* Söylediklerinize dikkat edin; düşüncelere dönüşür…
* Düşüncelerinize dikkat edin; duygularınıza dönüşür…
* Duygularınıza dikkat edin; davranışlarınıza dönüşür…
* Davranışlarınıza dikkat edin; alışkanlıklarınıza dönüşür…
* Alışkanlıklarınıza dikkat edin; değerlerinize dönüşür
* Değerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüşür…
* Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüşür…
Gandhi
Bilgelik dolu bu dizeler genel anlamda bir şekilde mantra işlevi görür ve hemen her alanda ibretlik dersleri tarif için kullanılır. Gelin bunlara turizm açılımı yapalım.
2022 yılının ekonomi kurtarıcısı turizm olarak ilan edilir;
Bu sarmaldan ivedi kurtulmak gerekir. Artık algı yönetimi satarak herhangi bir yere ulaşmak olanaksız duruma geldi. Bunun anlaşılması halen belli kesimler için zor olsa da yabancı rakipler bunu avantaj olarak kullanmaktadır. Gereksiz pahalı yapılan tesislerde ucuz müşteriler bu tesisleri pazarlayanlar için kısa günün kazancı olarak kabul edilebilir. Ama bu durum ürün ve hizmet kapsamında dezavantaj olarak görünmektedir.
Ancak durumun ne kadar kritik olduğunu bu camianın paydaşlarının büyük oranda göremediği gibi genel bir izlenim yanlış sayılmaz. Bu düşünme becerisi eksikliğinden değil, içinde olunan ağır krizin derinliğidir. Biraz açmaya ve düşünme kıvılcımları atmaya çalışalım mı?
Bazı yurtiçi gerçekleri sıralayalım:
Şimdi de yurtdışı gerçekler:
Görüleceği gibi aslında devasa bir sorun sarmalı üzerimizde ve biz ağustos böceği misali sadece depoyu boşaltarak günü geçirmeyi ve bu arada gaz vermeyi marifet sayıyoruz. Anlamsız toplantılar, kurullar, heyetler ile değerli vakitler harcanıyor ve geleceğe dair umutlar tükeniyor.
Sadece algı yönetimi teknikleri ile turizmde ilerleme, iyileşme ve kazanım olamaz.
Bir tesisin fiziksel görünümü ile elde edeceği kazanç arasında nasıl bir ilişki vardır?
Bu çok yaman bir sorudur ve yıllardır aldığım yanıtlar hep yanlıştır. Son günlerde güncel kazıklarla daha da zorlaşan konaklama ve yiyecek içecek sektörleri yeni bir atılım yapmadan eski düzen ve kafa ile kamuya yük olmaya devam ederler. Peki neden optimum bir denge sağlanamıyor? Yanıt eğitimden geçiyor. Bir benzetme yaparsak, binayı müteahhit yaptığında ne kadar doğruysa bir gıda üretip satan firmayı da işten anlamayan kişinin işletmesi o kadar yanlıştır.
- Salgının ilk yılında kısmen kapanmış ve el değiştiren işletmeler vardı. Mekân aynı, içinde bol betonlu tadilatlar, ad değiştirme ve alın size yeni tesis.
Hani meşhur Kızılderili sözü gibi; Beyaz adam yiyecek içecek işinin şakaya gelmediğini ciddi olarak anlayacak.
Bize özgü konaklama ve yiyecek içecek sektöründe en büyük eksiklik misafir veya müşteriye alması gereken hizmet yerine piyasada oluşturulan ve abartılmış bir takım tanımsız, basit şeylerin verilme ucuzluğudur. Tat en fazla akılda kalan duyudur ve sürekli çağrışım yapar, yeni deneyime motivasyon hazırlar. Bu gerçeği kavradığımız zaman bu iki sektörün uçacağından emin olabilirsiniz.
Bu konuda çözüm arayan olursa önceki yazılarımdaki ipuçları ilham verebilir.
Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.
www.turizmguncel.com internet sitesinde yayınlanan yazı, haber, video ve fotoğrafların her türlü hakkı Turizm Güncel A.Ş.’ye aittir. İzin alınmadan, kaynak gösterilerek dahi iktibas edilemez.
Copyright © 2018 - Tüm hakları saklıdır. Turizm Güncel
Tasarım & Yazılım Altyapısı DataNet Bilgi Teknolojileri