Kaç yıl oldu?
Diktatör kadın, "seni buralarda çalıştırmam" diyeli tam 24 yıl oldu.
Tam 24 yıl önce "bu otelden ayrılırsan eğer, seni bir daha değil Antalya, Türkiye'nin hiç bir otelinde çalıştırtmam, asla iş bulamazsın" şeklinde tehdit eden çemkirme ustası diktatör hanım şimdilerde ortak tanıdıklar üzerinden bana haber yolluyor "ona selam söyleyin bildiği bir yer varsa beni yönlendirsin".
Yeni göreve başladığı otele hayırlı olsuna gittiğim arkadaşım (!) hanımefendi, kendi aramayıp kapı güvenlik vasıtası ile "şimdi çok yoğunum sonra gelsin" diyeli tam 5 yıl oldu. Dün bir vesile ile karşılaştığım pişkin bağyan "canım neden hiç uğramıyorsun" diye sorduğunda aldığı cevapla hüsrana uğrayalı ise tamı tamına 22 saat oldu. Bu sabah tedavi görmeye başlamış!
Çok sevdiğim bir büyüğüm, "otelciliği sakın bırakma, bak kaç yıldır bu sektördesin rezil olursun, sürünürsün" diyeli 10 yıldan fazla oldu. Aynı büyüğümün "ya ne akıllı bir iş yaptın be Emirciğim, seni çok takdir ediyorum vallahi" şeklindeki keskin dönüşünün süresi 15 günü geçmemekte.
İşsiz kaldığı süre içerisinde bizim ofisten bir an olsun ayrılmayan, hatta ortak çalışmayı teklif eden, her şekilde yanında olduğumuz değerli büyüğümüz, bir süre sonra göreve başladığı otele ziyaret gittiğimizde bizleri kapıdan içeri aldırmayalı tam 8 yıl oldu. Şimdilerde her görüştüğümüzde sarmaş dolaş olduğumuz bu büyüğümüzün bana karşı takdirlerine sıklıkla mazhar olmaktayım.
"Yeni yönetim geldi, ortama bozuldu hocam" şeklinde bir aristlik yaparak uzun süredir çalıştığım otelden istifa vesilesi ile kaçışımın ardından tam 9 yıl, patronumun bana küsüp uzun süre konuşmamasının ardından ise 6 yıl geçti. Şimdilerde hepsi ile can ciğer, kuzu sarması kıvamındayız. Takdiri ilahi.
"Havlunun kitabımı olurmuş canım. Emir yine çıldırmış işte, kendi kendine bir şeyler yapıyor" diye arkamdan atıp tutan gudubet ablanın bir toplantı esnasında yanıma gelip "sizi gerçekten çok takdir ediyorum, sektör adına çok enteresan ve ses getiren bir iş yaptınız" demesinin üzerinden tam 3 yıl geçti. Günah çıkartmak dedikleri bu olsa gerek.
Doymak bilmeyen departman müdürüme, ödenmez hakkını doldurmamak için room servisten 4 adet kruvasan çalarken otelin genel müdürüne yakalanmamın üzerinden tam 26 geçti. Gırtlağımı sıkan ve "nereye götürüyorsun bunları" diye soran genel müdüre ispiyonaj yapmamamın beni güvenilir insan moduna sokmasıda aynı tarihlere denk gelmekte.
Son 5-6 yıldır beni her gördüğünde "Emir beyciğim bizim otellere de eğitime gel" şeklinde sıklıkla ağzıma baş parmağıyla bal çalan, ancak hiçbir şekilde bunu realiteye dönüştürmeyen otel patronuna "sizin bütçeniz yetmez, çok pahalıyım ben" diyeli tam 4 ay oldu. Çok bozulan patron beyefendi şimdilerde otellerinin güvenlik kapılarına resmimi astırmış "içeri almayın" diye.
İlk kez bir tatil köyünde çalışma fırsatı yakaladığımda "seni yeneceğim ulen İstanbul" benzeri moda girip, "ortam güzel, iş güzel" deyip "bir de kız arkadaş yapsak iyi olur" şeklinde kendimi motive etmemin üzerinden tamı tamına 20 yıl geçti. Hayatımın en güzel bölümü olarak rahatlıkla adlandırabileceğim bu zaman diliminde dünyalar güzeli ülkemin sahillerinde en büyük aşklarımdan birini yaşadım. İyi ki de yaşamışım, yaşasın turizm, yaşasın otelcilik.
Bu Makale 26.03.2016 - 17:33:16 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
"D"ikine gideceksin bu hayatta :D