Fatmagül’ün suçu ne?
Acentelerin işine saldıran saldırana...
1618 sayılı yasada ‘’ Seyahat acentalığı faaliyetleri, Kanuna göre kurulmuş seyahat acentalarınca yerine getirilir. Tüketiciye yönelik olarak bir bedel karşılığında seyahat acentalığına münhasır faaliyet olarak tanımlanan hizmetlerin seyahat acentası olmayan kişi ve kuruluşlar tarafından yapılması yasaktır.’’ diye yazmasına rağmen Türkiye’de gerçekten seyahat işini sadece Seyahat Acenteleri mi yapıyor.?
Google’da reklam veren kaçak acenteler, internette cirit atan ve kim oldukları belli olmayan turizm siteleri, Kapadokya’da, Pamukkale’de, Uludağ’da acentesiz gezen Dernekler ve Okullar, otellerde toplantılar ve kongre düzenleyen organizasyon firmaları, Uçak bileti satan bankalar, otobüs yazıhaneleri ve şirket ünvanlarına ‘’turizm’’ yazınca bu işi yapacağını sanan uyanıklar...
Acentelerin işine saldıran saldırana...
Gerekli önlemler zamanında alınmaz, müeyyideler uygulanmaz ve cezalar ağırlaştırılmazsa Turizm Bakanlığından Acentelik Belgesi almış Seyahat Acentelerinin durumları yakın gelecekte pek parlak gözükmüyor...
İş bu haliyle devam ettiği sürece üzgünüm ama ‘’Acentelik Belgem var ‘’ demenin artısı kalmayacak gibi...
Bütün bunları bilmek için alim olmaya da gerek yok...
Görünen odur ki ; adeta Belgeli Seyahat Acenteciliğinden belgesiz Seyahat Acenteciliğine geçiş yaşanıyor...
Sadece Türsab'ın mücadelesi ile bu iş çözülmez...
Devlet çıkartacağı yasalar ile mücadeleye destek vermelidir. Denetleme görevi olanlar bu görevlerini ciddi yapmalıdır. Otelciler, medya, ulaştırmacılar, rehberler ile sektörden ekmek yiyenler bu mücadelede acentelerin yanında olmalıdır.
Google reklamları için adım...
Bundan bir ay önce hem basında hem de Türsab’ın web sayfasında ;
Türsab Başkanı “ Artık internet üzerinden kaçak faaliyetlere yeter” dedi. Başlığı ile bir haber yayınlandı.
Haberde;
‘’Türkiye Seyahat Acentaları Birliği, işletme belgesi ve TÜRSAB üyeliği olmaksızın faaliyet gösteren kişi veya kuruluşların Google AdWords üzerinden reklam vermesini engelleyecek.’’ deniyordu.
Bu haber bile bu kaçak internet acentelerinin geldikleri yeri çok açık olarak gözler önüne sermektedir. Görüldüğü üzere bu kaçaklar faaliyet göstermekle kalmıyorlar google’da reklam bile veriyorlar.
Türsab ile Google’ın bu işbirliğini tabiî ki bu ortamda önemsiyorum…
Ancak uygulanabilirliği konusunda tereddütlerimin olduğunu da söylemeden geçemiyorum.
Çünkü Google ticari bir işletmedir. Bu işi reklamlardan aldığı paralarla götürmektedir. Onun için reklam verenin, belgelimi yoksa belgesiz mi olduğunun onlar için pek fazla önemi olduğunu sanmıyorum. Onları buna mecbur eden bir yasa da olmadığına göre... bu işbirliği olsa olsa karşılıklı iyi niyet çerçevesinde kalmaktan öteye gidemeyecektir.
Yasa gerekli…
Böyle kaçak acente faaliyetinde olanlara verilecek cezaların yüksek olması ve çıkartılacak yasaların reklam alanları da kapsayacak şekilde düzenlenmesi lazım. Ancak böyle illegal acente faaliyetinde bulunanları engellemek mümkün olur.
Kaçak acente faaliyetinde bulunanlarla mücadelede Otelciler çok önemli…
Seyahat Acentesi Belgesi olmadan faaliyet gösterenlerle mücadele etmede en önemli bileşenlerden biride otelcilerdir. Şimdiki düzende haklı olarak onlar işe, kimin getirdiği önemli değil mantığı ile bakıyorlar...
Otelciler böyle firmalara veya şahıslara rezervasyon yaparken veya kontenjan verirken Seyahat Acentesi Belgesini isterse ve bu isteme işi çıkartılacak yasa ile mecburiyet olarak getirilirse bu mücadelede en önemli adım atılmış olacaktır. Bu belgeyi istemeyen otelciye verilecek ceza rezervasyon miktarının beş katı on katı olacak derseniz kimse bu kaçak acentelere ve acentelerin işlerini böyle organizasyon firmalarına yer vermeye cesaret edemez.
''Kar gütmüyoruz'' diyerek seyahat işi yapanlar...
Bir başka konuda; Bazı Dernekler ve okullar ‘’kar gütmüyoruz sadece sosyal faaliyet yapıyoruz’’ söylemi ile üyelerine ve öğrencilerine turlar düzenliyorlar. Kimse de bunlara ''yapamazsın arkadaş''demiyor. Olacak iş değil. Kar gütmemek bu faaliyeti acentelerin yerine sana yapma hakkını mı veriyor. Böyle bir yetkin varsa bu yetkiyi sana acentelere rağmen kim veya kimler verdi. Kaldı ki böyle olduğunu varsayalım kar etmediğinizi nereden biliyoruz. Kim denetliyor kim kontrol ediyor. Bunu da anlamakta zorluk çekiyorum. Bu iş bir turizm faaliyeti ise bunun kesinlikle Belgeli Seyahat Acenteleri tarafından yapılması gerekir.
Onca para harcayarak Seyahat Acenteliği Belgesi almış acentelerin işlerine saldıran saldırana…
Gördüğünüz gibi Seyahat Acentesi Belgesi olanların yapacakları işleri maalesef başkaları yapıyor. Buna ister denetimsizlik, ister yasalar yetersiz, isterseniz başıbozukluk ne derseniz değin. Bütün bunlar ortadaki acı gerçeği örtmüyor. Gerçek Seyahat Acentelerinin elindeki işler her geçen gün azalıyor…
Tekrar söylüyorum, eğer gerekli önlemler alınmaz, yasalardaki boşluklar kapatılmaz ve yeni yaptırımlar getirilmez, bu haksız rekabete dur denilmez, yetkili kurumlar üzerlerine düşen görevleri yapmazsa bundan en çok mağdur olanlar suçu belge alarak acentelik faaliyetinde bulunmaya çalışanlar olmaya devam edecektir.
Bu aralar televizyonda yeni bir dizi başladı…Adı ‘’Fatmagül’ün suçu ne’’ diye. Onu seyrederken bu yazıyı yazmak aklıma geldi.
Gerçekten de ''Belgeli acentelerin suçu ne.''
Bu Makale 15.10.2010 - 11:49:59 tarihinde eklendi.
Kullanıcı Yorumları
-
acenta açmak için türsaba niye para veriliyor anlamadım (bir mühendis olarak )bide başka biyere daha para veriyormuşsun 25 bin ilra kadar bu neden veriliyor bunuda anlamadım.eğer bir firma kuracaksan belge istersin bu varsa kurmasına izin verirsin o kişi de şirketini batırmamak için çalışır. bağlı olduğun kuruma kuruluşa tabiki aidatını verir senin yasal haklarını savunsun diye ama yine söylüyorum benim anlamadıım acenta acarken neden bu kadar paralar ödeniyor?
-
sizler 1618 sayılı kanunun olduğuna inanıyormusunuz arkadaşalr turizm hala bir meslek değil sadece tursaba para kazandırmak için yapılan bir hobi haline geldi bugün anadoluda mahalle bakkalı çanakkaley tur yapıyor bankalar uçak bileti veriyo.Mevcut başkan bunlar ilgelenmiyor ve ilgilenmezde onu için en büyük rant hac-umre milyon avrolar varken br a gurbu acentanın işlerinle uğraşmaz
-
Bırakın seyahat acentacılığını, tüm segmentleriyle turizm hala bir meslek değil. Sadece bir iş. Üstelik büyük paralar dönen riskli bir iş. İstediği kadar üniversitelerimize bağlı turizm yüksek okullarımız, fakültelerimiz, akademilerimiz, turizm konusunda çalışmalar yapan akademisyenlerimiz olsun... Bu gerçeği değiştirmez. 1618 sayılı yasa seyahat acentacılığını düzenliyor. Ya bu "iş"i yapan bireyler? Onların bu işi yapabilmeleri için kesin olarak aradığımız kriterler var mı? Diploma, sertifika, çıraklık, ustalık belgesi vb? Hayır. Turizm de isteyenin, istediği zaman, istediği gibi at oynatmasını engellemenin tek yolu olayı önce kişisel bazda ele alarak bir meslek yasası ile pozisyonları tanımlamak, yetkileri, sorumlulukları, cezai yaptırımları belirlemektir. Biz, işi yapanları tanımlamadan, buna gerekli düzenlemeleri getirmeden seyahat acentacılığını düzenledik. Çalışana aldırmadık, dükkana, yani seyahat acentasına çeki düzen vermeye çalıştık. Gelecek kuşaklar adına şimdi geriye dönüp bir an önce bu önemli eksiği tamamlamalıyız. Turizm ancak bu şekilde meslek haline gelir, saygınlık kazanır. Diplomalı, iş arıyor, işsiz oturuyor, diplomasız ise büyük patron sıfatıyla ciddi toplantılarda ahkam kesiyor, Bakanların masasında caka satıyor. 1618 sayılı yasa bile günün koşullarına hiç uymaz hale geldi. Kavram kargaşasından geçilmiyor. Seyahat acentası kim? Tur operatörü kim? Artık 1970'lerin seyahat acentacılığından bugünün dünya gerçeklerine gelmemiz ve uluslararası uygulamaları görmemiz lazım. AB normları ne diyor bu konuda acaba? Herşeyimizi AB normlarına uyduruyoruz. Turizmde işin neresindeyiz?
-
Ben Fatmagül Seyahat Acentesi... Bana sahip çıkan yoktu, bunlar başıma geldi... Daha neler gelecek, kimbilir... Yoksa sizinde mi sahibiniz yok? Al sana gerçek bir acente sorunu... Bu işi çözmek tüm diğer bahsi geçen kurum ve kuruluşlardan önce TÜRSAB'a düşer! Ama restaurantçılık, otelcilik yapmak varken, acenteler kimin umurunda?! Google'dan medet umup, "Biz bu konuda hiçbir şey yapmıyoruz ama sen belgesiz şahıs/firmalardan reklam alma!" demek abesle iştigaldir. Kendileri yan gelip yatarak, üyesi olan acenteleri için kılını kıpırdatmazken, neden Google gibi bir kurum, reklam gelirinin azalmasını kabul etsin ki?