Rıza Ersoy

Dubai’de yaşadığım rezalet ve sonrası…

Dubai’de yaşadığım rezalet ve sonrası…

BAE Dubai Türk Başkonsolosu hakkında şahsi şikâyetimdir:

Değerli Okurlar,

Umarım iyisinizdir. Bugün sizlerden özür dileyerek, geçtiğimiz ay kendi başımdan geçen şahsi bir olayı sizlerin de başına gelmemesi adına aktarmak istedim. Ancak bundan da ziyade Dubai’de yaşadığım rezaletin Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dubai Türk Başkonsolosluğu misyonunda ele alınışını – yani Arapça bilen tek bir kişi yok mu acaba o misyonda?- ve daha sonra İstanbul’a dönüşte, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) İstanbul Başkonsolosluğu tarafından ele alınışını açıklamak isterim.

14 Eylül 2024 tarihinde, arkadaşımla birlikte Dubai'ye ulaştım. Her ne kadar 3 ya da 4 defa daha önce BAE'ye gitmiş olsam da, arkadaşımın ilk defa girişi olacağı için, elektronik vize işlemlerimden geçmek yerine, kendisine eşlik etme adına, yüz yüze görüşmeye gittik. Oradaki görevli, arkadaşımı kabul etti fakat bendenizi kabul etmedi. Nedeni sadece ve sadece bir ‘’S’’ harfi. Yani benim ismimin önünde INGILIZCE e-vize versiyonunda Mr yerine Mrs yazılmış ve o yüzden beni YAKLAŞIK 30 SAAT ''göçmen ofisinde'' beklettiler. İstanbul’a döndüğümde ve Sayın BAE İstanbul Başkonsolosu ile görüştüğümde, aslında e-vizemin Arapçasında zaten Mr yani Bay yazdığını belirtti. Ki ne ad- soyad doğru olduktan sonra ‘’Mr’’ veya ‘’Mrs’’ ne önemi var, o da ayrı mesele. Bu arada e-vizede fotoğraf da var.

Dubai Havalimanı’ndaki görevli bir hanımefendi benim işlemimi tamamlayacaktı ki, ‘’Rashid’’ denen Havalimanındaki bir polis bana engel oldu. Herhalde kendisinin Türklerle alakalı bir problemi vardı. Türkiye’ye döndükten sonra değerli BAE İstanbul Başkonsolosu ile İngilizce konuştuk. Kendileri son derece nazik bir beyefendi. Dolayısıyla daha sonra kendisiyle yaptığım bir görüşmede ‘’ I think what they did to you was personal’’ dedi. Yani, sadece Arapça versiyonuna baksalar dahi size kolaylıkla içeri alabilirlerdi minvalinde cümleler kullandı.

Hadi Dubaililer beni sevmedi… Peki, bizim misyon (görev) ne yaptı? Bizim Dubai’deki görevli Başkonsolosluk ne yaptı? Hiçbir şey. Eğer ki vatandaşına gelip sahip çıksalardı, beni ya ülkeye (BAE’ye)  aldırırlardı ya da pasaportumu geri verdirip, Türkiye’ye geri dönmemi sağlarlardı. 1 saat içerisinde. Bir ülke misyonu, başka ülkelerde ne için var?

Monşerler, Pazar günü olduğu için olsa gerek, bana sahip çıkmadı. 30 saat benim Dubai'de beklememe sebep oldular Dubai göçmen ofisinde. İnanılmaz derece bir soğuk var havalimanında. Zira klimalar çok iyi çalışıyor. Eğer giderseniz şahit olursunuz. Ve aşırı üşümekten hasta oldum. ''Benim bavulumu verin, üstüme bir şeyler alayım'' diyorum Dubai göçmen ofisine. Onu da kabul etmiyorlar. 

Uzun uzadıya anlatmayayım yaşadıklarımı ancak diyeceğim şudur: Sayın Cumhurbaşkanımızı dahi kaale almayan bir ''Göçmen Ofis'' - Dubai Immigration Office- ve orada bir vatandaşını dikkate almayan ve benim nazarımca vatandaşına sahip çıkmayan bir Monşer'in orada kalması bir züldür.

Bu arada şunu da söyleyeyim: Bendeniz İstanbul'a Muğla Milletvekili Sayın Kadem Mete sayesinde döndüğümde, yani döndüğüm günün sabahında, bana utanmadan bir de İngilizcesinde dahi ‘’Mr.’’ Riza Ersoy – yani MrS değil- diye bir vize yolladılar BAE makamları ve e-vize servis sağlayıcısı. Arapçası hala Mr. Yani bendeniz orada durmaya devam etsem ve o vizeyle içeri girmeye kalksam, hiçbir sorun olmayacaktı.

Şimdi gelelim Sayın BAE İstanbul Başkonsolosuna: Başkonsolos Bey beni fevkalade karşıladı İstanbul'a döndüğümde. Makamına dahi oturmadı. Beni ayakta karşıladı. Benim yanımdaki koltuğa oturdu. ''Mr. Rıza vizenize bakabilir miyim?'' dedi. Verdim e-Vize’yi. ''İnanamıyorum, bunu size nasıl yaparlar?’ dedi. Kendisine bilvesile teşekkürler ediyorum. 1 saatten fazla benimle vakit geçirdi. Sağ olsun değerli BAE İstanbul Başkonsolos Bey.

Neden teşekkür ediyorum: Zira dürüstçe ‘’E-vizenizde İngilizce versiyonda Mrs yazıyor fakat Arapça 'da Mr. yazıyor'' dedi. ‘’Oradaki memur İngilizce versiyonu kaale almayabilirdi’’ yani in English version yerine Arapçasına bakarak: ‘’They could have just ignored it'' dedi. Bunu bana ifade edecek tek kişi yok muydu Türk misyonunda? Arapça dahi bilmeyen kişilerin ne işi var Dubai Başkonsolosluğu’nda?

Peki BAE İstanbul Başkonsolosu, T.C. misyonu yani bizim Dubai Türk Konsolosluğu hakkında ne dedi: ‘’Sizin misyon bu durumu ele alsaydı, 2 dakikada bu işi çözerdi’’ dedi. Yani bu durumu, ‘’size sahip çıkarak 2 dakikada çözerdi sizin Başkonsolosu’nuz’’ dedi. Evet, bizim Başkonsolos, Pazar keyfinde olduğu için ben 30 saat ''immigration office'te o soğuk havalimanında Dubai'de kaldım. Kendilerini bilvesile tebrik ederim, harika bir iş çıkarttıkları için!

Bu arada BAE’de görevli bizim Sayın Büyükelçi’yi de aradım geçtiğimiz günlerde. Kendisi de lütfedip hala dönmedi. Vatandaşa döneceksiniz. Biz sizin hizmetkârınız değiliz. Siz bizim hizmetkârımızsınız. Ben de devlet görevinde olsam, tüm vatandaşın hizmetinde olmam gerekir. Bakınız koskoca Rusya Başkanı Putin, Türkiye’nin önderliğinde Ukrayna- Rusya esir takasında dahi havalimanına gidip, kendi vatandaşlarını çiçeklerle karşılıyor. 

Bir monşer vatandaşına sahip çıkmazsa ne işi var o misyonda?  Bunu bana biri açıklasın. Bana BAE İstanbul Başkonsolosu'nun gösterdiği ilgiyi, kendi misyonum göstermiyor? Böyle bir şey olur mu? Kabul etmiyorum.

Uzun lafın kısası; böyle bir misyona yazıklar olsun. Bu yaşadıklarımdan sonra lafımı esirgeyecek de değilim. 

Bu yaşadıklarımdan sonra benim yaşadığım duruma bazı yorum yapan aklı-evvellere de bilgi olsun diye yazıyorum: Bendeniz 4 ila 4,5 sene Amerika’da kaldım. Yani ilk defa yurtdışına çıkıyor değilim. Ki bayağı ülkelerde ve o ülkelerin birçok şehirlerinde dolaşmış biriyim. Ayrıca yüksek lisans yaptım yurtdışında çok iyi bir üniversitede. Ve orada da akademik kariyer açısından çok ama çok başarılı üniversitelerde okumuş, çok değerli Türk ve yabancı arkadaşlar edindim. En az 20- 25 tanesiyle hala arkadaşım, dostum. Morgan Stanley’de staj yaptım. Dünya Bankası programında tercümanlık yaptım. Ki orada tanıdığım ve 22 senedir hala dostluğumu sürdürdüğüm her siyasi partiden dostlarımı da o vesileyle tanıdım. Herhalde bir formda Mr. ve Mrs. ayrımını yapamayacak kadar geri zekâlı değilim. Ki üstüne üstlük verilen vizede traji-komik bir olay var. Tekrar edeyim: Vizenin İngilizce’sinde Mrs yazmasına rağmen, Arapçasında Mr. yazdığı halde bendenizi Dubai’ye almadılar. Arapçasında Mr. yazdığını söyleyen kişi, kendileriyle İstanbul’da buluşmamızda bana son derece saygı çerçevesinde davranan değerli BAE İstanbul Başkonsolosu Saeed Saqer’ir. ‘’Bunu size nasıl yaparlar?’’ diyen de bizatihi kendisidir. Tekraren söylüyorum; daha sonra da ‘’Mr’ olarak İngilizcesinde de doğru yazdılar.

Bir daha hiçbir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının böyle bir şey yaşamaması adına yazdığım bir yazıdır. Oradaki görevli monşerler, gereğini yapacaklar. Bu arada, bana isnat edebilecekleri tek bir suç yoktur. Olamaz. Zaten ben kendim de suç işlemekten korkarım, Allah’ıma bin şükür. Ben hayatımda bu kadar küçük düşürüldüğüm bir seyahat yaşamadım. Ve bendeniz bunu KABUL ETMIYORUM. Gerekli makamlara da yazdım. Umarım monşerler gereğini yaparlar. Hiç zannetmem ama bilmem anlatabildim mi? 

Saygılarımla,


Bu Makale 18.11.2024 - 11:45:33 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.