Gezi Parkı'nın turizme etkileri ve olası tehlikeler
Türkiye'de başlayan toplumsal olaylar nedeniyle, İtalya, Almanya, İngiltere ve ABD gibi ülkelerden Türkiye'ye seyahat uyarıları gelmişti. Ancak uyarılardan daha önemlisi bir ülkenin vatandaşlarına "Türkiye’ye gitmeyin" deme olasılığı.
TurizmGüncel
Avrupa'daki seyahat sigorta sistemine göre, hükümetlerin, "Bu ülkede belli şehirlerden ya da toplumsal olayların olduğu bölgelerden uzak durun" şeklinde uyarı yapması, önceden rezervasyonunu yapmış turistin parasının sigorta tarafından iadesini beraberinde getirmiyor. Tatilcinin parasını geri alabilmesi için, ülkedeki resmi makamların "Bu ülkeye gitmeyin" şeklinde uyarı yapması gerekiyor. Böyle bir durumda sigorta şirketi, tatilciye parasını ödemek ya da rezervasyonu başka bir destinasyona kaydırmakla mükellef.
Avrupa ülkelerinden Türkiye'de sadece belli illerdeki belli bölgelere yönelik seyahat uyarısı yapılması bile ülke turizmine zarar verirken, olası bir "Türkiye'ye gitmeyin" uyarınsın ülke turizmine maliyeti çok büyük olabilir.
Protestoların başladığı 31 Mayıs günü İstanbullu turizmciler ihtiyatlı davranarak, olayların bir süre sonra durulacağını ve turizmde yakalanan ivmenin devam edeceğini açıklasalar da, olayların büyümesi ve uzaması nedeniyle özellikle Taksim bölgesinde bulunan otellerde yaşanan rezervasyon iptalleri ve doluluklarda yüzde 80’lere varan düşüşler yaşanması, onları da endişeye sevk etti. Gelinen noktada sadece Taksim bölgesindeki otellere dönük değil, bizzat İstanbul’a dönük rezervasyonlarda da ciddi iptaller söz konusu.
Batı basınının Türkiye’deki olayları yakından takip ederek İstanbul’da yaşanan çatışma ve kaos görüntülerini izleyicilerine aktarması, özel olarak İstanbul, genel olarak ise Türkiye’ye seyahat etmek isteyen insanlarda bir tedirginliği beraberinde getirdi. Bütün bunlarda, polisin, kullandığı yoğun gaz ve sert müdahalesi nedeniyle 3 kişinin yaşamını yitirmesi, yüzlercesinin de yaralanması etkili oldu.
TUROB NE YAPIYOR?
Turistik Otelciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) şu anda otelcilerle görüşerek yaşanan olaylar neticesinde ortaya çıkan maddi kaybı ve rezervasyon iptallerini ortaya çıkarmaya çalışıyor. Turizmcileri en çok endişelendiren şey ise, ileri tarihli rezervasyonlarda ortaya çıkabilecek muhtemel iptaller. Böyle bir gelişme, 2013 yılında ciddi bir yükseliş ivmesi kazanan İstanbul için tam bir darbe anlamına gelebilir.
Tekil rezervasyon iptalleri bir yana, İstanbul’un toplantı ve kongre turizmi de süreçten etkilenmiş durumda. 19 Haziran’da İstanbul’da yapılması planlanan Dünya Psikiyatri Birliği kongresi iptal edilmiş edildi. Kongreye en az 1,200 kişinin katılması bekleniyordu. Talimhane bölgesinde bulunan otellerde yapılması planlanan irili ufaklı toplantılar da ya iptal edilmiş, ya da ertelenmiş bulunuyor. Bununla birlikte İstanbul’da yapılması planlanan pek çok kültür ve sanat etkinliği de iptal edildi.
SAĞDUYU FARK YARATABİLİR
Gelinen noktada turizmciler, aradaki anlaşmazlığın bir çözüme kavuşturularak olayların yatışmasını bekliyorlar. Sektör temsilcileri tarafından yapılan açıklamalarda hükümet sağduyulu olmaya davet ediliyor.
Türkiye’deki resrot bölgelerinden edinilen bilgilerde, bölge turizminin olaylardan etkilenmediği belirtiliyor. Ancak olayların uzaması ve Avrupa’daki etkili sivil toplum kuruluşlarının Türkiye’ye karşı bir kampanya başlatması da her şeyi değiştirebilir. Bu yüzden otoritelerin, Türkiye’de insan haklarının ihlal edildiği, barışçıl gösterilere polisin sert bir şekilde müdahale ettiği ve hükümetin sağduyulu hareket etmediği şeklindeki fotoğrafın değiştirilmesi için atması gereken adımları bir an önce atması gerekiyor.
Bu Makale 14.06.2013 - 16:17:59 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Türsab ne yapıyor onuda sormak gerekiyor,çevreci yakasına yeşil bayrak takan Başkanımız var hiç ses yok görüntü yok
-
Henüz olayın turizme yansıması bir başlangıçtır ve esas önemli olan İTİBAR KAYBI tehlikesi çığ gibi büyümektedir. İstanbul için devreye girmiş olan İMAJ EREZYONU faktörünün ülkesel etkisi nedir ve ne kadar süreyle milyar dolarlık ölçülemeyen olumsuz etkisi kalacaktır? Bu takım tutma zihniyetinin seçimlerde de sürdürülmesinin turizme yansıyan sonuçları ne olacaktır? İşte asıl korkulması gereken durum budur En kritik çare üretebilme yöntemi olan KRİZ YÖNETİMİ nerededir? İstanbul için henüz devreye bile girememiş olan bu unsurun ülkesel çapta sorumlusu kimdir? Turizmin gerçek ekonomik boyutlarının (bilinenin en az 3 katı) görülemediği ve yönetilemediği ortamlarda turizme daha nice ÇOK NAZARLAR değecektir Gerekli rasyonel tedbirler alınmadıkça bu türden afetlere hazır olunmalı ve hiç hayret de edilmemelidir...