Duran varlık
Mesleğim gereği yazılarım genellikle teknoloji ağırlıklı oluyor. Yok online reklam diyorum, mobil uygulamalar diyorum, teknolojide inovasyon diyorum. Konuya hakim olmayanlar genelde “yahu ne diyor bu?” tepkisini veriyor eminim.
Bugün, teknoloji terimlerini farklı meslekler ile birleştirerek anlatayım istedim. Mesela “Muhasebe!”, çok heyecanlı değil mi?
Mesela, bir kaç gündür tüm sitelerde konusu geçen 4G’yi açıklayalım. Nedir bu 4G?
4G’yi muhasebe terimi ile “Duran Varlık” olarak adlandırabiliriz. Nasıl ama? Hemen kavradınız değil mi? O zaman mevcutta kullandığımız 3G’de “Dönen Varlık” olsun. Hani taşınmazlara, uzun süreli alacaklara duran varlık diyoruz ya, 4G o zaman tam bu açıklamaya uyuyor sanki. Bekle dur sen 4G’yi, hey gidi hey. Belki teknolojiyi de kendi başına bir dönen varlık olarak adlandırabiliriz. O hiç durmuyor çünkü, sürekli dönüyor!
Neyse, konuyu ciddiyetsizlikten çıkaralım ve gerçeklere dönelim. 4G ile ilgili yapılan açıklama karşısında bir tek ben hayretler içerisinde kalmadım diye düşünüyorum. Neden? diye soranlar olabilir, kısaca açıklayalım.
Önce 4G’nin gerçek anlamda tanımını yapalım. 4G, 4. nesil kablosuz iletişim teknolojisine verilen isimdir. Bu teknoloji sayesinde, ses ve veri akışını hem daha kaliteli hem de daha hızlı gerçekleştirebileceğiz. Video konferanslar daha akıcı olacak, internet üzerinden video izleme konusundaki sıkıntılarımızı büyük ölçüde giderecek, mobil cihaz alt yapıları gelişecek ve bu sayede insanlar daha hızlı iletişim kurabilir olacaklar. Bu söylediklerim standart tanımlar, aslına bakarsanız işin gerçeğinde bir çok kazanç var. Örneğin, 4G sayesinde video konferanslara daha fazla ağırlık vererek, toplantılar için şehir şehir gezmek durumunda kalmayabilirsiniz. Zaten 80’li yıllardaki filmlerde de öyle değil miydi?
Teknoloji ve ticaret, birbiri ile paralel ilerler. 4G her ne kadar bir teknoloji ismi ise de, bu aslında ticari bir üründür. İletişim teknolojilerinde her ülke, bu ürünlere bir şekilde ayak uydurmak durumundadır, aksi halde diğer ülkeler ile yapılan ticaret etkilenecektir. Basit bir örnek daha; hanginiz elindeki 5. nesil telefonu kullanırken, 6. nesili almayayım, 2 sene sonra 8. nesil çıkar onu kullanırım demekte? veya neden teknoloji üreten firmalar, direk 8. nesil telefon çıkarıp bizi rahatlatmıyor?
Cevap basit!, her çıkarılan ürün ile, sonradan çıkacak ürünün alt yapısını oluşturuyorlar. Teknolojide bu şekilde ilerliyor, şu an kullandığımız 3G teknolojisi, 4G teknolojisinin alt yapısını oluşturuyor ve insanlara bunu nasıl daha fazla geliştirebiliriz diye çalışmalarına sebep oluyor. Direk 5G’ye geçme mantığı, düz bir çizgide yaratılacak boşluk olacaktır. Hatırlayın, Geleceğe Dönüş filminde, geçmişte yaptıkları bir hata, geleceğe gittiklerinde felakete yol açıyordu. Belki o kadar ciddi bir felaket olmayacaktır ama 4G teknolojisini tecrübe etmeyen ülkenin 5G’ye geçebileceği anlayışı bana çok doğru gelmiyor.
Peki bunun turizm ile ne ilgisi var derseniz, özellikle otelcilik sektörü halinden memnun ki kimseden ses çıkmıyor. Dolayısı ile bende turizm ile alakası yok herhalde diye düşünüyorum. Zaten seçim beyannamelerinde de unutuldu gitti turizm. Bu yüzden belki de sektör küskün, sesi çıkmıyor. Maliyet düşük olsun diye ADSL kullanan tesisleri konu dışında tutuyorum.
Kablosuz iletişim teknolojileri yavaş yavaş tatil yapan insanların tercihlerini değiştirmeye başlıyor. Ücretsiz wifi olmayan bir otel, olana göre daha az tercih ediliyor. İlerleyen dönemlerde, internet bağlantısının yavaşlığından dolayı farklı ülke tercih etmeye kadar gidecek bu konu. Çünkü, teknolojiden ayrılamıyoruz, yıllık izinde de olsak, sosyal medyadan kopamıyoruz. Bu da hızlı internet talebini ciddi oranda arttırıyor. Örneğin, Periscope uygulamasını artık duymayan yoktur diye düşünüyorum, tesisinizdeki misafirlerin Periscope aracılığı ile eğlencelerini 3G hızında canlı olarak yayınladıklarını düşünün…Şimdi bu balonu patlatın ve 1 sene sonra 4G hızına göre optimize edilmiş bir uygulamanın sizin 3G hızınız ile cebelleştiğini düşünün. Ne oldu, biraz etkilendi gibi turizm.
Üniversite 3. sınıftayken, direk mezun olmak gibidir 2 sene beklemek. En önemli seneyi atlayıp, torpille okul bitirmek gibidir. Gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi kalırız ortada. Marifet gibi lanse edilse de, değildir. Zaten 2 sene sonra 6G çıkar, dünya 6G konuşuyorken biz 5G’ye de geçmeyiz. Etti mi sana 4 sene!
Bu Makale 11.07.2015 - 14:41:40 tarihinde eklendi.