırça yedikleri, sürekli aşağılandıkları, tutulmayacak sözleri aldıklarını bildikleri halde görmemezlikten gelirler tehlikeyi.

Daha da fenası içki yasağını farklı boyuttan tartışırlar: Turizmcisi, gazetecisi, bilmemnecisi, “İçki alımından ziyade reklamına dönük bir yasak olduğunu zannediyorum!” der, alıkça… “Turizme zararı yoktur, iyi oldu!” bile demeye getirirler, ille de belirtmek durumunda oldukları düşünüşlerinde…

Yaşam tarzlarına gelen müdahalenin, yasakların bir koruma duygusuyla yapıldığına, toplum yararına olduğuna inanmak isterler. “Din temelli bir devletin 2023’e kadar yetiştirilmesi gerekiyor, aceleleri var” derseniz, “Yok canım” diye yanıt alırsınız… “Turizm umurlarında değil, nasıl, en büyük dolaylı vergi kaynağı olan içkiyi bir kalemde silebiliyorlarsa seni de gözleri görmez” diye uyarırsak, dudak bükerler…
Belki de bütün tartışmalar boşunadır. Yeni nesil yetiştiriciler, rejim kurucular,  “Bu tür yasaklar ülkenin toplam imajına zarar veriyor” diye tepki aldıklarında mutlu bile oluyorlardır. Çünkü artık dünya coğrafyasında böyle anılmak istiyor olabilirler; referansı din olan bir ülke; onlara bu yolu veren patronun istediği doğrultuda…


Bu Makale 27.06.2013 - 20:16:06 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.