ICAO KONFERANSINDA NELER KONUŞULDU?
Sivil havacılık sektörünün dünya üzerindeki en büyük resmi kuruluşu, kısaca ICAO (International Civil Aviation Organization www.icao.int ) diye bilinen ve Birleşmiş Milletler Örgütü'ne bağlı olan Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü'dür.
Türkiye'nin 1945 yılında katıldığı örgüt, üç yılda bir yapılan genişletilmiş toplantılarından 37'incisini Kanada'nın Montreal kentinde 28 Eylül-08 Ekim 2010 tarihleri arasında yaptı. Toplantıya Türkiye'yi temsilen Sivil Havacılık Genel Müdürü Dr. Ali Arıduru ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Orhan Birdal başkanlıklarındaki heyetler katıldı.
Toplantı hakkında bilgi vermeden önce, Örgüt nezdindeki Daimi Temsilcimiz Büyükelçi Oya Tuzcuoğlu'nun verdiği bilgilerle örgütü biraz tanıyalım . "Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), 1944 yılında, uluslararası sivil havacılığın emniyetli ve etkin biçimde sağlanması amacıyla Şikago Sözleşmesi ile kurulmuş ve faaliyetlerine 1947 yılında başlamıştır. BM uzmanlık kuruluşu olan Örgütün 190 üyesi vardır. ICAO uluslararası sivil havacılığın düzenlenmesini teminen Şikago Sözleşmesi’nin eklerini oluşturan standart ve tavsiyeler geliştirme yetkisine sahiptir. Örgüt böylece uluslararası havacılıkta bir örnek kurallar uygulanmasına öncülük etmektedir.
ICAO’nun faaliyet alanı havacılık teknolojisindeki gelişmelere ve uluslararası ilişkilerdeki değişime koşut biçimde genişlemektedir. Bu bağlamda, ICAO kuruluşunun ilk yıllarında havacılık emniyetine ve güvenliğine yönelik standartlar geliştirirken, özellikle 11 Eylül ertesinde havacılık güvenliği daha fazla önem kazanmaya başlamış, çevre koruması konusundaki uluslararası duyarlılık bağlamında havacılıktan kaynaklanan çevre zararlarının önlenmesi konusu da Örgütün temel faaliyet alanları arasında yer almıştır. Yılda iki milyardan fazla insanın hava yoluyla seyahat ettiği günümüzde, havacılık sektörümüzün uluslararası sivil havacılıktaki etkinliğini artırabilmesi için ICAO standartlarını uygulaması ve Örgütteki gelişmeleri yakından izlemesi önem taşımaktadır.
Aynı doğrultuda, ICAO’nun 21. yüzyıl stratejileri bağlamında geliştirdiği Evrensel Havacılık Emniyeti Gözetim ve Denetim Programı (USOAP) kapsamında, ülkemiz Mayıs 2007 ayında havacılık emniyetiyle ilgili uluslararası standart ve tavsiyeleri uygulama kapasitesi denetiminden başarıyla geçmiş ve 190 üye ülke ortalamasından % 50 daha iyi performansa sahip olduğu belirlenmiştir. Anılan sonucun sağlanması ülkemiz sivil havacılığındaki gelişmeye uyumlu kamu ve özel sektör yapılanmalarıyla mümkün olmuştur."
Yaklaşık 10 gün süren bu toplantıya, örgüte üye bütün dünya devletlerinin üst düzey temsilcileri ve ilgili kuruluşlar katılıyor. Diyebilirsiniz ki bundan bana ne. "Ben, uçağa binemiyorum" veya "Uçak bilet fiyatları çok fazla. Bu örgüt bunlar için bir çözüm üretebiliyor mu?" Evet, haklı olabilirsiniz. Ama örgütün ilgilendiği konular, öyle pek de yabana atılacak cinsten değil. Bir salonda toplanan onlarca kişinin on gün boyunca neler konuştuklarını ve neler yaptıklarını anlatmak isterim.
Bu yıl yapılan toplantıda görüşülen konuları şu başlıklar altında toplamak mümkün. Birinci olarak havaya salınan karbondioksit (CO2) gaz emisyon miktarının 2050 yılına kadar, her yıl %2 azaltılması konusu ele alındı. Uçakların havaya ne kadar karbon dioksit gazı saldıklarını ve bunun nasıl azaltılması gerçekten önemli ve çözüm bekleyen bir konu olarak karşımızda duruyor. Dünyayı bekleyen acil tehlikelerden biri olarak görülen bu konuya burada ele almak, uçak bilet fiyatlarını ele almaktan bence çok daha önemli olsa gerek. Bireysel çıkarlarımızı öne alırsak, yani dünyanın iklim sorunlarına duyarsız kalırsak elbette bu toplantı ve bu toplantıda ele alınan konular bizim için önem arzetmez. Toplantı, Dünya Sivil Havacılık Endüstrisini doğayı daha az kirleten ve daha az gürültü kirliliği yapan motorların geliştirilmesine de teşvik etmeyi önemli amaçlarından biri olarak görüyor. Bu amaca yönelik olarak uçak motorlarında karbon salınımı dikkate alınarak yeni bir sertifikasyon sisteminin hayata geçirilmesi çalışmalarına ise başlandığı dile getirdi.
Toplantının açılışında konuşan ICAO Genel Sekreteri Fransız vatandaşı Raymont Benjamin, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler, arasında karbondioksit gazının azaltılması konusunda fikirbirliği sağlanmasının kaçınılmaz olduğunu söyleyerek bu önemli konuya parmak basıyordu. Genel Sekreterin bu görüşlerine ben de katılıyorum. Ama bana göre daha önemli olan, kimin ne kadar kirlettiği değil de, bu kirlenmeyi nasıl en aza indirebilirizin tartışılması daha doğru bir hareket olsa gerek. Bilindiği gibi, küresel kirliliğin önlenmesi için hava kirliliğinin ve küresel ısınmanın azaltılması için daha önce Kopenhag'ta yapılan toplantı beklenen sonucu vermemiş, gözler Montreal toplanısına çevrilmişti. Bu anlamda bu toplantı bekleneni verip, daha yaşanılır bir dünya için olumlu ve kesin adımlar atmıştır denebilir.
Örgüt merkezinin bulunduğu Montreal'deki toplantıda ayrıca ICAO’nun dünya üzerinde daha fazla söz sahibi olması, etkili bir konuma yükselmesi, global hava trafiğinin idare edilmesindeki yönetim biçimi ele alınarak bu konuda görüşler ortaya kondu. Ekonomik gidişatin sektörü nasıl etkilediğinden yola çıkan konuşmacılar ekonomiyi masaya yatırıp, derin tahliller yapmaktan da geri kalmadılar. Bunun yanı sıra hukuki, teknik ve yönetimsel sorunların da görüşülmesi elbette toplantının amacına ulaştığını göstermiştir. Türk delegasyonundaki bilgi ve deneyim sahibi bürokratların değişik komisyonlarda düşüncelerini öne sürüp görüş belirtmeleri, elbette ülkemiz açısında da önemli bir gelişme olsa gerek.
Sadece dinleyici değil, katılımcı olmanın da ülkemizin adını ön plana çıkarması bakımından önemi büyüktür. Dünyanın gidişatına bakarak sivil havacılık konusunda yeni kararların, yeni tedbirlerin alınmasına yönelik fikirlerin sunulmasında, hem sayın genel müdürlerin, hem de onlara bağlı olan uzman bürokratların görüş beyan etmesi de yeni oluşacak sivil havacılık politikalarında katkı sağlamıştır. Bu katılım ülkemiz için yararlı olmuştur. İyi uçuşlar Türkiyem. malioglu@sagaairlines.com
Bu Makale 28.10.2010 - 09:09:10 tarihinde eklendi.