Emir Hepoğlu

Geçen hafta bir acente müdürü dövdüm!

Dövdüm dövmesine ama yumruklarımla değil, LAF'la, SÖZ'le dövdüm. Ağzına, burnuna, kafasına kafasına vurdum hem de. Hatta sırtında sandalye bile kırmışlığım var Allah sizi inandırsın.

    Neymiş efendim; Antalya "Deniz, Kum, Güneş" destinasyonuymuş, burası başka türlü pazarlanamazmış, hangi kültürden gelirse gelsin algı bu yöndeymiş, değiştirmesi çok zormuş, alternatif pazar bulduğumuzda bile böyle satıyormuşuz, vır vır, zır zır.

    Kavga, dövüş kısmı abartı aslında. Gayet keyifli bir akşam yemeğinde hafif ateşli, biraz hırslı, muhabbeti bol, tatlı mı tatlı bu sohbet, konusu itibari ile sizlerle paylaşılmaya değerdi. Ben de sinirimin geçmesinin ardından yapıştım klavyeme ve hatırlayabildiğim kadarını sizlerle paylaşmaya karar verdim.

    BEN:
Kardeşim sen bu destinasyonu o klişe üçgen ile pazarlarsan, reklamlarını o şekilde çıkarsan elbette ona göre müşteri gelir. Ondan sonrada sahilden karaya         ( enine ) 1 kilometrelik alanı dolaştırır adamları memleketine yollarsın.

    O: Yok sen bilmiyorsun işin aslı o değil. Destinasyon algısı o yönde, hiç kimse başka bir şey aramıyor hocam. Uygun fiyatlı tatil, otelde olabildiğince fazla aktivite, arada kısa bir çarşı pazar, bol ve bedava içki, zengin açık büfe, temiz deniz, bronzlaştırıcı güneş ve hatıra olarak kavanoz içinde eve götürülen biraz Antalya kumu.

    BEN: İyi güzel de bebeğim o algıyı rahmetli babam yaratmadı ki... Siz yaptınız ulan, o şekilde reklam çıktınız, o şekilde pazarladınız, gelen gidene o şekilde gösterdiniz. Binlerce yıllık kültür, tarih ve birikimi yok sayıp sahilden devam ettiniz, yalan mı şeker şey.

    O: Sakin ol yahu, sanki ülke tanıtımı benden geçiyormuş gibi algı yaratıyorsun, okuyucular yanlış anlayacak, ayıptır yahu, her şeyin bir şeyi var yaaani.

    BEN: Sus bıdı bıdı yapma bana. Koskoca Antalya limanına senede 60 civarında yüzen otel ve içinde binlerce turist geliyor, insanların sadece gördüğü, yük gemileri, kısmen tünektepe ve marina, eşsiz akdeniz ve azıcık Antalya manzarası. Ha birde havaalanına giderken yada gelirken gözlerine soktuğumuz tabela yığını.

    O:
Kardeşim kruvaziyer ayrı bir konu, bizim mevzuyla hiç bir alakası yok bir kere.

    BEN:
Nasıl olmaz kardeşim. İnsanlar gemiden sadece indi bindi yapmak için iniyorlar. Bu yüzen şehirlerin burada bir kaç gün kalması, tarihi mekanların bu insanlara gezdirilmesi, memleketin tanıtılması gerekmez mi ?

    O: Eeee yani ?

    BEN: Ne yaanisi aynısını otellerde yapıyorsunuz siz işte. Uçaktan indir, otobüse tık, otelde indir, tatil bitincede gerisin geriye yolla memleketine. Arada bir yalandan üç kuruş paraya Pamukkale turu oda yarısından fazlası Zorunlu Şoping le geçiyor zaten.

    O
: Ohooo sen hep ters yapıyorsun ama. Anlamadan, bilmeden cahilce konuşuyorsun hocam. Bizim mesleğinde kendine göre hendikapları var, bir sürü detay var, pazarlama ayrı, tanıtım ayrı bir konu, nasıl sattığımız kaça sattığımız ise bambaşka bir konu ve bu dediklerim tek bir elden çıkmıyor. Hem sen zaten ne anlarsın ki bunlardan, senin olayın farklı bi kere.

    BEN:
Kardeşim senin o dediklerinin hiç birini bilmesem bile 25 senelik turizm hayatımız var,  bir dolu farklı destinasyon görmüş, farklı ülkelerde turizm yapmışlığımız var, ucundan köşesinden değil tam göbeğinden anlıyorum konuyu bana laga luga yapma, laf salatası yapma. İçelim dostum, şerefine.

    O:
Şerefine, afiyet olsun bro. Hah şöyle iç bir kadeh bişi rahatla, çok gerginsin.

    BEN:
Nasıl gergin olmam bro ÇİN'li turist diyorum, yok uçak diyorsun, yok satamayız diyorsun, yok operatör yok diyorsun, yok Çinli Antalya'ya gelmez diyorsun, elli bin adet terane sayıyorsun bana. Neymiş efenim ÇİN'li turist sahil turizminden pek hoşlanmazmış, sevmezmiş.

    O: Evet yalan mı napıcam ben adamları resorta tıkıp sıkıntıdan çatlatcam mı ? Zaten güneş ve sıcaktan hiç hoşlaşmıyorlar, hem her otelde uzak doğu mutfağıda yok, ne yediricez, kurufasulye pilav mı ?

    BEN:
A benim geneli, kültürü, bilgisi KIT kardeşim, a benim beyin kilometresini sıfırlatmış güzel dostum, sadece 15 dakikalık yolculukla bu  şehirde binlerce yıl geriye gidebildiğimizi bilmiyormusun sen. Müzeden filan geçtim, bu şehirde hangi binayı yıksan altından sütun başı ya da kalıntı çıkar. Bir çok farklı uygarlık, kültür, din halk bu bölgede yaşamış ve nerede ise her gün yeni bir bulgu ortaya çıkıyor. Antik kentlerimiz, tiyatrolarımız hepsi açık hava müzesi tadında. Aşağıda sıcacık havada denize girip yarım saat sonra şehrin tepesinde kar görebileceğin kaç destinasyon biliyorsun gülüm sen.

    O: Birader dediklerin doğru doğru olmasına da o dediklerin ayrı opreasyon gerektirir, hem uçuşlar filanda ayrı bir konu. Belkide ayrı bir yapılanma, ayrı bir çalışma yapılmasında fayda var, bilemedim ki şimdi.

    BEN:
Ben bildim, bildim de burası çok kalabalık !

    O: Eee başka ne var bakalım çok bilmiş dörtgözlü İstanbul çocuuuu

    BEN: Bro bu şehirde ya da civarında diyelim kaç endemik bitki türü var ve bunlardan hanginiz haberdar ?. Kaç adet nesli tükenmekte olan ama halen bu dağlarda ovalarda yaşayan vahşi hayvan var haberdar mısın? Dünyada tüm bu saydıklarımla alakalı yapılan turimzden hangi ülkeler hamudu ile ne kadar götürüyor bildin mi sen bro ?

    O: Yooo bilmiyorum ama arkadaşım o dediklerin ayrı bir profesyonellik gerektiren projeler. Şimdi onla ilgili rut çıkarıcan, rehberi nereden bulucan, pazar araştırması, ilgili fuarlara katılmak filan nerden baksan bu pazarı oluşturmak için bir beş sene minimum çaba harcamak lazım.

    BEN: İşin gücün rampa, her bir duvar, hep bir adam sendecilik. İşinize geliyor dimi olanla devam etmek. Sanki beslendiğimiz ANA destinasyonları siz yarattınız da... Alman'ların dedeleri sen daha doğmamışken bile buraya kamp yapmaya Çiçek Çocuk kıvamında geliyorlardı. Rus'lar ise  tarih boyunca Akdenize inme hayaliyle yaşadılar. Duvar çöküncede akın akın bize aktılar. Ama yok Rus Rublesi patladı, yok Almanya'da Avrupa'da kriz oldu, yok savaş çıktı, yok çatışma oldu vb senaryolar havada uçuşunca apışıp kalıyorsunuz. Sonrada alternatif pazar araştırma durumları , can simidi hesabı dimi ? Garibim İran'da olmasa ne halt edeceksiniz bilmiyorum vallahi. Bari CASINO ları açında İsrail'in kumarseverleri buraya gelsinde durumu garantiye alın. Bak o zaman kriz mıriz işlemez bize ha ha ha,

    O:
O dediğine katılıyorum, bir bölgede olsa dahi CASINO turizmi geri gelmeli bu ülkeye. Ancak o biraz siyasi bir durum, öyle kolay aşılacak bişi diil.

    BEN:
Vallahi bence önce sizi aşmak lazım, sonrası gayet kolay gözüküyor, şerefine içiyorum dostum.

    O: Şerefine arkadaşım afiyet bal şeker olsun. Bu akşam bendensin ben
    ısmarlıyorum.

    BEN:
Ok eyvallah bana uyar, hoşuma da gider ama sen önce şu 2015 sezonunda neler olacak onu bir anlat bakalım bana.

    O: Ohhh yine mi dostum yaaa, bıkmadın değil mi, garson hesap lütfen.





Bu Makale 02.04.2015 - 11:27:12 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
  • Alpaslan Bora Sayar 11.02.2015 - 10:20

    Sevgili Emir Kardeşim, Tur operatörünün isteği tek... Risk altında ki uçak koltuklarını doldurmak, otellerden de kelle başı 23 dolar para kazanmak. Shopingde gerilerde kaldı... Otelin derdi tek, tur operatörüne oteli kısa yoldan kapatıp, personelden, içkiden, yemekten kısıp yapılan iskontolara rağmen 23 dolar kelle başı kurtarmak... Yerel acentenin derdi tek...Kelle başı 1 dolar kar ile araçların leasingini ödemek... Turizm büyüklerinin derdi tek... Şişmece rakamlarla turizme ilgisi olanların oylarını kapatmak. Sen ve ben gibi saflar ise hem 12 dolar kazanalım, hem memleket tanıtılsın, hem kültürümüz dünyaya yayılsın iyi niyeti ile paralanırız. Saflıktan pişman değilim. Sonuna kadarda senin gibilerle birlikte debelenmeye devam edeceğim.

  • ahmet bal 02.02.2015 - 02:09

    Tebrik ederim Emir Bey, Siz tam bir turizmci gibi cok güzel saptamalarda bulunmuşsunuz...o meslektasimizin savunmasinda hâkli olabileceği satirlarda var. Oneriginiz bazi konularda ARGE calismalari için ödenek ve iyi bütçe gerekli. Once sizin yaklasiminiza ve yüksek enerjili girişimcilere ihtiyaç var. Su anda halen Carsi shopping mantigina dayali turizm yapiliyor... inşallah değişebilir selamlar Ahmet Bal atoll Turizm istanbul

En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.