Serdar Karcılıoğlu

GEÇİŞ ÜSTÜNLÜĞÜ

TÜROFED, konaklama sektörünün TÜRSAB engeline takılıp bir türlü oluşturulamayan birlik ihtiyacını karşılamak adına kurulmuş ama ne yazık ki halen birlik olabilme imkanını sağlayamamış önemli bir kurumumuzdur…..

TÜROFED,  konaklama sektörünün TÜRSAB engeline takılıp bir türlü oluşturulamayan birlik ihtiyacını karşılamak adına kurulmuş ama ne yazık ki halen birlik olabilme imkanını sağlayamamış önemli bir kurumumuzdur…..

Son zamanlarda adından sıkça bahsettirmesini , doğru, yanlış, eksiklerle de olsa, sorunlarımız beş yıldızlı salonlarda şıkça sarf edilen vaatlerle falan çözülemese de, bu ve buna benzer bir takım etkinliklere imza atıyor olmasını son derece önemli buluyorum….,

Ama ne yazık ki isminin başında TÜRKİYE olmasına karşılık tüm aktiviteler ve verilen demeçlerinin ANTALYA endeksli olmaktan öteye geçememesinde, hem bu konularda hem de bazı teşhislerinde görülen hataları nedeniyle eleştirildiğini biliyorum…
Zaman da bu eleştirileri doğrular neticeler gösteriyor…

Sanırım “doğru daima birdir” kavramı TÜROFED’i isminin hakkını vermeye zorladı ve bu kez gündemine Muğla’yı aldırdı..

Başkan Ahmet Barut, Turizm Güncel’de geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir demecinde “Ege Bölgesi'nde Muğla'nın dışında düşüş yaşanmadığını belirterek, "bölgenin en büyük sorunu yeni yatırımların olmaması" değerlendirmesini yaptı. Barut, "Muğla'ya Belek'teki gibi 30 otel yapılsın, İngiliz turist artıyor mu, artmıyor mu, görürüz" dedi.

Yıllardan beri her platformda söylediğim, yatak ve yatırım ihtiyacını dile getirerek çok önemli bir çıkış ve tespitte bulundu….kutluyorum….

Doğru teşhis hayat kurtarır.. Ne demeli bravo sayın Barut, sektör sizden bu tür soyadınıza yakışır , barut gibi cesur çıkışlar bekliyor, federasyon olmanın gereklerini yerine getirmenizi Antalya’dan çıkıp, Muğla, İzmir, Çanakkale, Bursa, İstanbul, Ankara, Kapadokya, Sivas, Antep,

Mardin, Erzurum, Kars, kısaca TÜM ANADOLU’YU dolaşmanızı, Anadolu’daki tüm tesislerin sesi olmanızı istiyor…

Ülke turizmi, top yekûn bir atak ile layık olduğu yere gelecektir… Antalya ile sıkışıp kalmış bir turizm operasyonu bir gün gelip insanları bıktıracak düzeye gelecek kaçınılmaz son yaşanacaktır…

Ülkenin nice Antalyaları olduğunu hiç bir zaman göz ardı etmemeliyiz…alternatifleri çoğaltmalı bunun doğal sonucu , turizm çeşitliliği böylece oluşacaktır…,

Aksi takdirde , salonlarda sarf edilen süslü sözler ile ortaya atılan on iki ay turizm talepleri hayalden öteye geçemeyecektir….

TÜROFED Turizm’e geçiş üstünlüğü sağlatmalıdır..
………………………
SEKTOR SAHİPSİZ GÖRÜNÜMDEDİR,

Son yıllarda yoğun olarak yaşanan, bakanlığın işlerini çok iyi yapan ve konularına hakim teknokratlarının özveri ile hazırlayıp sağladıkları Turizm Merkezleri kendilerine çevreci süsü vermiş bazı mihrakların girişimleri ile birer birer, iptal edilmektedir…
Burada anlayamadığım tek konu Danıştay’ın ilgili dairesinin önlerine gelen her iptal istemine anında “yürütmeyi durdurma kararı” vermeleridir…

Ülke geneline baktığımızda bir çok bölgede turizm alan, merkez ve bölgeleri vardır ve büyük bir mutluluk tablosu içerisinde yürürlülüktedir, incelendiğinde turizm merkezi veya bölgesi olmak kavramının getirdiği yararları gömüş ve özümsemiş bir bölge halkı profili ile karşılaşır ve bu insanların turizme son derece duyarlı olduklarını, aralarından çatlak ses çıkmasına izin vermediklerini görürsünüz…

Şimdi ülkenin birçok köşesinde Turizm merkezi ve bölgesi ilanları yapılıp bu statü ile turizm yapılırken, anlamsız ve ipe sapa gelmeyen gerekçelerle bir diğer köşesi için getirilen bu önemli planlama kararlarına anında niye yürütmeyi durdurma verilir anlamak mümkün değildir…

Eğer Turizm merkezleri ve planları bizce malum gerekçeler kabul görüp iptal ediliyorsa aynı topraklarda hayatını sürdüren ve aynı argümanlarla ilan edilmiş bir başka köşe nasıl yaşayabiliyor,

Seksenli yılların ortalarında ilan edilen ve yaklaşık 28 yıldır halkıyla, esnafıyla, belediye başkanları ile son derece mutlu ve uyumlu bir şekilde gelişerek bu günlere gelen , “Güney Antalya Turizm Gelişim Bölgesi” hayatını devam ettirirken, dört yıl önce
“Bodrum Yarımadası Kültür Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” niçin iptal edildi…
 
Şikayet etmek anında iptali mi gerektirmektedir..?

Yatırımlara yapılan baskılara bakınız, yüzde doksanı “çevre” çıkışlıdır, kim gerçek bir turizmciden daha fazla çevreci olabilir ki?

Bu kendisini çevre ve doğa komiseri tayin etmiş, biz geldik başkası gelmesin, biz yaptık başkası yapmasın gibi aslında kişisel rahatsızlık sendromu yaşayan kişiler ülkemizde turizm yatırımlarının toplam orman alanının “on binde biri” gibi yok denilecek kadar az bir alan işgal ettiğini saklayarak, “ormanlarımız talan ediliyor” argümanı ile kamuoyu yaratırlar, eylem yaparlar… Kendilerini iş makinelerinin önüne atarlar… Aslında sayıları on beş yirmiyi geçmez, ama kendi sayılarının iki üç katı gazeteciyi toplamayı başarırlar… buda bürokraside korku ve çekince yaratır…oracıkta suçlu ilan edilir “yatırımcı”,yalnızdır….mühürleniverir jandarma marifetiyle yatırımı…

Sadece son aylarda sırf bu baskılar nedeniyle çok büyük yatırımların yatırımcıları tarafından “kahretsin” diyerek vazgeçtiklerine şahit olmadık mı?, kim kaybetti ?.
Binlerce istihdam…,milyonlarca dolar…, yüzlerce tedarikçi… bölge esnafına iş , aş imkanı uçup gitmedi mi.?

Turizm ekonomimizin can damarıdır, nüfusunun yarısından fazlasının açlık ve yoksulluk sınırı altında olduğu işsizliğin dünya rekorları kırdığı bu ülkede, kurtuluşun , zenginlik ve refah’ın tek çaresidir…..Bu, ne o , ne bu, siyasi iktidar nede o veya bu bakan tasarrufudur…

Turizm bir ülke gerçeğidir, siyaset üstüdür…öylede olmalı ve öylede algılanmalıdır…o nedenledir ki Danıştay’ımızın bu tür kararları verirken daha inceleyici ve duyarlı olmalarını ülke gerçeklerini de değerlendirerek karar vereceklerini umut ediyoruz..
TÜROFED’in de bu konulara daha fazla eğilmesini, baskı kurulan yatırımları iptal davası açılan plan iptallerinde müdahil olacaklarını yatırımcılarımızı yalnız bırakmamalarını diliyoruz…
……………………………..

SEKTÖR SÜRATLE YÜKSEK VOLÜMDEKI ABARTMA YANILTMA HUYUNDAN VAZGEÇMELIDIR….

Siz kapılardan giriş yapan her yabancıya turist gözü ile bakarsanız.. Yanılgıları yaşarsınız, tüm kara hava deniz sınır kapılarından, günü birlik hatta saatlik girişler, transit, alış veriş, turizmi ile evlerine gelen yabancılar ve de yurt dışında yaşayan gurbetçilerimiz farklı seksiyonlardır… Emniyet müdürlüğü verileri alınarak giren her kesin sayılarak tespit edildiği aslında turizm hareketi içinde ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken “yabancı turist “ sayılarını top yekün değerlendirip, büyük bir başarının göstergesi gibi sık sık her platformda anons ederek Turizm sektörünü güllük gülistanlık göstermek son derece zararlı bir davranıştır…

Bunu bir devlet yetkilisinin ağzından duymakla sektör temsilcisinin ağzından duymanın çok önemli farkları vardır…

Bu Devlette alışkanlık yaratmış üst’lerine yaranma metodudur… Kurumlarının başarısını elma ve armutları bir kefeye koyarak ve abartarak sunulması olarak görür ve değerlendirirler.

Üst’lerde bu nereden geldiği gerçek bir alt yapıya dayanmayan istatistikî bilgileri ilgili sektöre savaş kazanmış komutan edasıyla aktarırlar…

Tehlike, mesleki bilgi ve tecrübeleri olması gereken sektör temsilcilerinin bu abartılara ağızlarının suyu akarak alkış tutmaları noktasında başlar… Aynı yanlışı da aynen tekrar etmekle sürer gider…
Artık , sektörün bir sorunu yoktur ve her şey yolunda gitmektedir…devlet cenahından görüş böyledir…ve de tam da böyle olmaktadır..
Alın bir örnek,
Side Manavgat Turizm İşletmecileri Derneği (Side TUDER) Başkanından basına yansıyan inciler….

“Türkiye bu yıl için hedef olarak konulan 31 milyon turist ve 25 milyar dolar gelir hedefine çok rahatlıkla ulaşabilecek.Antalya için 11 milyon… Manavgat için de 4 milyon turist olarak hedefimizi belirledik.Manavgat’a gelecek 4 milyon turistin ekonomiye katkısı 3 milyar dolar olacaktır” demiş…!!

Sayın başkan siz lütfen Ülke geneli ve Antalya ile ilgili tahminlerinizi bir tarafa bırakında, Resort turizmde ortalama kalış süresinin 10.4 gün olduğu Ülkemizde, Manavgat’ta bulunan  172 tesis 96 bin 873 yatakta 4 milyon turisti nasıl yatıracağınızı bir hesaplayın..ayrıca sizin oralarda yatak fiyatları kaça??? Sizin hesabınıza göre turist başına gelir 750 usd oluyor?? Var mı böyle bir gelir…?
Ş
imdi muhtemelen var olan önemli bir sorununuza; Devletten Ey, Başkan bu kadar para kazanıyorsunuz, neredeyse kişi başı turizm gelirinde Akdeniz çanağındaki birçok rakibimizi de sollarmışsınız… Her şeyi de devletten beklemek ayıp olmuyor mu? diye bir yanıt gelse… Mesela. hedefinizde bayağı iyi belirlemişsiniz…devam edin,iyi yoldasınız….


Bu Makale 08.05.2011 - 12:04:37 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.