Engelliler Projesi Ciddiyet İster
Teknik bir terim olarak bildiğimiz “proje”, küreselleşmenin getirdiği yeni dünya düzeninde farklı anlam taşıyor. Artık otorite, “verilen hizmeti!”i gözlere sokmak, onun tanıtımını yapmak için akıllı bir taktikle projesini çok önceden açıklıyor, basın yoluyla halkı bilgilendiriyor. Geçen zaman içinde proje yürüse de yürümese de sürekli ısıtılıyor, gündemde tutuluyor…
Projelerin batı kökenli olanlarında, AB’den parasal destek alabilmek için, kamuoyunun çok net anlayamadığı bir liderlik etrafında ülkeler arası işbirliğine gidilebiliyor. Gündeminin ustaca halka yansıtıldığı ama ne denli gerçeklik içerdiğinin belli olmadığı toplantılar yapılıyor, mesajlar veriliyor.
Alanya’nın, engellilerin kolayca yaşayabileceği bir şehir olmasına dönük Batı ülkeleri destekli böyle bir proje, tam bir yıl önce gündeme getirilmişti. Uzunca bir ara sonrasında geçen hafta Ankara ve arkasından Alanya’da toplantılar yapıldı. Ankara toplantısı Çalışma ve Sosyal Yardım Bakanlığı’nca düzenlenirken, ALTİD’in öncülüğündeki Alanya toplantısında ise Turizm Bakanlığı yetkilisi vardı. Herkes İçin Mimarlık Çalışma Gurubu Başkanı Polonyalı mimar Krzysztof Chwalibog “ Engelli istihdamında ulaşılabilirlik ve yerel yönetimler” başlığıyla Ankara’da konuşurken, Alanya’daki konuşmasına “ oteller” de eklenmişti…
Bir turizm şehri olan Alanya, elbette dünyadaki şu kadar milyon fiziksel engellinin, “hareket edebilen(!)” bilmem bu kadarını potansiyel turist olarak görüp, onları getirmenin koşullarını hazırlayabilmeli; bu anlamda politikalar üretebilmeli. Hatta uluslararası engelsiz yaşam alanları adı altında özel bölgeler yaratılıp turizm çeşitlendirilmeli. Ama bir şehrin, herkesin kullanımına açık alanlarının kendi engelli hemşerilerince erişilebilir ve kullanıcı dostu olarak düzenlenebilmesi yöneticisinin ilk önceliği olmalıdır…
Bir şehrin turizm kazançlarına dönük planlanması normaldir. Ama örneğin, şehrin engelli vatandaşlarca kullanımına yönelik hazırlanması kendi hemşerileri için değil de, bir turizm gerekliliği gibi sunulursa insanını yaralar. Neredeyse her konunun ticarileştiği dünyamızda engellilere ilişkin düzenlemeler bir sömürü konusu olmaktan uzak olmalıdır.
Onun için, Alanya ve bilumum belediyelerin bu konuda daha duyarlı olmaları gerekir. Bir yıl boyunca yalnızca üç tane yaya geçidi düzenlemesiyle “engelsiz kent” olmaya soyunulamaz; böyle bir hizmet abartılıp, araçsallaştırılamaz…
Bu Makale 21.12.2010 - 09:52:00 tarihinde eklendi.
