Japonya Türkiye için neden ana destinasyonlardan biri olmasın!
Tokyo’da Japonya Seyahat Acenteleri Birliği’nin (JATA) düzenlediği fuara katılmak üzere 10 bin kilometre uzaklıktaki bu ülkedeydim.
JATA Fuarı'nın bu yıl Türkiye için ayrı bir önemi vardı. Japonya’daki acenteler, onlarca ülkenin arasından Türkiye’yi en iyi tanıtım yapan ülke seçmişlerdi. Üstelik bu ödülü Japonya’nın ikinci adamı Veliaht Prens Naruhito Kotaishi , Türkiye’den ekibiyle birlikte gelen İzmir Valisi Cahit Kıraç beyefendiye bizzat taktim ettiler. Bu ödül töreninde bulunmak, bizler için ayrı bir gurur kaynağıydı gerçekten...
Bu yıl 120 bin katılımcının bulunduğu ülkenin en büyük turizm fuarında Türkiye, Avrupa bölümünde 126 metrekarelik bir standla temsil edildi. Türk katılımcıların sayısı aslına bakarsanız çok da fazla değildi. Tanıtma Genel Müdür Yardımcımız İrfan Önal ve tanıtım ofisi yetkilileri fuar boyunca oradaydılar. Pazarın en büyüğü Dorak Tur tam kadro fuardaydı. İzmir ve Amasya’dan heyetler gelmişti. Onun dışında Kapadokya’daki otel ve acenteler vardı. Fakat İstanbul’dan katılan bir otele ben rastlamadım. Oysa Japonlar Türkiye denince önce İstanbul’u ardından, Kapadokya’yı ziyaret ediyorlar.
DEPREM FELAKETİ VE PAZARDAKİ SON DURUM
Sizlere biraz Japon pazarıyla ilgili bilgiler aktarayım. Japonya’dan Türkiye’ye yaklaşık 200 bin kişi geliyor. Bunların 80 bini iş amaçlı, 120 bini ise turist olarak geliyor. Japonya’dan Türkiye’ye gelen turistin yaklaşık yüzde 80’ini Dorak Turizm getiriyor. Japon turizm piyasası 11 Mart’ta yaşanan deprem felaketinin ardından sert bir düşüşe geçmiş. Özellikle pazar için önemli olan destinasyonlar olan Hawai, Çin ve Kore’de ciddi düşüşler yaşanmış. 2010 yılını %32.35 artışla bitiren Türkiye ise 2011 yılına kaydadeğer bir yükselişle başlamış. Ancak, malum felaket Türkiye’ye seyahatleri de son derece olumsuz yönde etkilemiş, Mayıs ayında % 28.63 oranında düşüş yaşanmış..
Depremin ilk günlerinde yaşanan panik tüketim talebini arttırmış ancak nükleer santral felaketi sonrası ortaya çıkan kriz ve elektrik kesintilerinin ekonomik aktiviteyi azaltacağı düşünülüyor.
Japon hükümeti felaketin yaralarını sarmak üzere piyasaya 4 trilyon JPY (49 milyar dolar) arz etti. Bu paranın, depremden zarar gören 100 binden fazla kişiye ait binalarınyeniden yapılması ve diğer çalışmala için kullanılacağı belirtiliyor.
Ülkede yaşanan felaket yurtdışı çıkışları yaklaşık %8-9 geriletmiş ancak dikkat çeken bir başka nokta da şu: Bu etki , Japon halkını 11 Eylül saldırısı (%52.1), SARS salgınnı (%19) kadar etkilememiş.
OTEL ÇEKMECELERİNDE FENER BİLE VAR
Japonlar depremle iç içe yaşamayı öğrenmişler. Her yerde depremle ilgili bilgilendirici broşürler bulunuyor. Deprem olmadan yaklaşık 30 saniye önce halka iletişim araçlarıyla haber veriliyor. Halk da buna göre önlemini alıyor. Bütün otellerde, deprem sırasında yaşanabilecek olası kazalara karşı ilk yardım malzemeleri, hatta çekmecelerde fener bile yer alıyor.
JAPONYA PAZARINDA YÜKSELEN AVRUPALI TEK DESTİNASYON TÜRKİYE!
JATA Fuarı'ndan bir gün önce katılımcıları bilgilendirmek için bir seminer düzenlendi. Seminerde Türkiye açısından sevindirici bir haber vardı. JATA Başkanı Akira Kanai, Japonya’daki seyahat trendlerini açıklarken üç ülkeden bahsetti. Bunlar Guam, Tayvan ve Türkiye idi. Avrupa’daki seyahatlerde düşüş olduğunu belirten Kanaı’nin, bir Avrupa ülkesi olarak Türkiye’yi trend ülke olarak katılımcılara lanse etmesi herkesi çok şaşırttı.. JATA Başkanı İzmir Valisi Cahit Bey ile görüşürken, uzun uzun Türkiye’yi anlattı. Japon halkının Türk kültürünü çok farklı bulduklarını sözlerine ekledi.
TÜRKİYE TURİZM SEKTÖRÜ JAPON TURİSTİ İYİ TAHLİL ETMELİ
Japonlar ülkemize, farklı kültür ve‘ ilginç yaşam tarzımız’ için geliyorlar. Ancak şu da bir gerçek ki, hala Türkiye’yi yeterince tanımıyorlar. Bence Japonya pazarında gerçek başarı, Türk turizm sektörünün Japonları iyi tahlil etmesiyle mümkün. Japon turist ne istiyor? Öncelikle doğru bir şekilde bilgilendirilmek istiyor, alışverişte kazıklanmak istemiyor, kaliteli yemek istiyor. Düzeninin bozulmasını istemiyor, heyecan istemiyor. Kendi yaşam tarzlarına uygun hizmetleri Türkiye’de görmek istiyor. Japon bir turizmci hanımefendinin aktardığına göre giderleri düşürmek için Japon turistlere 'Türkiye hijyenik değil. Çiğ sebze yemek sakıncalı' diyerek salata yedirmeyenler bile varmış. Türkiye'nin sadece Japonya'da değil, her pazarda bu tarz profesyonellik ve insancıllıktan uzak yaklaşımlardan acilen kurtulması gerekiyor.
2009 rakamlarına göre Japon turistler yurtdışında toplam 25 milyar 847 milyon dolar harcamışlar. Yani gittikleri ülkede para harcamayı seviyorlar. 2010 yılında yurtdışına yapılan seyahat sayısı ise 16 milyon 637 bin olarak gerçekleşmiş. Düşünün bu rakamlar arasında Türkiye’ye sadece 120 bin Japon turist geliyor.
Peki Türk turizmci ne yapmalı?
Bence yapılması gereken tek şey Japon turisti iyi okumak. Buna uygun iyi bir tanıtım yapıldıktan sonra Japon pazarında değil 120 binleri çok daha iyi rakamları yakalayacağımızdan hiç kuşkum yok.
Bu Makale 16.10.2011 - 11:38:38 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Dorak turun reklamından ibaret bir yazı..
-
Tespitlerinize katılmamak elde değil ancak piyasada "turizm işportacılığı" zihniyeti var olduğu sürece, önemli bir bölüm için kalite standardı oluşturmanın mümkün olmayacağı da çok aşikâr. Bu noktada görev yine maalesef duyarlı turizmcilere ve turizm örgütlerine düşüyor. Her zamanki gibi devletten etkili denetim ve kontrol beklemek hayal... Japonları ve tabii ki diğer ülkelerden gelen turistleri, "yolunacak kaz" değil de "misafir" gibi ağırlamaya başladığımızda para birimleriyle ölçülemeyecek değerde bir "turizm altyapı yatırımı" yapılmış olacaktır...
Tespitleriniz bu yüzden çok önemli...
-
Eda Hanım, izlenimlerinizi bizlerle paylastiginiz icin tesekkurler.