Filetmacun
Her şey Bodrum Türkbükü'nde ünlü bir otelin restoranında lahmacun yedikten sonra önüne gelen hesaba itirazı ile bunu şikayet konusu yapan bir misafir ile başladı.
Biz daha turizmimiz ve Türkiye’nin sosyo-ekonomik gündeminden hiç düşmeyen all inclusive (her şey dahil ) sisteminin sınırlarımızdan içeri girer girmez nasıl dejenere edildiğini, çok kısa bir süre içerisinde sistemi
Ultra ‘sı,
Mega’sı,
Maximum’u,
Extended’i,
Premium’u,
Superior’u,
Total’ ı gibi evrime uğrattığımız halinden aslına nasıl dönüştüreceğiz diye uğraşırken,
Şimdilerde bir “LAHMACUN” tartışmasıdır aldı başını gidiyor.
Ah benim ucu sonu olmayan turizmim, akıl dolu turizmcim...
Her şey Bodrum Türkbükü'nde ünlü bir otelin restoranında lahmacun yedikten sonra önüne gelen hesaba itirazı ile bunu şikayet konusu yapan bir misafir ile başladı.
Konu bir anda magazin basınının hatta durumdan vazife çıkaran bazı yazarların köşelerine taşınınca Bodrum'un en ünlü “geyiği” olarak gündemde yerini alıverdi.
Otel sahibi derhal savunmaya geçti,
Yanlış bilgi !
Aslında benim lahmacunum 34 TL, ayranla 50 TL oluyor...
Bu arada en yetkili ağızdan bir bardak ayranın 16 TL olduğunu da öğrenmiş olduk!
Afiyet olsun...
Kamuoyu bu açıklamadan tatmin olmuyor!
Yeni bir açıklama daha geliyor
Benim lahmacunum diğerlerinden farklı,
Hem boyu büyük,
Hem’ de üzerinde “Filet Mignon” var!
“Filet Mignon dananın bonfilesinin önünden alınan ince dilimler halinde kesilerek pişirilen ve özel sos eşliğinde servis edilen bir et çeşidi.”
Yani bu, bizim ismi Arapça’da etli hamur anlamına gelen “lahm bi ajin” den türemiş Mardin ve Şanlıurfa illerimizin vazgeçilmez acılı pidesi…
Asırlık Lahmacun
Bodrum Türkbükü'nde Fransız mutfağı ile birleşince
Oluvermiş “FILETMACUN”.
Dedik ya her şeyi dejenere etmekte üstümüze yok diye,
Olur’a; kime ne, size ne?
Alan razı, satan razı...
Bir hikaye geldi aklıma;
Kahramanı “Osman Ziya Sülün ”
Evvel zaman içinde Dolmabahçe'deki saat kulesini satmakla ünlü nam-ı diğer dolandırıcılar kralı “Sülün Osman”
Hikaye şöyle;
“Gözüne kestirdiği saf ama cebinde para olan bir vatandaşı belirledikten sonra, adamları planlanmış bir şekilde Dolmabahçe'deki kule saate bakarak saatlerini ayarlarlar, sonra’da Osman’a giderek saat ayarlama parasını ödeyip giderler. Bu kârlı iş, kendini uyanık zanneden ve kısa yoldan zengin olmanın sihrini bulduğunu sanan vatandaşın dikkatini çeker, kısa bir hoş-beşten sonra Sülün Osman Dolmabahçe'deki saati bu vatandaşa satar….
Tabii yakalanır, huzura çıkarılır…
Komiser sorar, oğlum yine mi sattın saat kulesini?
Ne yapayım Komiser Bey diye cevap verir,
Bu alemde böyleleri olduğu sürece ben daha çok satarım saat kulesini!"
Alan razı, satan razı kime ne?
Bu alemde Mardinimizin Şanlıurfamızın asırlık Lahmacunu,
Olursa Bodrum'un, FİLETMACUN’ u
Herkes de yer 50 TL'ye kime ne! Size ne!
Afiyetlerle.
Bu Makale 19.07.2012 - 20:34:30 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
Lahm la ajin .. hamur üstünde et demek daha doğru gibi .
-
Siz de bir lahmacundur esip duruyorsunuz. Alay eder gibi, satmaz kardeşim. Ucuz bir reklam işte. Yaratıcılığınıza hayranım. Reklamın böylesi. Kaç adet lahmacun satmış, ispatlı bir gösterin bari