Hataların bize anlattıkları
Hata yaptığımızda bundan ders çıkartırsak “deneyim”, tekrarlarsak “zarar” ortaya çıkar. Ülkelerin ve konusunda üst sırada yer alan profesyonellerin en fazla üzerinde durduğu konu “hata” dır.
Kişisel olarak bakarsak yaptığımız hataların bizi geliştirdiği bir gerçektir. Ancak hatayı tekrarlarsak hem aynı yerde kalır hem de işin içinden çıkamayız. Bu örneği büyüterek aile, şirket ve hükümet bazında ele alırsak sonuç hiçbir zaman değişmez. Bir diğer görüş ise, hata yapmaya mecbur olup olmadığımız sorusudur. Eğer geçmiş olaylar ve yaşananlardan ders çıkartmayı öğrenmişsek işimiz kolaydır. Tabi ki burada söylendiği kadar kolay elde edilecek bir olgu değildir. O halde illa kendimiz bir hata yapma yolunu seçmeyip etrafımıza iyice bakıp analiz yaparak hataları tespit edip çözüm yollarını bularak debelenmeyi bırakabiliriz.
Konumuz turizm olunca, bu daldaki yatırımları irdelemek ve yanlışlıkları bir kez daha ortaya koymak gerekli görülmektedir. Çünkü geçen yıllara dayanarak elde edilmesi gereken deneyimler aslında çok az bazı derslerin alındığını ancak ana derslerin zayıf kaldığını göstermektedir. Birlikte iş yapma beceri alışkanlığı ve ortaya çıkacak düşünce zenginliği henüz kavram ve kapsam olarak yaşamımıza girmemiş olmakla birlikte kibirli bireysel karar ve görüşler hataların tekrar edilmesi için uygun ortamı hazırlayan en önemli bileşen olarak karşımızda durmaktadır. Ortak akıl ve toplumsal çözüm önerilerine karşı çıkılan her şey ilerleme önündeki en büyük engeldir.
Bir otel tesisi yatırımında fikir ortaya çıktığında yapılması gereken bir dizi ciddi çalışmaya gereksinim vardır. Tesisin yeri, büyüklük ve kapasitesi, maddi değeri, ödemeler dengesi, inşaat süresi, inşa tipi, kalite denetimi, işletme masrafları, tadilat zaman dilimleri, yenileme fonu gibi çok detaylı çalışmalar yapılması önemlidir. Genelde bu işlerde öncülük yapan yabancı firma ve işletmeler bu aşamaları sanal projelendirme fazı olarak kabul ederek tesisin şekillenmesinde mühendis, mimar ve uzmanlık alan ve dallarına göre danışmanlardan faydalanmaktadır. İşte bu nedenle bir tesisin mühendislik hizmetleri toplam bedelinin % 12-18 arasında gerçekleşmektedir. Bu oran ülkemizde %3-4 seviyesindedir. Eğer aradaki fark olarak yap yık faktörünü göz önüne getirirseniz gerçekte düşük gibi görünen bu yüzdenin görünmeden ne kadar büyük masraflara yol açtığı ortadadır.
Burada bahis konusu olan teknik hizmetlerin eksik kalması ile tesislerdeki detayların ya hiç çözülme şansı olmaması veya geçici pansumanlarla işin devam ettirilmesi söz konusudur. Nedense turistik tesis gibi endüstriyel yapılarda gereksiz bir hızlılık söz konusudur. Son yıllarda marifetleri artan kimya ve yapı ürünlerini kullanmak hızı getirmek yanında detayları atlamaya da yol açmaktadır. Yatırımcının amacı bir an önce tesise müşteri almaktır, bunda anlaşılmayacak bir şey yok ancak bir oluşum için zaman gereksinimi göz ardı edilmektedir. Bugün devasa yapı olarak kabul edilebilecek bin ve daha fazla odalı tesis inşaatlarında bile büyük hatalar yapılmaktadır. Öncelikle kapasite analizleri ve doluluk yüzdesi ile ilgili gerçekçi çalışmalara gereksinim vardır. Bir otelde işletme maliyetine doğrudan etki yapan çalışan insan sayısı ile iş yükü hesabı oda ve kat sayısını belirleyicidir. Projenin başında tedbir alınmazsa kat hizmetlerinin aksaması sıradan günlük problem olarak yaşanmaktadır.
Diğer en önemli bölümler olan mutfak ve çamaşırhane proje başında iyi irdelenmemiş ve yerleşimde hata yapılmışsa ürün kaybı ve kalite problemleri kaçınılmazdır. Özellikle dikkat çekmeye çalıştığım en önemli unsur tesisin girişinde yer alması tavsiye edilen depo alanları ile bunlara kolay ulaşılabilir yol ve koridorların oluşturulmasıdır. Bunun bir adım sonrası ise depolar ile mutfak ve çamaşırhanenin tesisin hizmet verilen noktalarına rahatça ulaşmasını temin edecek yatay ve dikey hareket rotalarının hesabı yanında projeye aksatılmasıdır. Yine çok önemli olan kirli-temiz kesişmesini engelleyecek her türlü tedbirin alınması tavsiye edilmektedir. Dolayısıyla asansör sayıları, yerleşimleri işin başında belli olmalıdır. Aynı çerçevede yangın asansörü işlevinin planın içine konması gereklidir. Hazırlık bölümleri ile mutfak arasındaki irtibatın yakın olması tesiste varsa toplantı ve balo etkinliklerinin işin başında ele alınması verilen hizmetin kalitesiyle doğrudan orantılıdır. Çevre bilinicini geliştirmek ve güncel yeşil bina projelendirme tekniklerine uygunluk sağlamak için güneş ışığı, aydınlatma, enerji ve su tasarrufu, çöpten faydalanma tedbirlerinin alınması önemlidir. Eğer burada sayılan ana maddeler ve ilave yan maddeler tesis inşaatı devam ederken ele alınması düşünülürse bu sadece yanılgıdır.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Son dönemde yaşadığımız ve kaçınılmaz küresel problemler karşısında ne yapılması gerektiği konusu ülkemizde tartışılmalıdır. Turizmi sadece yatırım yapılan, tesislerin de büyük çoğunlukla yukarıda ele almaya çalıştığımız kritik noktaları göz ardı eden işletme fonksiyonları eksik bir ortam olmaktan dışarı çıkartmak ve esas işlevine uygun yapılaşmayı hedeflemek gereklidir. Öncelikle pahalı inşaat gerçeğini daha fazla teknik hizmet ve kullanılacak yapı malzemeleri bazında tekrar irdelemek olasıdır. Aynı işi gören iki malzeme seçiminde yerli olan ve makul fiyatlı tarafına doğru hareket etmek gereklidir. Turist tanımlaması ve harcaması düşmeye devam edecektir. O halde daha alçak gönüllü ancak tam işleve sahip tesisler üretilme zamanı gelmiştir. Burada dikkat edilmesi gereken bir detay, ekonomi tekrar iyi seviyeye geldiğinde yapılacak ufak değişikliklerle tesislerin görünümünü değiştirecek mimari ve inşa tarzları yaratmaktır. Bu tam teknik bir çalışmayı gerektirir.
Mimari görüntü ve dekorasyon anlamında mütevazı bir çizgi tutturmak bunu yaparken Anadolu’ daki kadim uygarlıkları yaşatmak ve merak uyandırıcı çalışmalar ilgi çekecektir. Nedense turizmin patlama yılı olarak ilan edilen 80 li yıllardan bugüne kadar nitelikli ve tarihi yaşatan tesislerin sayısı bir elin parmakları kadar azdır. Arada geçen 33 yıl mimari açıdan önemli bir süredir ama eser yaratmak, geleceğe aktarmak konusunda oldukça geri seviyede olan teknik ve tarih birikimimizi ilerletmek gerekiyor. Bu noktada şehirlerin gelişmesinin ve otel ile hastane gibi önemli endüstriyel tesislerin konumları, yollar ve ulaşım olanakları ayrıca çok önemlidir. Bugün deprem korkusu yaşanan İstanbul’ da gerçekleşecek felaket sırasında sokaklar arasına adeta sıkıştırılmış binaların tahliye ve kurtarma çalışmalarının çok zor olacağı bir sır değildir. İlginçtir, yeni gelişen şehirler de tıpkı kötü örnekleri gibi turistik ve sağlık tesislerini boğacak tarzda planlama yapmaktadır. Turiste sadece bina göstermek ne kadar anlamlıdır herkes kendi yanıt versin. Ziyaret ettiğiniz şehrin tüm dokusunu hissedemiyor ve ona dokunamıyorsanız zamanı boşa harcamışsınızdır.
Bir başka bakış açısı olan temiz enerji, atık kontrolü ve deniz/nehir temizliğine en üst seviyede ilgi ve alaka göstermek gereklidir. Belki de en fazla fosil yakıt tüketen ABD, enerji tüketimine karşı güneş paneli kullanımını ve endüstriyel anlamda tesislerini kurmuştur. Halen bizde devam eden nükleer ve petrol bulma çalışmaları yerine temiz enerji hedeflenmelidir. Çünkü Anadolu bu yönden dünyada bulunmaz potansiyele sahiptir. Kolaylıkla ulaşabileceğiniz güvenilir bilgi aktaran siteleri incelerseniz ABD nin 2013 ilk yarısında güneş enerjisinden bugüne kadar toplam 8,500 MV enerji sağlayacak kapasite ile 1,300,000 eve enerji sağlama kapasitesini yakaladığını ve 2013 yılı sonuna kadar 5,000 MV kurulu güç hedeflendiğini okursunuz. Buna uygun olarak güneş panellerinin W başına 3.37 USD seviyesine düştüğü de sır değil. Şimdi belki de ABD nin neden hala fosil yakıt ve yeni bulduğunu ilan ettiği kaya gazı çalışmalarını devam ettirdiğini sorabilirsiniz. Yapılan tüm çalışmalar sektörün gelişmesi yanında diğer ülkelere teknoloji satışı olarak özetlenebilir. Diğer ilginç bir ayrıntı ise güneş enerjisinin 1950 yıllarda ABD de kullanmakta olduğudur. Kapitalizm ve emperyalizm sentezi yaparsanız yanıt size kendini gösterir. Yine büyüklükleri oranlamaya çalışalım. Atatürk Barajı dünyanın 6.büyük barajı olma özelliğinde ve ürettiği enerji 2,400 MV. Kömür yakmalı Afşin-Elbistan Termik Santralı 1,400 MV enerji üretiyor ve çevre etkileri ciddi sorgulanmakta. Bölgeye yeni santraller kurma projeleri devam ederken ülkemizdeki en büyük iki enerji kaynağı toplamı ile ABD kapasitesini karşılaştırmanızı dilerim.
İşte bulunduğumuz yer artık turizm ve sağlık tesisleri yatırımlarına çok farklı gözle bakmak gerektiğini ortaya koymaktadır. Böylece yeni projelerin uçuk kaçık planlanması yerine enerjinin tekrar kullanımı ve temiz enerji kaynaklarına yönelmek konusunu irdelemek gereklidir. Binaların düzeltilmesine koşut gıda üretimi ve doğal besin kaynaklarına ulaşmak konusunda teknik çalışma ve yatırımlara yönlenmek turizm yatırımcısının hedefi olmalıdır. Turizm yanında nitelikli sağlık hizmeti veren tesisler yapısal ve farklı tedavi usulleri uygulamasına göre çeşitlendirilmelidir. Turizm ve sağlık hizmetlerinde merkeziyet fikrini savunan, devasa tesisler, doldur boşalt düşüncesi terk edilmeli ve nitelikli, doğal çizgiye uyumlu projelendirme ve işletme çalışmalarına olanak tanınmalıdır.
Hata düzeltilirse deneyim, ısrar edilirse kayıp olur ve seçim neyi elde etmek istediğimizle bağlantılıdır.
Bu Makale 12.08.2013 - 09:47:50 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Kaos teorisi der ki, belirsiz ortamda düzensiz değişkenler sonucu oluşmuş olayların birbirini tekrarlaması düşünülemez, bu sebeple geçmişin tekrar yaşanması olanaksızdır. Ama aynı teori yine der ki, geçmişte yaptığımız hatalardan alacağımız dersler, aynı hatanın tekrarlanmaması yönünde katkıda bulunacaktır. Belki bu hatanın tekrar yapılmasını engelleyemeyecek, analitik düşünce ile birleştirildiğinde, en az zararla üstesinden gelmemizi sağlayacaktır.
Bu noktada Serdar Beyin dikkat çektiği, on yıllardır tekrar tekrar yaşadığımız, yarattığımız hataların sonucunda iyiye ulaşacağımız saçmalı saçmadır. Serdar bey biraz daha dikkatli bir yazı kaleme almış. Einsteinın dediği gibi, aynı hatayı tekrarlayarak doğruyu bulacağını sanan ahmaktır.
Kaos teorisi ve sonucunda doğan durumsallık yaklaşımı dediğimiz işte budur. Hatalarınızdan ders alın, onları tekrarlamayın, eğer aynı yönde olaylarla karşılaşırsanız bu duruma uygun önlemleri alın. Bu önlemler her zaman sizi istediğiniz sonuca ulaştırmayabilir, fakat zaten değişkenlerin tümünü hesaplayamadığınız için, sıfır zararla kurtulma ihtimaliniz zayıftır. Asıl olan hatayı minimuma indirebilmektir.