Zafer Cengiz

Destinasyon Yönetimi: Turizmin anlaşılamayan ve çözülemeyen bilmecesi

Çağımızın hızla gelişen ve değişen dünyasında ‘Seyahat ve Turizm Endüstrisi’ şaşırtıcı gelişim sürecini sağlıklı bir şekilde sürdürmektedir. Fakat temel özellikleri nedeniyle, çok sektörlü özgün bir yapıya sahip STE’nin söz konusu önlenemeyen yükselişinde, çok büyük engellerin varlığını idrak etmeliyiz. Geniş çapta örgütlenme ve koordinasyon gerektiren turizmde, bu ihtiyaçların giderilmesi ve ideal zeminlere oturtularak verimli ve etkili halde organizasyonu, gerçekten zordur. Bu nedenle de, turizmin bilmeceleri dünya çapında çözülememiştir.

Birleşmiş Milletlerin ‘ihtisas kurumu’ olarak devrede olan Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) tarafından, tüm dünyada turizmin geliştirilmesi konusunda özgün destek faaliyetleri sürdürülmektedir. 2000’li yıllarda bu konuda girişilen atılımla, hükümetlere yönelik açılan “ülkenizde bölgesel turizm yönetimi düzeni kurmanızda büyük yarar var” şeklindeki özel bir kampanyayla DMO (Destination Management Organization) Sistemi, bir süre desteklenmiştir. Fakat hükümetlerin beklenen ilgiyi gösterememeleri sonucunda, kampanya sona ermiştir.

Türkiye Turizm Stratejisi’nin Bakanlık bünyesinde oluşturulduğu 2005’lerde, çalışmalara destek vermek üzere yaptığımız tavsiyelerde, “Sürdürülen çalışmalar Anadolu turizminde planlama yöntemleri getiriyor, fakat bu faaliyetin örgütlenme stratejisinin eksik kalmaması gerekir!” diyerek, DMO sistemini tavsiye ettik. Böylece 2007 yılının mart ayında resmen devreye alınan 2023 Ulusal Stratejisinde “milli örgütlenme modeli” halinde uyarlanan “Turizm Konseyleri Zinciri” çok çağdaş bir bölgesel gelişim sistemi olarak devreye alındı.

Fakat çeşitli nedenlerle uygulamaya geçemeyen Ulusal 2023 Stratejimiz ve Kamu-Özel İş Birliği prensipleri paralelinde, Türk turizmine yepyeni ve atılımcı bir sinerji katacak olan “Yerel Turizm Konseyleri Modeli” de, son 9 yıldır başlatılamamıştır. Oysa güncel olarak gelinen noktada, tüm Anadolu beldelerinin turizmde yöntem arayışları ‘yerel turizm platformları’ esasında sürdürülmekte ve Stratejik Konsey Modeli’nin varlığı bile dikkate alınamamaktadır. Bu anlamsız durumun nedenleri ve sonuçlarının mutlaka irdelenmesi gerekir!

TURİZMDE DESTİNASYON YÖNETİMİNİN TEMEL PRENSİPLERİ İDRAK EDİLMELİDİR

UNWTO tarafından turizm dünyasına şiddetle tavsiye edilerek, hükümetlerce yadırganıp uygulanamayan DMO Yaklaşımının özü:

(1) Birçok üründen oluşan turizm olayının bütününde ‘gerçek ürün’ destinasyon olarak tariflenen bölgesel ve yöresel fizik alanların kendisidir.

(2) Bu nedenle söz konusu bölge, bir ‘bacasız fabrika’ olarak ele alınarak “özgün ve özel bir şekilde yönetilmeli”dir.

(3) Bu yönetim düzeninin kurulmaması halinde, alt sektörlerin kendi çıkarlarıyla hareket etmesiyle ‘uyumlu bir ortak üretim düzeni’ elde edilemez.

İşte bu ana nedenlere ve turizmin yapısına paralel yenilikçi gerekçelere dayanan DMO Teorisi ile turizmin geleneksel bir sektör gibi ele alınıp “Bakanlıkça Ankara’dan yönetilmesinin” beklenmesi arasındaki görüş farkı, mevcut çelişkileri yaratmıştır. Dünya hükümetlerinin de konuya uyum sağlayamaması, bu özelliğin henüz idrak edilememiş olmasına bağlıdır. Turizmi Bakanlık olmadan yöneten ülkelerin de ‘başarı sırrı’ bu detaydadır. Zira turizmde çok geniş alanlarda oluşturulması gereken “organizasyon ve koordinasyon ihtiyacı” esastır.

Fakat bu görüşleri benimseyerek, gelişen turizme yeni Planlama çerçevesi hazırlayan Turizm Bakanlığı’nca 2023 Turizm Stratejisi’ne uygun bir şekilde entegre edilen Turizm Konseyleri Zincirinin ‘neden ve nasıl uygulanamadığı’ sorusu da, ayrı bir önem kazanmaktadır. Bu konu tamamen AB Uyum Mevzuatı’nda altı çizilerek öngörülen “yönetişim ilkesi” ve buna paralel olan “sivil toplumun işleyişi” yaklaşımlarıyla yakından ilgilidir. Henüz tam anlamıyla benimsenemeyen “alan yönetimi ve özyönetim” kavramları söz konusudur.

Bugün “verimsizlikten ve krizlerden kurtulamayan ülke turizminde neler oluyor” diye bakıldığında, duruma yol açan gerçekler apaçık teşhis edilebilir. Strateji sonrası göreve gelen Bakan Günay’ın ‘turizmin yol planını’ 6 yıl boyunca uygulamamasını hiç kimse eleştirmemiştir. 2013 başında görev alan Bakan Çelik ise, urizm müsteşarına ‘Stratejiyi uygulayın’ talimatı vermek yerine, deneyimli bürokratlarını da devre dışı bırakıp turizmin içini hepten boşaltmıştır. Bunlara seyirci kalan turizm camiası ise, hala ‘turizmci bakan’ bekliyor?

TÜRKİYE’DE TURİZM YAPILACAKSA 170 ADET YEREL KONSEY KURULMASI GEREKLİ

Yaşanan gerçekler karşısında, son kesitte tartışmaya açılan kültür ve turizmin ayrılması ise, çok gereksiz ve anlamsız bir detaydır. Esas ihtiyaç, turizmin işleyiş altyapısının tıkanıklıklarını çözerek ‘oyunu yeni kurallara göre oynayarak’ Bölgesel Turizm Yönetimi tarzıyla dizginleri ele almak iken, strateji prensipleriyle getirilen bu düzene kamu ve özel ortaklarca sahip çıkılamamıştır. Toplam süresi 17 yıl olan stratejinin 9 yılı geçmiş olmasına rağmen, turizmin ‘yasal çözümlerini uygulamak’ dışında başka bir çıkar yol ve alternatif yoktur! 

İşte bu nedenle, son 6 yıldır gönüllü avukatlığını yaparak turizm piyasasını uyarma gayretlerini inatla sürdürdüğümüz strateji ve konseyler düzeninin geleceği, hala belirsizdir. Çünkü aşılması çok zor olan başka bir eşik daha var: Aktif turizmcilerin anlayarak destekleyemediği bu yeni yaklaşımın, turizmde devreye girmesi gereken “pasif yerel paydaşlarca benimsenerek” uygulanması, daha da zordur. Son 3 yıldır bu yönde sürdürdüğümüz çabalarda, tüm yörelerin arayışlarına karşın, ‘Stratejik Konsey Modeli’nin tek örneği yoktur.

Stratejiye göre Bakanlıkça çıkartılması gereken ‘Konseyler Uygulama Yönetmeliği’ bile olmadığından, tavsiye ettiğimiz formül “Konseylerin yerel resmi dernekler olarak fiilen başlatılması ve ileride Stratejik Konseyler Zinciri ile bütünleşmesi” prensibidir. Fakat bu atılıma ‘mesleki örgütlenmede takıntılı olan’ aktif turizmciler,  ‘yeni bir yerelde ortak örgütlenmeye’ sıcak bakmamakta ve pasif turizmciler de bu durumu idrak ederek inisiyatifi ele alamamaktadır. Ayrıca bir de “yerel turizmin patronu kim olacak?” kavgaları gündemdedir!

Oysa mevcut zihniyetlerce çok karmaşık olarak görülebilecek olan ‘turizmin patronu’ konusu, yerel ortak akıl bütünlüğü ile önerilen demokratik sivil toplum yapısıyla ‘ilçelerde kaymakam ve illerde valinin onursal başkanlığı altında, tüm dernek üyelerinin çalışma grup başkanlarını seçmesi ile oluşan’ sağlıklı ve sinerjik bir örgüt yapısıyla kolayca yerine oturmayı beklemektedir. Bugün her yörede çetrefil bir devinim karmaşası içinde sürdürülen turizm tartışmalarının, tek çatıda toplanan paydaşlarca ortak yönetilmesi söz konusudur.

Böylesi bir yeni derneğin ‘yaptırım yetkisi yok’ itirazlarına basit cevap: Yerel paydaşların sivil toplum olarak şeffaf bir şekilde ele alarak karar verdikleri yerel projelere hangi yetkili kurum sahip çıkmaz ve uygulamaz? İşte bu çok hayati detaylar dikkate alınmadan, herkesin yanında olduğu ve söylemlerle sürekli desteklenen turizmde “hiçbir eylem yapılamaması ve sonuç alınamaması” düzenine getirilecek yenilikçi çözümlerin özü budur. Yıllardır sorulan ve cevaplanamayan “uygulama örneği nerede var?” sorusuna da artık cevap bulduk!

DMO konusunda dünya gelişmelerini son yıllarda yakından takip ederek, ilgili platformlardaki tartışmalara girdiğimiz ‘global çalışmalarda’ 10 ay önce tüm Avusturalya’da DMO modelinin çok başarıyla uygulandığını ve bu durumdan henüz Batı’nın bile yeterince haberi olmadığını keşfettik. Böylece Strateji ve Konseyler konularında ulusal çapta “idrak ve uygulama sürecini” beklerken, küresel çapta da ayrı bir cephe açarak, UNWTO nezdinde “eski DMO kampanyasının direkt destinasyonlara dönük yenilenmesi” kulislerine girdik.

Son 16 yıldır içinde yaşadığımız bu süreçte oluşan uzmanlık birikimlerimizi, tüm “dünya çapında turizmin bilmeceleri” olarak aşılamayan konularda “katalizör destek rolü” oynamaya yönlendirmiş olarak, internet ortamında üye olduğumuz 40 kadar platformda bu detayları sabırla işlemeye başladık. Bu yönde, yazarlık misyonumuzla kaleme almaya başladığımız makaleler de aşağıda dikkatlere sunulmuştur. Stratejik Planlama ve Yerel Turizm Konseylerinden oluşan bu ‘uzmanlık paketi’ rasyonel bakışlarla çok büyük ilgi görmektedir.

Daha önce başlattığımız strateji başlıklı sitemizin ilgi görmemesiyle geciken turizm konseyi sitemizi de, Facebook’ta yumuşak açılış olarak hizmete soktuk. Üç yıldır isim hakkını aldığımız www.turizmkonseyi.com sitesi ise, iç piyasada bu konuların ısınmasını sabırla beklemektedir. Makalelerimizde yıllardır evire çevire işlediğimiz konular, bu “büyük resim bilmecesinin” ufak parçalarını oluşturmuş ve artık dünya çapında bir araya gelmek üzeredir. Zira STE “çok özgün bir buzdağı endüstrisi” olarak, keşfedilmesi gerçekten zordur.

zafer@cengiz.gen.tr

İLGİLİ ADRESLER:

10 ayda 100 imza alamayan kampanya
Turizm Konseyi destek sitemiz
Global DMO
makalemiz
Avusturalya’dan örnek konsey

ONWTO DMO Prensip Şeması





Bu Makale 14.12.2015 - 10:31:55 tarihinde eklendi.


Kullanıcı Yorumları
Henüz yorum yapılmadı.
En Çok Okunanlar
Bunları Okudunuz Mu?
Yazarlar
Tüm Yazarlar
GÜNCEL HABERLER
SEKTÖREL HABERLER

Turizm gündemine ilişkin haberlerin her gün mail adresinize gelmesi için abone olun.