İki haber bir yorum
Dünyanın son 20 yılda geçirdiği dönüşümden en fazla etkilenen sektörlerden biridir turizm.
Dünya tarihi için kısacık bir an olarak görülebilecek bu 20 yıl zarfında ülkeler arasındaki insan akışı öylesine artmıştır ki günümüzde artık nüfusundan fazla turist ağırlayan ülkeler vardır. Ülkemizin bu zaman diliminde turizm alanında gösterdiği gelişimi gösterebilen ülke sayısı da bir elin parmaklarını geçmez.
Soğuk savaş döneminin hemen ertesindeki yıllarda fevkalâde bir müteşebbis ruh ile serbest piyasaya dayalı dünya düzenine yabancı ülkelerdeki iktisadi faaliyetlerimizin turizm sektörümüze olan katkısı halen Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerde hissedilmektedir. 2000 yılında 174 bin olan Ukrain turist sayısının bu yılın sonunda 600 bin civarında gerçekleşmesi bekleniyor ki benzer tablo Rusya için de misliyle geçerlidir.
Bu girizgâhtan sonra günlük gazetelerde yayımlanan iki haber ile Ukrayna’dan turizm sektörümüze bir bakış atalım.
‘Rusko Govoryaşi’
SSCB artık yok ama 20. yüzyılın en önemli iki siyasi aktöründen birinin bıraktığı miras hala var. Bu miras kültürel konularda daha belirgindir, özellikle de konuşulan dilde. SSCB zamanının lingua frankası Rusça, halen büyük bir coğrafyanın ortak lisanıdır. “Rusko govoryaşi” yani Rusça konuşanlar ülkemize gelen toplam turist sayısının dörtte birinden fazlasına tekabül eder.
Bu konunun önemini Rusya’daki Komsomolskaya Pravda gazetesinin 6 gün boyunca Bodrum’daki elim alkol faciası üzerinden Türk turizmini en hafif deyimle yerdiği yazı dizisinin bir hafta sonra aynı gazetenin Ukrayna versiyonunda birebir olarak yayımlanmasında görebiliriz. İletişim çağında bilgi akışındaki yüksek ivme bir tarafa bu haberin Rusça yayımlanması ve Rusça’yı kullanabilme yetisine sahip birçok ülkedeki mukim insanlar tarafından okunması durumun ciddiyetini gözler önüne sermekte. Ve bu haberler sadece gazete, televizyon, dergi ile de sınırlı kalmıyor. Gazetelerin, dergilerin ve televizyonların internet sitelerine ve dahası buralardan alıntı yapan binlerce başka internet sitelerine de yayılıyor. Ve gazetecilerin sansasyonel haber yapma isteği ile birleştiğinde ortaya doğrudan Türk turizmini hedef alan bir yayım çıkıyor. Yaz aylarında bu ülkelerde neredeyse hayatın durması neticesinde gazetelerin haber kıtlığına düşmesi de önemli bir etken. Öte yandan her ülkenin vatandaşlarının kendi ülkelerinde tatil yapmasını teşvik etmesi de cabası.
Velhasıl, Rusya’daki basın yayım organlarında çıkan bir haber sadece Rusya ile sınırlı kalmıyor direkt olarak eski Sovyetleri Birliği coğrafyasına temayüz ediyor.
Haberler ve Fiiliyat
Elbette bu haberleri takip ediyor ve bulduğumuz her fırsatta görüşlerimizi belirtiyoruz. Bu tip haberlerin sonunun olmadığını da belirtmek gerek.
Bizim için bu yayımların en önemli kısmı haberlere yapılan okuyucu yorumlarıdır ve ciddi fikir verir. Aslında gerçeklik de orada belirginleşir.
Yandaki içki faciasına referans veren yazının altına olumsuz yorum yapanların çoğu Türkiye’de bulunmamış ve sabit fikirlerle yorum yapmaktalar. Bu belirli klişelere dayalı olumsuz stereotip algılamalar hala az da olsa etkili bu coğrafyada. Ülkemizde bulunanların yorumları ise olayın geneli yansıtmayacağı yani istisnai olduğu yönünde.
Bir defa otellerin servis kalitesinin eşsiz olduğu ana düşünce. Sonrasında olası bir aksilik durumunda yetkililerin gösterdiği ilgi de cabası. Mesela çocuğu hastalanan bir Ukrain annenin Kemer Devlet Hastanesindeki doktorlardan gördüğü ilgi anneyi etkilemiş. Havalimanındaki intizam, vize kolaylığı, Türk yetkililerin hem Türkiye’de hem turistin kendi ülkesinde şikâyetlere erken reaksiyon vermesi de turistin bir taraftan gönlünü almakta.
Bütün bunlar ülkemizin sunduğu hizmet kalitesinden memnun kalındığının göstergesidir ki Ukrayna’dan Türkiye’ye tatile gidenlerin memnuniyet oranı da yüzde 90’ların üzerindedir.
Pasaport Yok Yurtdışı Yok!
SSCB döneminin en önemli tatil beldeleri günümüz Ukrayna’sında yer alan Kırım sahilleri ve Kafkasya kıyılarındaki Soçi, Anapa gibi Rusya’da yer alan Karadeniz kentleri idi. Ama günümüz koşullarında bu yöreler Antalya, Muğla gibi tatil beldelerimize oranla fazlaca arkaik kalmakta. Ukrayna’da, Kırım yarımadası basın tarafından sürekli olarak Antalya ile kıyaslanıyor ve makale genelde Antalya standartlarına ulaşmanın yakın dönemde imkânsız olduğunu belirten bir cümle ile sonlanıyor.
İkinci haber de yukarıda anılan bölgelerde tatillerini geçiren Rus vatandaşlarının neden bu bölgelerde tatillerini geçirdiklerinin nedenini bulmaya yönelik olarak gerçekleştirilen bir anketin sonuçları üzerine.
En fazla yüzdenin geldiği cevap enteresan: “Pasaportumuz yok”. Bu bizim açımızdan önemli. Zira günümüzde insanlar başka ülkeler görmeye daha fazla ilgi duyuyorlar. Bu durum bu coğrafyada gayet belirgindir. Bu bölge insanı için yeni yerler görmek önemli bir ayrıcalık kaynağı. Ve alttan gelen genç nüfusun neredeyse tamamı yaşı elverir elvermez hemen pasaporta sahip olmak istiyor. Türkiye’de görülmesi ve tatil yapılması gereken ilk ülke olarak yer etmiş akıllarda. Bu durumda ilk hedefimiz hiç ülkemizi görmemiş kişiler.
Bu yüzden Ukrayna içinde mümkün olduğunca fuarlar ve muhtelif etkinlikler yolu ile yayılma yolunu izliyoruz. Ukrayna’da düzenlenen irili ufaklı her fuarda Türkiye’nin standı vardır. Ayrıca Ukrayna ve Türkiye’deki ünlü Rock müzik gruplarını bir araya getirme projemiz sürüyor ve bu tip projeler daha da Ukrayna sathına yayılacak.
Gelecek yıl düzenlenecek Avrupa Futbol Şampiyonasından ötürü ülkenin havalimanlarının, kara ve demir yolları gibi ulaşım mecralarının seviyelerinin yükseltilmesi ulaşım imkânlarının genişlemesini de beraber getirecektir. Zira turist kendi yaşadığı yerde veya yakın yerlerde havalimanı var ise seyahate daha meyilli oluyor.
Bir paragraf da bütün bu organizasyonu yapan tur operatörlerine ayırmak lazım. Ukrayna’dan (Buna Rusya da eklenebilir) ülkemize yüksek sayıda turist gidiyorsa bunun en önemli sebeplerinden biri ülkemizle yakın bağları bulunan tur operatörleridir. Ukrayna’da uçak inebilen her bir havalimanından tur operatörleri sayesinde ülkemize charter seferleri yapılmakta. Başta sarf ettiğim müteşebbis ruhun turizmdeki tezahürleri olan tur operatörleri hâlihazırda lokomotif görevi yapmaktalar.
Reel Durum
Ülkemize bu bölgelerden turist akışının en önemli nedeni turistin her şey dâhil sistemi çerçevesinde aldığı kaliteli hizmettir. Bu özellik sürdüğü müddetçe bu bölgelerden ülkemize turist akışı devam edecektir. Elbette olağanüstü şartlar yani siyasi meseleler, salgınlar ve ülkelerin iktisadi vaziyetlerinin halkın alım gücüne etkisi sıkıntı sebebi olmamak kaydıyla. Ülkenin tümden turizm imajını etkileyen bundan da önemlisi insani bir durum arz eden ve asla affedilemeyecek ihmalkârlıkların ekteki yayımlara sebep olacağı da aşikârdır.
Ülkemizin sunduğu hizmet kalitelidir ve turist bunu hissetmektedir. Bu sebepten bu haberlerin ülkemizi gören turistler açısından etkisi büyük oranda geçici olacaktır. Ama ülkemizi görmemiş potansiyel misafirlerimizi menfi olarak etkileyeceği aşikârdır.
Kısacası turist fiili duruma bakmaktadır. Yukarıda sayılan önemli etkenler haricinde ciddi düşmeler olur ise turist artık sunulan hizmeti beğenmiyor manasına gelir. Bu yüzden bu haberler hâlihazırda tolere edilebilmektedir.
Ukrayna’da ilk 7 Ay
Biraz da Ukrayna’dan ülkemize turist akışına göz atalım. Ukrayna’nın ekonomik koşullarından ötürü bizim sene başındaki tahminimiz 550–600 bin bandında bir rakam idi. Bu da biraz eksi veya biraz artı ile 2010 senesi seviyesine denk geliyor. Yine bu durumun 2012 için de geçerli olacağını sonrasında düzenli bir artış olacağını tahmin ediyoruz.
2012 de Avrupa Futbol Şampiyonasına ev sahipliği yapacak ülkelerden biri Ukrayna (diğeri Polonya) ve şampiyona Haziran ayının tamamına denk geliyor. Bizim için önemli bir zaman dilimi. Buradaki olası kaybı turnuvaya özellikle Avrupa’dan gelecek taraftarlar için gerçekleştireceğimiz tanıtım kampanyaları ile telafi etme niyetindeyiz.
Antalya ilk 7 ay için yüzde 1 civarında düşüş gösterdi. Bunun sebebini Ukrain turistin Akdeniz’in batısına ısındıkları ile açıklamak mümkün. Zira Muğla’daki artış yüzde 20’ler düzeyinde ve seneye daha da artacaktır. Yine kısa dönemde bu artış İzmir’e de sirayet edebilecektir. İstanbul da yüzde 18 civarında artış ile gidiyor. Yekünde de geçen seneye nazaran ilk 7 ay için yüzde 6 civarında bir artış söz konusu. Bu veriler 2010 senesinde önemli bir iflas ile sarsılan Ukrayna pazarının 2011’de tutunduğunu ifade eder.
Bu Makale 06.09.2011 - 19:55:36 tarihinde eklendi.